savaş çığırtkanlığı

Kendi savaşmayacağını bildiği için garibanın çocuğunu cennete gideceksin diye kandıran ve bu dünyada cenneti yaşayanların genelde yaptığı davranış türüdür. Bu çığırtkanlık türü diktatör destekçileri tarafından gerçekleşir ve unutulmasın diktatörler savaş çıkarmadan gitmez.
Ardında yürdükleri özetleyeyim...
savaş çığırtkanlığı - savas-cigirtkanligi-ZUIhn
pydyi suriyeye sokan güvenlik koridoru açanlar kimler, afrin'e girmek ülkemi nasıl temizler ? suriyede abd ve rusya iki egemen güç bunlar sadece silah satarlar ve ülkenin geleceği sahip olup ülke hakkında söz sahibi olurlar. türkiye neden orada ya rusyanın ya abdnin taşeronluğu, ülkeye direkt savaş açsak daha iyi bir durum. koskoca türkiye; abd destekli pyd yada rusya destekli esad duruken elnusraya destek verip ülkede söz sahibi olacağını mı düşünüyor. ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğini belki acımasızlık olacak ama suriyelilere verdik 30 milyar dolar ve bilinçsizce kamplarda yaşatmadık onları bedava kira ve maaş altında yaşattık. bu ülkede her aç vatandaşın günahı vebalı boynunda bu insanların. sınıra çin seddi gibi duvar çekmek ki ben orada çalışıyorum ve adım başı nöbetçi bunlar yetmiyorsa bunun planını yapan salak mıydı. madem yetmiyor neden yapıldı. şuana kadar 3 şehit var hepsi rütbeli suriyelinin bekası için benim vergimle yetişen asker, benim vergimle alınan silah kullanılması doğru mu. ben savaş istemiyorum benim yerimede vergi verir misin yok anca boş laf savaşalım askere git yok gidenler var. garibanın çocuğu ya maaşlı ya mecburi askerde. insanlar öldükçe var olan bir ülke, yok olmaktadır farkında değilsiniz. sen savaştıkça yok olduğunun farkında değilsin. savaşlar eski savaşlar değil, kimse kılıç kullanmıyor ertuğrul gazinin torunu, bak bakalım ardından gideceğin gaziye gazi mi değil mi....
hayatında eline silah almamış, silah görmemiş, savaşın nasıl birşey olduğunu bilmeyen, uygulanan politikaların detayı konusunda en ufak bir fikri olmayan insanların, savaşalım çok güçlüyüz biz yea demesidir savaş çığırtkanlığı.

ideal bir dünyada savaş gereksizdir fakat ideal bir dünyada yaşamıyoruz malesef. savaş, çağımızdan önce çok başvurulan bir yöntemken, şuanda da olmaya devam eden bir etkendir.

hangi savaş gerekli, hangisi gereksiz bu konuları politikanın içinde veya savaştığınız kişileri görmeden körü körüne savunmak, düpedüz cahilliktir gözümde. ben fenerbahçeliyim fenerbahçe kazansın demekten hiçbir farkı yoktur.

tabiki savaşa karşı bir insanım fakat, sen savaş istemesen bile kendini savunma, hatta karşı taraf durmuyorsa etkisiz hale getirme hakkın saklıdır. her savaş için ayrıca değerlendirilmelidir. ama bunu birinci elden bilgi olmadan kimse yapmamalıdır. sallıyorum, bir bebek öldürüldüğü zaman, herkes suçu başkasına atar ve kendi topluluğunu temize çıkarmaya çalışır. sana gelen haber, çıkarı için her türlü şaklabanlığı yapıcak bi gevşeğin yaptığı haberdir. ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bilebilme ihtimalin yoktur.

savaş veya barış çığırtkanlığıyla, 3 gramlık araştırmanla, oturduğun yerden insanların ölmesi (ki bazı durumlarda barışta da insanlar ölür, evet bak çatır çatır ölüyorlar) için görüşünü yaymaya çalışıyorsan, sorun büyüktür.

eğer savaşmak istiyorsanız askeriyeye, hep barış olsun istiyorsanız kafanıza uyan bir partiye gidin. savaş isteyenler savaşmayı, barış isteyenler de savaşı nasıl engelleyeceğini otursunlar detaylıca öğrensinler. başkasının oğlunu savaşa göndermekte çok kolay, istediğini yaptırmak için insanların ölümüne uzaktan, bilgisayar başından bakıp, hiç uğraşmadan 'savaşa hayır yeaaa' demekte. birşeyi istiyorsanız, onu gidip almalısınız.

not: elbette düşünce özgürlüğü vardır, herkes düşüncesini dile getirsin ama çığırtkanlık demek, insanları konuşarak ve manipüle ederek kendi düşüncesine getirme yöntemidir. benim lafım çığırtkanlara, burdaki nacizane kendi görüşünü yazan yazarlara değil.