into the wild

Sonunun çok yavan olduğunu söyleyebilirim daha guzel olabilirdi

Çok sevgi doluyum bu filme.Emile Hirsch de bayağı iyi oynamış Christopher’ı. Yeri bende ayrıdır.

“Yolu olmayan ormanlarda mutluluk vardır,
Yalnız yürünen deniz kıyısında sevinç,
Kimsenin bilmediği topluluklar vardır derin denizlerde,
Tınısında da müzik,
İnsanları sevmiyorum diyemem,
Ama doğayı daha fazla..”

izledikten sonra fernweh diye haykırdım evet ama hiçbir yere gidemedim.
thanks god.

İnterrail ailesine girisin ilk adımıdır.

Son zamanlarda gösterişçi doğa sever arkadaşların popüler kültür öğesi. Ortamda konusu döner ve birisi izlememişse o kişiyi linç ederler.

soğuk anlamsız bi film gezmeye teşvik eden daha güzel filmler var

Her uzun yolculuğuma çıkmadan önce izlediğim aynı zamanda bir gün medeniyetten uzak vahşi yaşamın içinde yaşarım diyerek vurduğum hayvanları mındar etmemek için havyan kesmesini ögrenmeme sebep olan film.

bittiğinde hayatımı değiştireceğini umut ettirip hayatımı değiştirmemiş olan filmdir

mimari tasarım projesinde üzerinden bir dönem boyu tasarım yapılan film

tam bir "doğaya nasıl gidilmez" filmidir. güzel filmdir, orası ayrı. ancak mccandless tapılacak, örnek alınacak bir karakter değil. ona özenmek yerine, hatalarından ders almak gerekiyor. çünkü onda aptallıkla maceraperestlik arasındaki farkı net bir biçimde görüyoruz. doğa hata affetmez, affetmiyor. doğada olmak onu çok iyi tanımayı ve tedbirli olmayı gerektiriyor. christopher mccandless, topluma attığı ergen atarının bedelini çok ağır biçimde ödüyor.