sobalı evde geçen çocukluk

/ 8
Soba yanında uyumanın huzuru vardı ya bir zamanlar, öyle bir huzur vardı
Daha sıcak oluyor diye annen seni salondaki çekyatta yatırırken, burnunda vanilya ve portakal kabuğu kokusuyla soba deliğinden tavana vuran turuncu ışığı izleyerek uyumaktır.
şahsım için geçmişte kalmamış, aksine yarın ki hafta sonu tatilini boru temizleme eylemiyle geçirmeme sebep olacak durum. Boru temizleyemeyip,kovasını dökemediğimiz yaşlarda oldukça keyifliydi.
Ahh be ne günlerdi üstünde kestane yapmalar donan ayakları alev gibi oluncaya kadar ısıtmak o sobanın tütmesi yeni nesilin çogu sobanın ne oldugunu bilmeyecek onun o güzelligini anlayamayacak soba kullanmaya devam edilen yerler var tabiki ama gün geçtikce azalmakta dogalgaz ve klima ile ısınmaya dönüşmekte
gerçek bir çocukluktur üstüne mandalina kabuğunu koyucan miss . su damlatıcan ve tabiki her zaman sıcak kaynar su olucak. he bide borunun üstünde çamaşırlık fakirlikle alakası yoktur umarım.
Koyun postu üzerine yatıp kuzinenin arkasında uyuya kalmak, portakal mandalina kabuğunu üstüne atıp, her zaman sıcak olan çaydan yudumlamak.
insana mutfağın ve tuvaletin ne kadar soğuk olabileceğini öğretir.
sobanın üzerine su damlatmanın,mandalina kabuğunun kokusunun ,güğümün ne demek olduğunu görerek ,öğrenen ,yaşayan bir neslin şanslı çocukları olmak.
Köy okulumuzda sınıfın tam ortasına kurulan teneffüs aralarında dışarıdan getirdiğimiz karları üstüne attığımız, her kış mavi okul önlüğümüzün bir yerini yakan gene de sevmekten vazgeçmediğimiz...
/ 8