belgrad

/ 5
eskiden yugoslavya'nın günümüzde ise sırbistan'ın başkentidir. merkezde kalemegdan adında kale alanı ve park vardır. Burada keyifle çimlere yayılabilir , kale içerisinde turlayıp , en yüksek tarafında da şehir manzarasının tadını çıkartabilirsiniz. Ayrıca şehir merkezinde 1999'da Kosova Savaşı'nın ardından gerçekleşen NATO bombalamalarında hasar gören binaların bir kısmı hala öylece durmaktadır. tabi konudan habersiz gezerken bir anda yarısı havaya uçmuş camları kırık yapılara denk gelince insan ister istemez üzülüyor. sanılanın aksine türkiye'den geldiğinizi söylediğinizde insanlar size gayet sıcakkanlı yaklaşıyorlar.
10 euro bozunca elimize 1118 dinar verdiler, haydaa dedik iyi para hee oldu, dakikasında paramız bitti...

bozuk para anlayışları yok, elimize nasıl geçti bilmiyorum ama bozuk paramız var ve hatıra olarak kaldı. öyle ki bosnaya bilet almıyor bile bu para. şehir güzel, akşamı özellikle çok güzel. ama iki günden fazla zaman geçirmeye değeceğini düşünmüyorum. bloglara bakıp aman diyim yola çıkmayın, biz romanyadan tren var diye kalktık yola çıktık, sınırdan yürüyerek geçmek zorunda kaldık. taksiciler deseniz zaten her yerde adam kazıklamak için hazır. nitekim sınırdan geçtikten sonra vrsac şehrinin merkezine (yaklaşık 10 km) gitmek için 30 euro bayıldık. dönüş yolunda tatlış bir amca sadece 10 euro istedi, insaflı çıktı adam. knez mihailova caddesi üzerinde camında kupalar asılı bir kafeye girdik, kara tahtada yazan promosyonları sorduk. gezimizin son saatleriydi, çoğumuzun parası bitmişti o yüzden en uyguna yönelmeye çalıştık. garson felaket bir şekilde ilgisizdi üstüne yanlış sipariş getirip fazla hesap almaya çalıştı. vermedik tabi, öğrenciyiz biz dedik, sizin hatanız dedik, en son özür dilediler falan...

yine knez mihailova caddesi üzerine, kalemegdana doğru, alışveriş merkezinin hemen karşısında Pera Palace diye bir türk restoranı var, mutlaka uğrayıp bir çay için. şehir gerçekten güzel, sırp polisi anlattıkları kadar korkunç değil. sınırdan geçerken evet daha dikkatliler, işlerini biraz daha ince yapıyorlar sadece. insanları da çok kibar, insan şaşırıyor nasıl bu sırplar kötü olarak nam salmış, nasıl katliam yapmış diye. belki biz hep iyisine denk geldik, bilemiyorum. teslanın evine mutlaka uğrayın. son olarak, otogarda çalışanların %80i net gıcık, resmen nefret ediyorlar herkesten. ay bi otobüs soruyoruz, hepsinde surat, hep bir afra tafra... yardım etmek namına hiçbir şey yok. veee otobüs kullanacaksanız jeton vermezlerse istemeyi unutmayın, biletiniz olsa bile jeton yoksa içeri almayabilirler. bi de eğer jetonu hatıra olarak saklamak isterseniz sorun, şansınızı deneyin. arkadaşlarım bu sayede jetonlarını sakladılar.
Hayatımın en güzel 2 haftasını geçirdiğim şehirdir ömür boyu unutamam daha orada ki anılarımı.
Tam bir hayal kırıklığı. Sırp arkadaşım bile beni gezdirecek yer bulamadı. Manzarası ortalama olan bir kale, İstiklal'in şuan ki halinden bile kötü bir cadde. Nikola Tesla Müzesi güzeldi fakat mühendis değilseniz o da çok dikkatinizi çekmeyebilir. Gece hayatı overrated kelimesinin birebir karşılığıdır. Kadınlarının çok güzel olması abaza Türk erkeğinin Ukrayna'dan sonraki favori mekanı olmasının sebebidir. İnşallah bir daha yolum düşmez.
bazı caddeleri, istanbul'u fazlasıyla andırmaktadır.

ucuza bilet bulunursa, çok güzel bir hafta sonu tatili yapılabilir. çok güzel yemekleri çok ucuza yiyebilir, şehrin göbeğinde çok ucuza konaklayabilirsiniz. ki alkol de çok uygundur.

yazın giderseniz yanınıza mayonuzu da almanızı öneririm. sava nehrinde bir güzel serinleyebilirsiniz.
mc'de gündüz iki masayı birleştirip saatlerce uyuyunca hiç rahatsız etmeyen çalışanları olan şehir. cağım şehir.
kafa dengi birini bulursam, eylül’de gitmeyi planladığım şehir.
her an sizden başka bir türkle karşılaşabileceğiniz bir şehir. kışı çok kuru ve ayaz bir soğukla geçmekte. ama yine de görülmesi gereken mimarisiyle etkileyen efsane bir şehir.
Tuna nehrinin adeta bir gerdanlık gibi şehrin içinden geçip akması bu şehrin güzelliğine güzellik katmış.

Şehir, diğer Balkan şehirlerine göre daha gelişmiş ve sosyal refahı izlenimi verir fakat her başkentte olduğu gibi bu şehirde de birçok evsiz“homeless” ve mülteci mevcut.

Eskiden Osmanlıya bağlı olan bu topraklarda, Osmanlıya ait birçok iz bulabilirsiniz. Mora Fatih’i olarak bilinen Damat Ali Paşanın Türbesi Kalemegdanın ortasında bulunuyor. Bu türbenin tüm bakım masrafları Cumhurbaşkanlığı TIKA tarafından karşılanıyor.
Daha fazlası için;
https://seyahatizm.wordpress.com/2017/10/11/belgrad/
/ 5