#tüm gnr entry'leri

kafa dengi birini bulursam, eylül’de gitmeyi planladığım şehir.
öğrencilik bittikten sonra beni dumur eden kart. işe giderken 1 durak tramvay, 4 durak metrobüs ve 3 durak otobüs kullanıyorum. aslında cok kısa mesafe olmasına rağmen günlük git gel 14-15 tl civarı harcama yapıyorum. arada arabayla gittiğimden dolayı da aylık yapamıyorum. istanbulda ulaşım gerçekten çok pahalı.
ispanyol hapishane dizisi. la casa de papel deki nairobi karakterini görünce başlama kararı almıştım. 2 sezonu yaklaşık 1 haftada bittirdim, gayet sürükleyici ve tavsiye edilir.
zulema zahir diye bir karakter var ki uzun zamandır böyle psikopatını görmedim.
ayrıca kıvırcık lakaplı (bkz: berta vázquez) karakter dünyanın en tatlı insanı olabilir.
çağımızda hala erkeklik ile askerliği bağdaştıran mankafalara dert olmuş uygulama.
heteroseksüeller kadar normal olan bir ilişki türüdür. isteyen ürer veya üremek istemez kime ne? ayrıca lgbtt bireylerini desteklemek zorunda değilsin, ama bunu hastalık, iğrençlik vs. diye de adlandıramazsın.
malesef homofobik insanlar bu sözlükde de mevcut gördüğüm kadarıyla. sadece biraz empati kurmayı denemek gerek diye düşünüyorum. yaşanan toplum baskısından dolayı duygularını gizlemek zorunda kalan, farklı biri gibi yaşamaya çalışan insanlar senin ailenden biri veya en yakın arkadaşın da olabilir.

(bkz: love wins)
antalya kemer ilçesindeki antik kent. denizi belli bi kısma kadar derin değil fakat benim gibi koyun ucuna kadar yürüyüp oradan denize girmeye kalkarsanız boğulma tehlikesi geçirebilirsiniz. deniz inanılmaz derecede çekmişti beni ve kıyıya çok güç ulaşmıştım.
son zamanlarda izlediğim diziler arasında en iyi dizi. berlin karanterine başlarda çok kızmış olsamda, zamanla bu kızgınlık büyük bir sevgiye dönüşmüştür.
malesef her doğan müslümandır diye bir algı var. daha doğar doğmaz bebeklerin kimliğine dini yazılıyor. kendi kararlarını verebilecek akla geldiklernde ise şundan şuna geçen nesil diye yargılanabiliyorlar.