aniden gelen her şeyi bırakıp gitme isteği

sonrasında gelen aile-para-imkan üçlüsü ve vazgeçiş..

yoksa inanın bana insan kendini bi cami avlusuna bırakıp gidebilse bi başına kalabilse dünyanın en muazzam olayı olabilir bu ama nasil diyordu benim canim kafka'm "benim yalnızlığım insanlarla dolu" .. işte tam olarak hepimizin sorunu bu...
hayatınızda, birtakım şeyleri başardım diye düşündüğünüz sırada, aslında hiçbir bok beceremediğinizi gördüğünüz zamanlarda yapmak istediğiniz şeydir.

ne yaptığımı sorguladım hayatımda hep, istedim yaptım dediğim bir evlilik yaptım. (sancılı da oldu) bir iş buldum çalıştım çalışmaya devam ediyorum. (bana uygun olmadığına eminim) bir ailem var. (beni anlamadıklarına şüphem yok)

gibi gibi şeyler düşünüp sonunda ulaşacağınız nokta burası oluyor.

(içimi döktüm sözlük beni affedin)
genel olarak her şeyi bırakıp uzak diyarlara gidip oralarda yaşama isteğidir şahsım açısından. para bu isteğin içindeki en önemsiz unsurdur. benim için bu isteğin önünde bulunan tek engel ailedir. hafiften yaşlanmış olmaları, omuzlarınıza ciddi sorumluluklar yükler. keşke beş parasız ama aile ile ilgili bu kadar sorumluluk olmadan geçirebilseydim bu yaşlarımı. ama yine de aile ıyidir, üzmeyin, sevin, mutlu edin. günü geldiğinde her birimiz aniden çekip gideceğiz zaten. o yüzden imkanı olan aniden çekip gitsin, kendim gitmiş kadar sevinirim ulan.
Özellikle vize-final-büt haftalarında akla gelip ders çalışmamaya sebep olan istek.
sabah bölümden arkadaşlarla kahvaltı yaparken ders iptal oldu. aniden gelen her şeyi bırakıp gitme isteğini gerçekleştirip çıktık 600 km lik bi yola hadi bakalım...