antalya
üniversite vesilesiyle 5 yıldır yaşamakta olduğum ve şartlar uygun olursa hayatımın geri kalanını geçirmek istediğim güzel şehir . her ne kadar cehennem yaz sıcakları olsa da doğasıyla insanı büyüler antalya. Karışık otobüs hatları ve metronun yokluğu sebebiyle araç kiralamak gezginler için iyi bir seçenektir . ilçeleri demre ve kaş kesinlikle gezilip görülmesi gereken yerleridir. kaleiçinde bir gece geçirilmeden ayrılmamak gerekir .
Antalya; bir ucundan diğerine deniz/kum/güneşe ve yeşile doyabileceğiniz, kafa dinleyebileceğiniz aynı zamanda tiyatrodan, rafting'e bir sürü sosyal aktivite imkanı bulunan nacizane kentimizdir. Yazları bolca sıcak olur. köşe başı turistle dolup taşar. Özellikle Rus misafiri boldur. Kış aylarında daha sakin yağmurlu ve serindir. Köfte/piyazı meşhurdur. Bir çok noktada tarihi yerler barındırır. Harika koyları, şelaleleri ve falezi vardır. İnsanları diğer kentlere göre daha hoşgörülü ve duyarlıdır. Söylentiye göre kedi ve köpeklerin ömrü Antalya da daha uzun..Ayrıca diğer kentlere nazaran Kaş'tan Belek' e kendinizi güvende hissedeceğiniz bir bölgedir. I love Antalya :)
antalya sıcağı ruhumu kesse!
sıcak,rus,nem,kemer,kaleiçi,olimpos,deniz şehrimin tadı ağzımda yine diyerek ezhel'e selam çakarak tanımını yaptığım şehir.
kendisiyle münasebetimiz 6 ay gibi süre oldu .
yazları hayat saat 17:00 dan sonra başlar. öncesinde dışarıya adım atmak metrekare başına 3 kg terlemek demek.
güllük caddesi hareketli caddesidir.şehirde genel olarak anlamsız bir trafik ve hiç bi yere gitmeyen bi tramvay vardı ben oralardayken. kaleiçi'nde takılmak sevdiğim bi eylemdi,
turizmden dolayı yazları yoğun göç alan bir şehir olduğundan , bu zamanlarda her türden insanı barındıran kozmopolit ve kalabalık bi şehre dönüşür.
sıcak,rus,nem,kemer,kaleiçi,olimpos,deniz şehrimin tadı ağzımda yine diyerek ezhel'e selam çakarak tanımını yaptığım şehir.
kendisiyle münasebetimiz 6 ay gibi süre oldu .
yazları hayat saat 17:00 dan sonra başlar. öncesinde dışarıya adım atmak metrekare başına 3 kg terlemek demek.
güllük caddesi hareketli caddesidir.şehirde genel olarak anlamsız bir trafik ve hiç bi yere gitmeyen bi tramvay vardı ben oralardayken. kaleiçi'nde takılmak sevdiğim bi eylemdi,
turizmden dolayı yazları yoğun göç alan bir şehir olduğundan , bu zamanlarda her türden insanı barındıran kozmopolit ve kalabalık bi şehre dönüşür.
entry'e başlamadan önce dinlenmesi şiddetle tavsiye edilen şarkı linki
evet sıcaktır falan ama antalya'nın güzelliğidir o sıcağı katlanılabilir yapan. sokağa çıkıp bir yürüseniz öylesine, huzur dolarsınız. Uçsuz bucaksız bir denize açılır sokakları, öyle istanbul gibi karşı yakası yoktur bir yeri göremezsiniz. bu yüzden özgürlüğün tanımını yapar size. bilirsiniz hiç bir zaman gerçekleştiremeyeceğinizi, ütopik bir hayaldir ama denize atlasanız sanki yüzerek önce mısır'a gidebilecekmişsiniz gibi gelir. mutlu olduğunuzda ölümsüz bir an yaşamak için gidersiniz konyaaltı sahilinde içersiniz biranızı, mutsuz olduğunuzda yaşadığınız kötü anları öldürmek için. çünkü denizle en az bir kere dertleşmiş olan herkes bilir ki, denizin dalgalarına yüklediğiniz en kötü anılarınız o açık denizde kaybolur gider.
ama antalya'nın en güzel mevsimi de sonbahardır. Yaprakları dökülmüştür, şehir tüm kozmopolitliğini bir kenara bırakır ve sadece antalya'da yaşayanlar kalır. kalabalıklığından eser kalmaz. şehre hafif hafif yağmur inmeye başlar ama aynı zamanda denize de girmeye devam eden insanlar görürsün. sonuç olarak ruh hali karmaşıktır antalya'nın. Bir ucunda insanlar türkiye'nin en lüks otellerinde konaklar, diğer yanında sen herkesin turizm cenneti gördüğü o kentte hayatın dertleriyle uğraşır gidersin, belki antalya'yı yeteri kadar tanıyamadan, belki sıcağına, havasına küfrederek.
evet sıcaktır falan ama antalya'nın güzelliğidir o sıcağı katlanılabilir yapan. sokağa çıkıp bir yürüseniz öylesine, huzur dolarsınız. Uçsuz bucaksız bir denize açılır sokakları, öyle istanbul gibi karşı yakası yoktur bir yeri göremezsiniz. bu yüzden özgürlüğün tanımını yapar size. bilirsiniz hiç bir zaman gerçekleştiremeyeceğinizi, ütopik bir hayaldir ama denize atlasanız sanki yüzerek önce mısır'a gidebilecekmişsiniz gibi gelir. mutlu olduğunuzda ölümsüz bir an yaşamak için gidersiniz konyaaltı sahilinde içersiniz biranızı, mutsuz olduğunuzda yaşadığınız kötü anları öldürmek için. çünkü denizle en az bir kere dertleşmiş olan herkes bilir ki, denizin dalgalarına yüklediğiniz en kötü anılarınız o açık denizde kaybolur gider.
ama antalya'nın en güzel mevsimi de sonbahardır. Yaprakları dökülmüştür, şehir tüm kozmopolitliğini bir kenara bırakır ve sadece antalya'da yaşayanlar kalır. kalabalıklığından eser kalmaz. şehre hafif hafif yağmur inmeye başlar ama aynı zamanda denize de girmeye devam eden insanlar görürsün. sonuç olarak ruh hali karmaşıktır antalya'nın. Bir ucunda insanlar türkiye'nin en lüks otellerinde konaklar, diğer yanında sen herkesin turizm cenneti gördüğü o kentte hayatın dertleriyle uğraşır gidersin, belki antalya'yı yeteri kadar tanıyamadan, belki sıcağına, havasına küfrederek.