üsküp
şehrin bir tarafı mahalle yapısını andırırken diğer tarafı heykellerle büyük binalarla süslüdür. nehrin üstündeki köprüden geçtikten sonra kendinizi farklı bir şehire gelmiş sanabilirsiniz. rehberin anlattığına göre seçilen belediye hristiyanlara değer verdiği kadar müslümanlara değer vermiyormuş. bu yüzden olacaktır ki yatırım hristiyan kesimin yoğun olduğu bölgeye odaklanıyormuş.
türkçe şarkılar çalan kafelerin, tatlıcıların önünden geçerken bir anda türkiye'deymişim gibi hissettirirken; heykellerini, binalarını, sanatçı ve bilim adamlarının heykellerinin bulunduğu köprüden geçerken duyduğum klasik müziklerle yurtdışında olduğumu hatırlatan şehir. makedonya'nın başkenti.
turla gelen birçok türkle karşılaşabilir, satıcılarla makedonca ya da ingilizce anlaşamayınca türkçe deneyerek sonuç alabilirsiniz.
balkan turu yapan 10 küsür gönüllüyle üsküp'te buluşmuştuk.
turla gelen birçok türkle karşılaşabilir, satıcılarla makedonca ya da ingilizce anlaşamayınca türkçe deneyerek sonuç alabilirsiniz.
balkan turu yapan 10 küsür gönüllüyle üsküp'te buluşmuştuk.
göçmenler için ''abi bizim memleket'' diye tabir edilen fakat oraya gidildiği vakit ''neresiydi la bizim yer'' diye düşünceler sevk eden şehirdir. Şehirde slavlar zaten türklerden ayrı bir kafadalar hele ki türkler 'hemşehri hemşehriyi gurbette s...'' sözünün karşılığını verircesine bir bakış sergilemektedir. Ayrıca gelişmişlik seviyesine bakınca 90'lar türkiye'sini çok rahat görebileceğiniz örnek şehirdir.
Vardar nehri şehri ikiye bölüyor. bir tarafta türkler ve arnavutlar yaşarken diğer tarafta makedonlar yaşıyor. ayrıca heykel fazlalığı olan bir yer. sanki birisi çıkıp 'biz bu meydanları kenarları köşeleri heykellerle dolduralım. böylece daha avrupa şehri gibi gözükürüz' diyerek ortaya laf atmış. onun doğrultusunda en eskisi 2-3 yıllık olmak üzere buldukları her yere bir heykel koymaya başlamışlar. bu kadar çok ve birbirinin aynısı heykeller görmek bir yerden sonra rahatsız ediyor. yine de vardar nehri üzerine yeni yapılan Eye Bridge ve Art Bridge köprüleri fikir olarak güzel. art bridge üzerinde Makedonyalı ressam ve müzisyenlere ait 29 tane heykel bulunurken eye bridge köprüsünde makedonya tarihinde ve kültüründe önemi olan kişilerin heykelleri var.
Balkanlardan gelen soğuk havaya bir girip bir çıktığımız, ayni gün içinde donup, yanıp, ıslanıp tüm oynak havalara denk geldiğimiz relaks insanların olduğu şehir. Cuma iş çıkışı barlarda eğlenen, rezervasyonsuz yer bulamadığınız, 24 saat açık börekçinin önünde uzun kuyruklar, tepsi tepsi börek yiyen gençlik... tepesinde milenyum haçıyla sisten çıkamadığımız vodno dağına ve girişinde fotoğraf çekmenin yasak olduğu muhteşem matka kanyonuna sahip şehir