ANKARA 4. SULH CEZA HAKİMLİĞİ'nin sabire meltem banko'nun talebi üzerine verdiği karar uyarınca bu içeriğin erişimin engellenmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar nargileden bıkmış olsam da denemek istedigim aktivitedir.
Genel olarak bu insanlarin ortak ozelligi arabalarinin olmalaridir. Hemen cevresine insanlar toplanir ve muhabbet baslar. Guzeldir eglencelidir. Kamp yapan kişi tek basinaysa kitap, çay ve nargile 3'lüsü ile tadından yenmeyendir
Edit : duzeltme
yaa olum açmayın şöyle başlıklar. soğutuyonuz insanı sözlükten. hadi tamam muzip bir gülümseme oluşturmadı değil bende ama yapmayın aga.
tanım : o ıslanmayla birlikte gelen benden önce bu tuvalete kim girdi acaba düşüncesi..
edit : başlığı açan yazar kaçmış başlık bana kalmış.
1997 şampiyonlar liginde Beşiktaşın rakibi olan isveç klübüdür. Oktayın golüyle İnönü stadında 1-0 galip gelmiştik..
normal fiyatların kat kat altında fiyatlara uçak bileti sunan site. ama güvenilirliği konusunda bi bilgim yok. nedir ne değildir.
eternal sunshine of the spotless mind'ın soundtrackinde yer alan harika sözlere ve sade ve vurucu bir müziğe sahip beck parçası. bir dönemimde sürekli ve hala zaman zaman kendimi mırıldanırken bulurum. kendisini dışarıda bir yerlerde duyduğum zaman içimden "hepiniz dinliyorsunuz ama o benim parçam" diye geçiririm.

filmden de görüntülerle harmanlanmış bir klip yapmışlar parçaya şöyle:
beck - everybody's gotta learn sometime

change your heart, look around you
change your heart, it will astound you
i need your loving like the sunshine
and everybody's gotta learn sometime
everybody's gotta learn sometime
everybody's gotta learn sometime

change your heart, look around you
change your heart, it will astound you
i need your loving like the sunshine
and everybody's gotta learn sometime
everybody's gotta learn sometime
everybody's gotta learn sometime
ilkokulda öğretmen haftasonları sınıf perdelerini eve götürüp yıkatacak bir kişi ararken hep önplana çıkan kişiler vardı.
Eve götürünce anneniz hiç mi kızmıyordu size?

Perdeler çıkarılır, öğretmen büyükçe poşete koyar, minicik çocuk boyu kadar perde poşetini taşır, pazartesi günü sınıfa getirir, öğretmen çıkar perdeleri asar ve kapanış.

Benim annem daha evdeki perdeleri yıkamıyordu, kesin bunu da yıkamaz diye eve götürmezdim. O yuzden bilmiyorum. Beni de aydınlatın.