yolda yaşanılan perişan olma anıları

fethiye'den 3 günlük güzel bir kamptan sonra yaşadığım perişanlık ve rezillik içeren olaydır: 40 derecede siyahlara bürünüp 8 kilometrelik şehirden dışarı doğru yürüme sonrası oluşan ve 25 kilo çantanın omuzlarımdaki kızarıklıkları acıtması ve suyumun bitmesi diyerek sizi ağlatabilirim ama muslukları sıkın 4 saat boyunca beklediğim yolda ayaklarımın altında eriyen kalitesiz asfalt kokusu ile umutsuz ve ağlamaklı bekleyişimin en nihayetinde biri durdu diyip zombi gibi yanına doğru yürüdüm ve abi ben aydın a doğru atar mısın dememle birlikte cevabı beklemeden kendimi içine attığım araç aeni seviyorum beni kurtardığın için teşekkürler 48 TSF 233(öyle bişi idi)
Otostopla gidilen bir seyehatte şoförün sana gideceği istikameti yanlış tarif etmesi ve bunun sonucunda en yakın medeniyetin 4,5 km uzaklıkta olduğu bir noktada inmek zorunda kalman.
benim için en hatırlamak istemeyeceğim haliyle soğuk hava, ıslak ayakkabılar, cepte beş kuruş kalmaması ve azıcık da ıssızlık içeren anılardır.
istanbul’dan bodrum’a arabayla gidiyoruz. aylardan temmuz, koltuklar deri. sabah erkenden yola çıktık, arabalı vapurdur şudur budur derken 11’e doğru hoooop klima bozuldu. hatırlatayım koltuklar deri ve temmuz ayı. ölüm gibi bir şey olmuştu ama hiçbirimiz ölmemiştik. 3 gün patatese dönen ayaklarımı toparlayamamıştım.