sevgili ile istanbul turu yapmak

Şimdi söyleyeceklerimi yapanlar veya yapmış olanlar ölümsüz bir aşk yaşayacaklardır. Eğer günübirlik yada kısa ilişki düşünüyorsanız sakın dediklerimi yapmayın. İlerde aklınızda mutlaka ukte kalacaktır ve evleneceğinizi düşündüğünüz insanla yapılmasını tavsiye ederim. Benim durumum pek parlak değil değildi o yüzden uyarmak zorunda hissettim kendimi. Nereden başlasam, nasıl bitirsem bilemiyorum. Anlatmak istediğim o kadar yer var ki. İstanbul'da yaşanan aşklar gerçekten başkadır.

Şimdi en önemlisi olan İstanbul'un incisi adalardan başlayayım, mutlaka sevgilinizle ilk vapurla büyük adaya gidin ve son vapurla dönün. Bisiklet kiralayın, sakın faytona binmeyin. Koylardan birinde mutlaka durun, sevgilinize sarılıp mavilikleri izleyin, sahilde oturun, çay için, balık yiyin, ama en önemlisi mevsim yazsa ki ben ilkbaharda gitmenizi tavsiye ediyorum mutlaka denize girin. Suyu çok soğuktur haberiniz olsun. Küçük birer sırt çantası alın, özellikle sevgiliniz el çantası almasın çok zor oluyor taşıması, tabi ki siz taşıyacaksınız. Evlere bakıp hayaller kurun, keşke burada yaşasak deyin, olmayacak ama siz deyin.

Emirgan Lale bahçelerinde kahvaltı ile başlayalım güne arkadaşlar, vapura binip Çengelköye gideceğiz, mevsim ilkbahar yine. Vapurda nereye oturacaksınız biliyor musunuz? Hiçbiryere, kalktıktan sonra hemen burun kısmına geçin titanik sahnesinin bakınca değil yapınca ne kadar zevkli ve unutulmaz olduğunun farkına varırsınız. Vapur zigzag çizerek şehri dolaşıyor bir bu yakaya bir karşı yakaya. Vapurda çay ve halley yemenizi tavsiye ederim.İnince vapurdan Kanlıcadan şekerli yoğurt veya Çengelköy'den küçük salatalık deneyin bence. Anadolu yakası buram buram aşk kokar.

Sarayburnundan başlıyoruz arkadaşlar, Topkapı'ya yürüyeceğiz gün boyu. Sarayburnunda kahvaltı ile başlıyoruz arkadaşlar sonrası zaten gülhane parkı. Ne demişti cem abimiz ben bir ceviz ağacıyım gülhane parkında ne sen bunun farkındasın ne de polis farkında. ben akşam vakti daha çok seviyorum ama malesef gezilmiyor. sonra sultanahmete yöneliyoruz; etraf turist, polis ama nereye gidiyoruz. tabiki çiğdem pastanesine; aşık olduğunuz insanı mutlaka oraya götürün. belki inanmazsınız ama benle birlikte mezara gitmesini istediğim şeyleri anlatıyorum. ben sadece ben yaptım siz yapmayın isterdim ama canım interrail ailem, birilerine yararlı olacaksa ne mutlu bana. sonra heybetli ihtişamı ile üniversitemin kapısından, kitap kokan sahaflardan geçiyoruz. Geldik laleli'ye keşke bir inceden yağmur yağsa, hayat bulsa istanbul, yağmurda yürüyün bu caddeleri unutamazsınız asla, belki benim adım (bkz: yagmuradam) ondandır kimbilir. Sonra geçiyoruz aksaray kalabalığından, çapaya doğru sallanıyoruz, yolda bir çiğköfteci var adını unuttum keşke şuan orada olsaydım. Maceramız topkapı surlarını dolaştıktan sonra sona eriyor.

Kadıköy sahildeyiz sahillerde kahvaltı yapmak gibisi yok bilirsiniz ama burası bir başka medeniyet kokar kadıköyüm, ne demişti nejat abimiz hayatı ve kadınları öğrendiğimiz yer. Bugün Kadıköyden moda sahile gideceğiz yol kısa ama çok derin bir yol, içim ne halde bilemezsiniz. hatta mümkünse ara sokaklarda gidin kaybolun, kaybedin kendinizi bir iki saat. Modada bir çikolata dükkanı var oraya uğrayın, (bkz: mualla) ve (bkz: asuman) adında iki adet tatlıları var sevgilinizle yiyin çikolata ve çilek karışımı bayılacaksınız baştan söyleyim. Sonra moda sahiline doğru gidin oturun denizi seyredin ve mümkünse saatlerce sürsün erken dönün; akşamı güzel ama tekin değil . Yolda 5 katlı bir mango mağazası var o içeri girsin siz onu saatlerce dışarıda bekleyin ama bekleyin bu bekleyiş hep sürsün diye beklemekten iyidir dostlar.

