sözlükçülerin yola ilk çıkış hikayeleri

/ 11
kaybedecek bir şeyimin kalmadığı düşüncesiyle, otostop çekerek plansız bir yola çıktım. böyle hüzünlü başlasa da hayatımdaki en doğru kararlardan birini vermiş bulundum, en güzel günlerimi yolda geçirdim, geçireceğim.
İlk kampa çok ufakken gittim sağolsun kendisi de doğacı bir bireydir zehiri bana küçük yaşta aşıladı
2014 temmuzunun başlarında K isimli arkadaşıma Galatasaray tribününde tanıştığı eski tribüncü bi abi bi teklif yapıyo. Onlar Ali İsmail Korkmaz Vakfı olarak Ankara'dan bisikletlerle Konya'ya gelecekler, Konya'dan Antalya'ya araçlarla geçicekler ve araçlarında K ve 2 arkadaşı için daha yer var. Neyse, ha geldiler ha gelecekler derken epey zaman geçti. Bi kaç defadan sonra arayamadık da adamı. Malum eski tribüncü. Yarına kendileri veya haberleri gelmezse biz basıp gidelim dedik. Gelmediler tabi. 1 ağustos günü bi brunch yapıp saat 12'yi geçerken Antalya yoluna çıktık. Askeri alanın önünde duruyomuşuz, asker gelip bizi öteledi falan. Güneş bi yakıyo asfalt iki yakıyo, 45 dakika K otostop çekti. En son yola doğru "hayvan gibi şiy yapıyorsunguz" diye küfredip beni yola gönderdi. Ben kaldırımda sigara falan içiyodum o 45 dakika :d Kalktım, yola doğru adımlayıp 3. araca parmak kaldırdım. Kaldırdım ama daha yanımdan geçerken "durmadı yea" diye geri kaldırıma dönüyodum ki adam durdu. Anlicağınız ilk otostopum 5-6 saniye sürmüştü. Tek atış değildi tabi. O araçtan indikten sonra aynı ışıklarda bi başka aracı sadece içine doğru bakmak suretiyle durdurdum. Yolculuklarım şanslı başladı ve öyle de devam etti :)
Tek kelimeyle beni durten kesfetme duygusu bu her anlamda insan mekan yer yemek hepsi
Yıllarca Alamanci akrabalarimin davetiye yollayip beni goturmelerini beklediğim günlerden bir gün o günkü sevgilim bugünkü karimin hadi gel şu Avrupayi görelim demesi sonucu 4 yil once ayağımı attığım bugün ise tamamen yerleştiğim o güzel ülke, Hollanda'dan Selam olsun.

