new york

tarkan sayesinde türk milleti ilk kez sokaklarını çatılarını görmüştür.

abd yani amerika birleşik devletleri ya da usa yani united state of amerika'nın doğu reisidir. New York City yanim New York Şehri halk arasında where are you from sorusuna kısaca NY yada NYC olarak cevapları ile de bilinir. Kocaman kocaman binaları, güzel geniş kaldırımları yer yer borsanın yer yer modanın kalbinin attığı şehirdir. Asıl olay tam ortasında ki üç tarafı türkiye gibi denizlerle kaplı olan kara parçasında döner yani manhattan. biter mi bitmez hele ki o zamanında osmanlı'dan gelen özgürlük heykeli yok mu. dünyanın paris ile birlikte en eski metro ağına sahip olan şehirde hatlar a,b,c,d,e,f,g,h,ı .... diye gider birde bunlara sarı,mavi,gri renkler eklenince yer altında bir türlü yer üstüne çıkamadığınız bir dünya oluşur. New York eğlenceli bir şehirdir. her an rengarenk bir durum ile karşılaşmanız söz konusudur. empire state binası kesinlikle ziyaret edilmesi gereken diğer yerlerinden bir tanesidir. bilinen yerlerin dışında farklı bir konsepten new york'a bakmak isterseniz buyrunuz sizi tren ile 50 dakikalık mesafede güneyinde bulunan coney adasına alabiliriz. taksiciler ve satıcılar genelde bangladeşlidir. zenci reizlere fazla bulaşmayın ve bol bol yürüyünüz. kısacası east yakasının kalbinin attığı şehirdir.

Ruya sehirlerimden birisidir. Istanbul ile 'yasanilasi degil gezilesi sehir' anlaminda benzerlik gosterir. Her ikisinde de 2'ser yil yasayip, doya doya icime cekip daha sonra dogayla ic ice ve sakin bir sehirde hayatimi devam ettirmek hayattaki emellerimden bir tanesidir.
Gittigimde Central Park'ta arkadaslarima soz verdigim orta parmak gosterir pozda fotograf cektirecegim ve hepsine kartpostal olarak gonderecegim. :)

24 saat yaşayan şehirlerden birisidir. (bkz: istanbul)

dünya'nın merkezi olarak anılmaktadır.

her karışı dolares olan şehirdir. Hayat hiç durmaz, kalabalığın neredeyse yarısı farklı departmanlardan kolluk kuvvetleri ile kontrol altındadır. Sürekli yaşamak insanı yoracak olsa da gidip görülmelidir.

bir ay önce gezmek amaçlı gittiğim boş sehir. kalabalık, sıkıcı, gürültülü ve aşırı soğuk. istanbul'un denizsiz hali resmen. los angeles gibi bi cennet varken new york akıl işi değil

göt kadar yerde 8 küsür milyon insanın yaşadığı fare dolu şehir. kanımca dünyada paris'ten sonra en overrated şehirdir.

Nedendir bilmem ama hayatımda en çok görmek istediğim şehirlerin başındadır. Amerikayı az çok biliyorum nasıl bir memleket nasıl kültürü var falan ama ona rağmen hayallerimi süsleyen bir şehirdir. O kadar çok gitmeyi istiyorum ki lisedeyken google mapsten tüm sokaklarını gezdiğim ve yaşadığım şehirden daha çok orayı bildiğim şehirdir. İnşallah günün birinde gitme fırsatı olur

english man in new york şarkısını akla getirmiştir

yalnız olmasanız bile, devasa binalarının yanında küçücük kaldığınız ve fazla savunmasız hissettiğiniz kaçak şehri. Şehrin yüzde 70i kaçak. Geçen kaçak kalan arkadaşın yolladığı bir iş ilanında türkçe olarak yazılmış "eleman aranıyor, çalışma izni olmasa da olur" yazısını görünce de şaşırmadım. Greyhound'dan inince binlerce kişinin terminalde uyuduğunu görürsünüz. Bunun yanı sıra, çoğu kişinin bilmediği, new york'tan tek metro ile gidebildiğiniz jersey city'deki hoboken sahili akşam saatleri çok güzel olur, oradan new york ışıklarını izleyebilirsiniz. Uzun süre yaşarsanız, ortamlarına alışıp sevebilirsiniz ama kısa süreli gezilerde 3 günden fazla verilmesi gerektiğine inanmıyorum, muhtemelen bayarsınız. Unutmadan, grupon'dan bilet alıp brooklyn bridge'in orda cruise'a binin ucuz oluyor. Normal bilet alırsanız 3 katı fazla ödüyorsunuz.

edit: 1 dolarlık pizzayı unutmuşum :) bir öğünde 2 dilim pizzayla yani iki dolarla doyabilirsiniz.