ingilizce öğrenmek isteyenlere tavsiyeler
Yazın muğla antalya gibi turistik bir yerde işe girin zorlaya zorlaya başka çareniz olmadığı için öğreneceksiniz.
Ben 14 yaşımda didimde bir ingiliz kafesinde işe girmiştim okuldan öğrendim what is your name seviyesinde ingilizcem ile işten çıkarken ingilizlerle siyaset konuşabiliyordum bu iş tamamen zorundalık ve pratik meselesi.
Ben 14 yaşımda didimde bir ingiliz kafesinde işe girmiştim okuldan öğrendim what is your name seviyesinde ingilizcem ile işten çıkarken ingilizlerle siyaset konuşabiliyordum bu iş tamamen zorundalık ve pratik meselesi.
ilk olarak işe alt yazılı film izlemekle başlayabilirsiniz. belli bir süreden sonra zaten bakmadan da anladığınızı göreceksiniz.
ayrıca duolingo gibi uygulamaları kullanabilirsiniz, hiç değilse kelime öğrenmek için işinize yarar.
kendi kendinize bazı şeyleri çevirmeyi deneyebilirsiniz. fakat bunu yaparken kelimesi kelimesine çeviri yapmaya çalışmayın. önce bir cümleyi okuyun ne diyor anlayın (her iki dil için de), sonra anlam olarak çevirin.
bir de bence en önemlisi, ingilizce konuşurken/okurken/dinlerken ingilizce düşünün. kulağa çok saçma gelebilir, ne diyo bu diyebilirsiniz ama bir kere bunu başardığınız zaman beni çok daha iyi anlayacak ve hak vereceksiniz. karşınızdaki kişi konuşurken veya bir şey okurken illa kafanızda türkçeye çevirmeyin. mesela biri size rose dediği zaman rose demek ki gül diyor diyip sonra aklınıza o çiçeği getirmeyin, adam rose dediği anda o çiçeği görmeye çalışın. inanın o zaman her şey daha kolay olacak.
en ama en önemlisi de kendinize güvenin. başlar başlamaz veya kısa bir süre içerisinde mükemmel bir ingilizceniz olacak diye bir şart yok. zaman alabilir, bu da gayet doğaldır. gittiğiniz hiçbir yerde aman ben de çok bilmiyorum diyip konuşmamazlık yapmayın. konuşmadan çok zor öğrenmeniz. yamuk yumuk da olsa anlatın bir şeyler, inanın anlaşılır oluyor. mükemmel bir gramer kullanacağım diye de kendinizi kasmanıza gerek yok, anlaşın yeter.
yardım almak isteyen, konuşacağım da konuşacak insan yok diyen varsa seve seve yardım edilir (yanlış anlaşılma olmasın, çok bildiğimden değil, yardım etmeyi sevmekten)
ayrıca duolingo gibi uygulamaları kullanabilirsiniz, hiç değilse kelime öğrenmek için işinize yarar.
kendi kendinize bazı şeyleri çevirmeyi deneyebilirsiniz. fakat bunu yaparken kelimesi kelimesine çeviri yapmaya çalışmayın. önce bir cümleyi okuyun ne diyor anlayın (her iki dil için de), sonra anlam olarak çevirin.
bir de bence en önemlisi, ingilizce konuşurken/okurken/dinlerken ingilizce düşünün. kulağa çok saçma gelebilir, ne diyo bu diyebilirsiniz ama bir kere bunu başardığınız zaman beni çok daha iyi anlayacak ve hak vereceksiniz. karşınızdaki kişi konuşurken veya bir şey okurken illa kafanızda türkçeye çevirmeyin. mesela biri size rose dediği zaman rose demek ki gül diyor diyip sonra aklınıza o çiçeği getirmeyin, adam rose dediği anda o çiçeği görmeye çalışın. inanın o zaman her şey daha kolay olacak.
