helsinki
esasında birçok kişinin pek de hayalini süslemeyen, interrail rotasında olmayan, alelade giden birine sorsanız " aagbi en fazla 1 gün yeea" diyeceği bir şehir, ama tabi ki öyle değil. öncelikle bana göre kesinlikle kış ayında gidin, limandan lutheran katedraline uzun uzun bakın. şehrin sakinliğini sessizliğini doyasıya yaşayın, akşam soğuğunda cafe regatta'da sıcak bisiler için, ama gündüzde görün o muhteşem kafeyi. kısaca bu şehre gidin mutlaka, bi şekilde rotaniza koyun, pişman olmicaksiniz
Finlandiya'da yaşıyor olduğum bu süreçte, keşke benim kadar sürekli gitmek isteyen birileri olsa da her hafta sonu bu büyük şehre otobüse atlayıp gitsek, deniz kokusunu ve havasını içimize çeksek, deniz kenarındaki küçük yemek çadırlarında sıcacık çorbasını içsek dediğim ve çeşitliliği ayrıyetten kalabalığı bana muhtemelen Türkiye'nin kaosunu az buçuk kıyısından köşesinden anımsattığı için çok ama çok sevdiğim şehirdir.