kariye müzesi

istanbul'un görece gizli kalmış hazinelerinden biridir.

doğu roma imparatoru Iustinianus tarafından 6.yy'da yaptırılmıştır. surların dışında olması hasebiyle 'khora' ismi verilmiştir.

istanbul'un fethinden sonra camiye çevrilmiş ve fresklerin üzeri yer yer tahta yer yer sıva ile kapatılmış.1945 yılında bakanlar kurulu kararı ile müze haline getirilmiştir.

dışarından baktığınızda küçük bir cami/müze olarak görürsünüz fakat içerisindeki dünyaya daldığınızda, hayran olmamanız elde değil.

Rehberli veya sesli tanıtım sistemiyle gezilmesi müzeyi anlayabilmeniz açısından oldukça önemli. bir de gitmeden araştırma yaparsanız tadından yenmez.

ansiklopedik bilgi için : müzenin tanıtım sayfası

oralara kadar gitmişken osmanlı mutfağının türkiye'deki en önemli temsilcelerinden (bkz: asitane) 'ye uğramamak olmaz. O da ayrı bir entry konusu.
İstanbula gelen herkesin uğrak yeri olması gereken biryer
turistlerin bildiği istanbul yerlisinin bilmediği güzelimsi müze.
istanbul'un ortasında olmasına rağmen gizli kalmayı başarabilmiş, birçok tarihçiye göre istanbul'daki en eski kilise (öncesinde şapel imiş). Şu an müze olarak kullanılmakta.
edit: doğu roma'nın en önemli fresk ve mozaikleri de bu müzede bulunmaktadır. haberiniz olsun.
istanbul’ un en guzel yerlerinden mekanlarindan biridir. tripadvisor’ da her sene 1. sirada secilir.
edirnekapi veya ayvansaray metrobusten kolayca ulasilabilir, en yakin balat otobus duragindan yurunebilir.
istanbul' un en güzel müzelerden biridir. metrobüs ile ayvansaray durağında inerek ya da taksim' den 55 T ' ye binerek Edirnekapı' ya gidip, ulaşabilirsiniz.
üzerindeki bozulmamış muhteşem mozaikler can alır.

Kariye, eski Yunanca kent dışı (kırsal alan) anlamındaki Khora sözcüğünün Türkçeleşmesidir. 5. yüzyılda yapılan şehir surlarından önce sur dışında bir şapelin varlığı bilinmekte olup, bu şapelin yerine ilk Khora Kilisesi, Doğu Roma Dönemi'nde İmparator Justinianos tarafından (527-565) yaptırılmıştır.

Komnenoslar Dönemi'nde Blakhernai Sarayı'nın yakınında olduğu için kilise, önemli dinî merasimlerde saray şapeli olarak kullanılmıştır.

11.yüzyılın sonlarında İmparator I. Aleksios'un (1081-1118) kayınvalidesi Maria Daukaina, tarafından yeniden inşa edilen kilise, Latin istilası (1204-1261) sırasında tahrip edilmiş, II. Andronikos (1282- 1328) döneminde ise Sarayın Hazine Nazırı Theodoros Metokhites (1313) tarafından onarılmıştır. Bu dönemde kilisenin kuzeyine bir ek, batısına eksonarteks ve güneyine şapel (Parekklesion) eklenmiş, yapı mozaik ve fresklerle bezenmiştir.

Kariye'deki mozaik ve freskler Doğu Roma resim sanatının son dönemine (14. yüzyıl) ait en güzel örneklerdir. Bu mozaik ve fresklerdeki derinlik, figürlerin hareket ve plastik değerlerinin verilişi oldukça başarılıdır.

Kariye, 1453 yılında İstanbul'un fethinden sonra da kilise olarak kullanılmış, 1511 yılında Vezir Hadım Ali Paşa tarafından camiye çevrilmiştir.1945 yılında müzeye dönüştürülen yapıdaki mozaik ve freskoların üzeri 1948-1958 yıllarında Amerikan Bizans Enstitüsü'nün yaptığı çalışmalarla açılarak ortaya çıkarılmıştır.
Şu anda dış cephe ve bir kısmının tadilatta olduğu müze. Karşısındaki pembe köşkte çay içerken mimari harikanın seyredilebileceği bir meydana bakar. Gerçek İstanbullu turnusolüdür. Çocukluğumun geçtiği yerdir.
önünden birçok kez otobüsle geçersin hep tabelada görürsün işte o an bir deli cesareti ile inip keşfetmek lazım ki tam yol üstündedir.
çocukluğumun sokaklarında cıvıl cıvıl geçtiği muhteşem yer.
İtalya da bol bol görebileceğiniz fakat İstanbul da narin bulunan bir tarih hazinesi..
Hz. İsa'nın doğumundan öncesini, doğumunu ve sonrasında yaşananları mozaiklerle ve çizimle anlatan anlık sahneler oluşturulan tavanda sol baştan üstten başlayıp sağ galeri ile devam edilen ve sağ ileri galeride Hz. Adem , Cennet , Ahiret ile ilgili çok ilginç sahneleri olan bir müzedir hakkı ile gezmesi , resimleri inceleyip sahnelerin neler anlattığını okuması ile beraber 5 saattin aşağısında gezilmesi imkansız olan küçük diyebileceğimiz bir müzedir, ben gezerken bir turist bana giriş kapısının sol üst tarafında ki eksik mozaikleri sordu nerede diye, ilk defa geldiğimi söyleyince ben 20 yıl önce buraya geldim tavana bakınca her taraf altın yaldızlarla kaplı muhteşem bir eserdi sır onu tekrar görmek için geldim ama hepsi eksik dedi ben onun yalancısıyım gerçekten önceden öyle miydi bilenler yeşillendirsin..