en ama en önemlisi de kendinize güvenin. başlar başlamaz veya kısa bir süre içerisinde mükemmel bir ingilizceniz olacak diye bir şart yok. zaman alabilir, bu da gayet doğaldır. gittiğiniz hiçbir yerde aman ben de çok bilmiyorum diyip konuşmamazlık yapmayın. konuşmadan çok zor öğrenmeniz. yamuk yumuk da olsa anlatın bir şeyler, inanın anlaşılır oluyor. mükemmel bir gramer kullanacağım diye de kendinizi kasmanıza gerek yok, anlaşın yeter.
yardım almak isteyen, konuşacağım da konuşacak insan yok diyen varsa seve seve yardım edilir (yanlış anlaşılma olmasın, çok bildiğimden değil, yardım etmeyi sevmekten)
Bence konuşmak
Bir dili konuşabilmek için ilk önce konuşmayı denemek gerek. Çevremdeki herkes ben sonra konuşayım diyip aradan çekiliyor. International meetinge gidiyoruz amaç yabancı dil konuşmak, gelip oturup gidiyorlar. Konuşmayı denemiyor insanlar. Bunun sebebi toplumumuzdaki dalga geçme kültürü olabilir. Yanlış telaffuz edersem ya da takılırsam diye korkuyorlar. İnsanlar hatalarından öğrenir. Dil de en güzel hata yapıla yapıla öğrenilir. Sözün özü hata yapma korkunuz size çok pahalıya mal oluyor olabilir. O yüzden bir yerden konuşmaya başlayın bence
Bir dili konuşabilmek için ilk önce konuşmayı denemek gerek. Çevremdeki herkes ben sonra konuşayım diyip aradan çekiliyor. International meetinge gidiyoruz amaç yabancı dil konuşmak, gelip oturup gidiyorlar. Konuşmayı denemiyor insanlar. Bunun sebebi toplumumuzdaki dalga geçme kültürü olabilir. Yanlış telaffuz edersem ya da takılırsam diye korkuyorlar. İnsanlar hatalarından öğrenir. Dil de en güzel hata yapıla yapıla öğrenilir. Sözün özü hata yapma korkunuz size çok pahalıya mal oluyor olabilir. O yüzden bir yerden konuşmaya başlayın bence
Benim şu an diyeceğim şeyler belirli düzeyde ingilizcesi olanların ilerletebilmesi için gerekli olan bir bilgidir.
-Türkçe düşünmeyi bırakın, size kurulan ingilizce cümleyi türkçeye çevirmeyin türkçedeki karşılığını aramayın zaten o cümlede denilmek isteneni anlıyorsunuz merak etmeyin.
-Günlük hayatta kendi kendinize konuşurken ingilizce cümleler kurun.
-İngilizce dizileri kulaklıkla izleyin bu sayede dile daha aşina hale gelirsiniz.
-Hata yapmaktan korkmayın, kimse mükemmel bir gramerle cümle kurup kurmamanıza dikkat etmiyor günlük hayatta.
-Örneğin yemek tarifi mi bakıyorsunuz, açın youtube’dan ingilizcesine bakın.
-Her gün yeni kelimeler öğrenin, merak edin ve araştırın.Araştırırken karşınıza çıkan bilgilerle yeni şeyler de öğreniyorsunuz.
-Türkçe düşünmeyi bırakın, size kurulan ingilizce cümleyi türkçeye çevirmeyin türkçedeki karşılığını aramayın zaten o cümlede denilmek isteneni anlıyorsunuz merak etmeyin.
-Günlük hayatta kendi kendinize konuşurken ingilizce cümleler kurun.
-İngilizce dizileri kulaklıkla izleyin bu sayede dile daha aşina hale gelirsiniz.
-Hata yapmaktan korkmayın, kimse mükemmel bir gramerle cümle kurup kurmamanıza dikkat etmiyor günlük hayatta.
-Örneğin yemek tarifi mi bakıyorsunuz, açın youtube’dan ingilizcesine bakın.
-Her gün yeni kelimeler öğrenin, merak edin ve araştırın.Araştırırken karşınıza çıkan bilgilerle yeni şeyler de öğreniyorsunuz.