yalnızlığın anlaşıldığı anlar

Prelüt : Aslında olmayan ve hep olan an. Zamanı biyolojik bir kum saati olarak düşündüğünüzde, kalmakta zorlacağınız durumdur.

I.Ölüm denen fenomeni iliklerinizde hissettiğiniz, sanrısını yaşadığınızda, o çirkin, kel, göbekli, kezban, cool değil, b*k püsür dediklerinizle aynı kaderi paylaştığınızı anlarsınız. Ve dünya bütün estetiğiyle, çirkinliğini sevdirir size. İşte bu yalnızlığın sanrısal olduğunu anladığınız durumdur.

II. Esas yalnızlık, öz varoluşsal bilincinizle birlikte gelir ki bu oldukça faydalıdır. İnsan olduğunuzu farkedersiniz.

Zaten bu dikotomi sizi, I.sinden II. sine ve sonra tekrar II.sinden birincisine sürükler. Kibir zamanla ölür ve 'muhteşem biyolojik yalnızlığınız' ile çoğalmaya başlarsınız. İnş.

Edit:İmla

Saatlerce telefonun kapalıdır, açarsın ve kimse ne mesaj atmıştır ne de aramıştır.

Gece 12 -3 nöbetine gidildiği an

Son 4 senedir hemen hemen her an

geçen gün hamaktayım sallanıyorum özgürlüğün tadını çıkarıyorum. O en rahat hali vardır ya vucüdün siestası diyelim, nirvanası diyelim oradayım işte. Birden hamaktan düştüm, yerden kalkamadım. etrafımdada kimse yok bakınıp durdum. Zor doğruldum, o an çok yanlız olduğumu anladım.

istisnasız yılbaşında yalnız bir şekilde evde kola çekirdek yapılan andır.

Evden çıkarken kulaklığını mutlaka yanına almak bi de şarj aletini.

x jenerasyonu için kent fm'de kaybedenler kulübü dinlenirken,
y jenerasyonu için kaybedenler kulübü izlenirken olan anlar çok yalnız olduğunuz anlardır.

yanınızda birisi varken varlığından rahatsız olduğunuz, yalnızken de 77 bölüm dizi izleyip evin çok sessiz geldiği an.
şu an

Gömleğinin kollarını kıvıracak birini bulamadığın an