Bu aralar mallar eskisi gibi değil.
ilk yola çıkmam otostopla olmadı evet sizlerden farklı olabilir. Fakat kendimi bildim bileli geziyorum. Hikayem ortaokulu bitirdiğim zaman ailemin bana sürpriz ege-akdeniz turu yapmasıyla başladı. Çünkü ailemde tam bir çılgın(dı). dı kısmı daha sonrasında anlatılabilir. Ailem gezmeyi sever. O yüzden beni de bu kafada yetiştirdiler. Ege Akdeniz turuyla maceramız başladı. Daha 11-12 yaşlarındaydım ve barlarda uyuduğumu biliyorum :) Ege-Akdeniz turu otobüs ve tur firmasıyla idi. Daha sonra Karadeniz turumuz sadece araba ile idi ve tam bir maceraydı. Arabalarda uyuduk, eşyalarımız çalındı, ama herşeye rağmen çok ama çok güzeldi. Tüm gezme sevdam ailemden ve beni yetiştirmelerinden kaynaklanıyor :) Henüz tek başına çıkamamış olsam da hala zaman zaman kısa turlar yapıyorum.
nereye gittiğimi biliyordum. üniversitenin topluluk kampıydı. örende. otobüse atladım sırt çantam ve çadırımla. yolun yarısında otobüs arıza yaptı. daha var 3 saat yol. ben de ankara da otostopla ulaşımımı sağlıyordum iki yıldır. dedim neden otostop çekmiyorum. çektim ve 1 saat sonra bir araç gideceğim yere götürebileceğini söyledi aldı. tatlı, orta yaşlı bir karı kocaydı. onlar da ankaralıymış. gittiğim kampa para vermiştim. biraz koymuştu ve neredeyse hiç param kalmamıştı. sonra kalktım izmire gideyim dedim. kuşadası festivaline gitmek istiyordum. izmire gittim bir kaç gün kordonda takıldım. sonra kalktım kuşadasında ki akrabamın yanına gittim. yedim, içtim, duş aldım, dinlendim bir kaç gün ve festivale gittim. o arada yanıma kampa gelmek isteyen arkadaşlarım fikir değiştirip antalya kaş a gitmeye karar vermişler, beni de çağırıyorlar. dedim gelirim. bir de kalktım kaş a gittim. fakat orada bayaa zorlandık. arkadaşlar da acemiydi ve 2 tanesi sattı bizi. 2 kişi kaldık. kaşta marinanın içinde ki kayalıklara kurabildik çadırımızı, çünkü her yerden jandarma kaldırdı bizi. bir kaç gün kalınca taşın üstünde uyuyamadık. ben de salak gibi yoga matı almışım yanıma. dedim allah belamı versin incecik mat. hiç bir işe yaramıyordu. dedik ne yapalım???? oradan muğlaya geçtik arkadaşla. dalyan da bir akrabası varmış. dedi oraya gidelim. gittik akrabası bize bi kamping alanı ayarladı, oraya para vermedik. cebimizde ki parayla gittik çok güzel pahalı bir şeyler yedik ilk gece, şarap ya da bira aldık hatırlamıyorum. sonra son paramızla krem peynir ve ekmek aldık. zaten bitiremedik. yürürken bir dövmeci gördük ve içeri girdik. gezgin olduğumuzu anlayınca arkadaşa çok uygun fiyata dövme yaptı adam. hatta bir kaç gün sonra beni muğla otogarına kadar kendi arabasıyla bıraktı. ordan da istanbula geri döndüm anamın babamın yanına.
2012 de babamla bi ticaret için Irak/Erbil'e gittim. Can güveniğimizin 520lerde olduğu, 3 gün boyunca diken üstünde ve tetikte olduğum bi yurtdışı gezisiydi. millet ilk yurtdışına çıkışında gördüğü güzel kızları anlatır, ben ise gördüğüm peşmergeleri anlatmıştım. Unutmak istediğim tek yurt dışı seyahatim. Gerçi ne kadar yurt dışı denilebilir orası da komik lol bildiğin kuzey ırak terörist bölgesi.
plan yapıp bozmakla geçen ilk yola çıkış hikayem şöyledir efendim: bir arkadaşım sürekli kampa gidiyor, otostop çekiyor. Bense interrailcilerin hikayelerini okuyup evde kıskançlıktan ölüyordum. en sonunda aradım gel dedim birlikte otostopa çıkacağız. neyse efendim, arkadaşım eskişehir'e yanıma geldi. ilk planımız ikimizin de görmediği bir yer olan kapadokya'ya gitmekti. ancak kadere bakın ki arkadaşımın almanya vizesi sonucu izmir'e gelmiş, telefonla sonucunu söylemiyorlar bizzat gelmeniz gerek diyorlar. arkadaşım çekti gitti. ben arkada yarım kalmış plan ve hayal kırıklıklarıyla...

Sonra yeni bir plan yapıp o, izmir'den fethiye'ye bense eskişehir'den fethiye'ye doğru yola çıkacaktık, bu defa da her şey kesindi. gideceğimiz günden bir gün önce arkadaşımın babası bir takım evrak işleri için memlekete çağırdı arkadaşımı. yine hayal kırıklıklarıyla boğuşacakken ertesin günün cuma olduğunu arkadaşımın ancak haftasonu memleketine ulaşacağını fark ettik. haftasonu resmi daireler kapalıydı. yeni bir umut ışığı.

ben sonunda sabah eskişehir'den yola çıkmak için geceden çantamı hazırladım. ertesi gün iş çıkışı 15:30da bir arkadaşım motoru ile beni sazova parkının önüne bıraktı, sonrasında önce kütahyaya sonra oradan burdura otostop çektim, burdur'da gece yarısı kimse almayınca gece 3.30 a kadar otobüs bekledim ve sonunda ertesi sabaha sahildeydim, güneşin ilk ışıklarının keyfini çıkartıp arkadaşımın çadırını buldum ve mutlu son: harika bir ölüdeniz kampı...
/ 11