doğu ekspresi
Çok küçükken haydarpaşa garı'ndan bir trene binmiş erzurum'a kadar gitmiştim. Yolculuğun iki güne yakın olduğunu hatırlıyorum. Kendi odamız ve odamızda 4 yatağımız vardı. Ne yazık ki raylardan çıkan "zırrrr" sesleri yüzünden uyumak mümkün olmuyordu.
Trenin en çok 68 km/h hıza çıktığını sanıyorum. Tıpkı dolmuş gibiydi, en fazla yarım saatte bir bir istasyonda durmaktaydı. Manzara güzel ama yolculuğun sonuna doğru sıkılıyorsunuz. Yol bitmek bilmiyor.
Trenin en çok 68 km/h hıza çıktığını sanıyorum. Tıpkı dolmuş gibiydi, en fazla yarım saatte bir bir istasyonda durmaktaydı. Manzara güzel ama yolculuğun sonuna doğru sıkılıyorsunuz. Yol bitmek bilmiyor.
“Uçakla gitmek varken,” deniyordu, “bir başka alternatif üzerine düşünmek bile saçma!” Oysa uçakta yolculuk vardı ama yolun kendisi yoktu. Bir şehirden diğerine işınlanmışsın gibi. Bir peyzajın içinden geçerek, coğrafyanın, bitkilerin, mimarinin, insanlanların değişimini izleyerek ilerlemek bambaşka bir şey. Gel de anlat üstelik ne gerek varsa...''
diye cümlelerin geçtiği bir kitap okumuştum yıllar önce ve o zamanlar da hep aklım da bu yolculuk vardı. geçen sene ve bu sene olmak üzere iki kez doğu ekspresine bindim. mükemmel bir deneyimdi benim için. eskiden haydarpaşa dan kalkardı sonra çalışma var diyerek ankaraya aldılar sonra da ırmak istasyonuna.. bir gün bu efsaneyi tarihe gömeceklerine eminim. çok üzülürüm o zaman.
eğer hala doğu ekspresine binmemiş olanlar varsa bir an önce harekete geçsinler.
diye cümlelerin geçtiği bir kitap okumuştum yıllar önce ve o zamanlar da hep aklım da bu yolculuk vardı. geçen sene ve bu sene olmak üzere iki kez doğu ekspresine bindim. mükemmel bir deneyimdi benim için. eskiden haydarpaşa dan kalkardı sonra çalışma var diyerek ankaraya aldılar sonra da ırmak istasyonuna.. bir gün bu efsaneyi tarihe gömeceklerine eminim. çok üzülürüm o zaman.
eğer hala doğu ekspresine binmemiş olanlar varsa bir an önce harekete geçsinler.