Daha birçok yer var gezilecek görülecek canım istanbulda. yanınızda biri varsa nereyi gezdiğiniz, ne yaptığınız hiç önemli değil. Sevgi ve aşk asla yok olmayacak değerli arkadaşlar. Sevgiler, saygılar, selamlar canım interrail ailem...
Sevgilimle planladığım şehir turlarının ilki ve en büyüğü olacaktır. İlişkideki insanlardan birinin istanbulu bilmesi tavsiye edilir. Plan netleştikçe yazacağım sevgili yazar arkadaşlar.
sevgilimin askerliği istanbula çıktı ve bunu mayıs gibi yapmayı düşünüyoruz. cok yararlı bir başlık olmuş dediklerini harfiyen yapacağım ve burayi editleyecegim tesekkurler hocam.
Sözlük ilk açıldığında girdiğim ama kimse biplemeyince silinen entrydir.

Meczuya gelince; yarın gelecek olan sevgilimle beraber tarihi yarım adayı boğaza nazır sabah kahvaltısı ve akşam yemeği ile taçlandırıp, gerek sokak gerekse lüks mekan tercihleri ile kısa süreli bir kültür tanıtımı ve hoşça vakit geçireceğimize emin olduğum bir etkinlik ve güzel bir anı olacağına inanıyorum.

Hava şartları bu tür durumları çok etkileyeceğinden ön hazırlık yapılması şiddetle tavsiye olunur. Biraz da para harcanabilirse son derece muhteşem olacak bir olay olur :)

Bol şans vesselam...
Doğma büyüme (aslında annem beni doğurmak için trabzona gitmiş) İstanbullu biri olarak sevgiliyi gezdirme işi bana düşmüştü. Erkek arkadaşım Balıkesirli ancak İstanbulu, avrupa yakasını benden daha iyi bilir. Ama yine de ben gezdirecektim. Neyse efenim, birlikte okuduğumuz şehir kocaeliden çıktık yola, ilk durak kadıköydü. Kadıköyde oyalanmadan hemen atladık eminönü vapuruna, aldık simitleri elimize. O kadar mutluydu ki martılara simit atarken, vapur gezisi tüm gün sürse şikayet etmezdim. Neyse efenim sonra dedik haydi tabana kuvvet, koyulduk yola. Daha önce galatayı hep uzaktan seyreden ben, biraz eminönünde dolaştıktan sonra tuttum benim adamı karaköyün girişinden galata yoluna çektim. Dedim ilk benimle çıkacaasın, rivayet var, anısı olacak. Ben güya istanbulluyum, hiç çaktırmıyorum yolları bilmediğimi. Azcık kaybolduk tırmandık falan derken bulduk yolumuzu. Çıktık birlikte en üste, sözlerimizi verdik. İnerken selvi yarim kafayı çarptı, ay ben gülerim. Demem o ki 1.80ve üzeri merdivenlerden inecekseniz dikkat edin. Sonra galatanın etrafındaki sokakları keşfettik yürüdük istiklal caddesine. Gezi parkında biraz soluklanıp itü de okuyan arkadaşımızı ziyaret ettik. Oradan yine tabanlara kuvvet, beşiktaşa inmeye karar verdik. Yine “istanbul benden sorulur yeaaa” tavrıma bok sürdürmeyişimden biraz yol karıştı ve aynı yolları birkaç kez yürüdük. Nihayet dolmabahçeye varınca birer çay içip güzel boğazı seyrettik. Dolmabahçedeki tesis konuma göre bulabileceğiniz en uygun yer belediye işlettiği için, küçük bir dipnot olsun. Ardından yine küçük bir yürüyüşle beşiktaş çarşıya vardık, biraz dolanıp arkadaşlar buluştuk. Anlatınca çok yol gibi görünmese de o gğn çok dolanmıştık. Güzel bir anımızdır.

Bir başka gün sirkeci cihangir gülhane taksim tavafı ettiydik.
Bir başka gün Beykoz Çengelköy arası canımıza okumuştuk.
Bir başka gün beşiktaş bebek arası ayaklarımıza karasular indirdiydik.

Sevgiliyle gidilen her yol, çekilen her çile güzel bir anı bırakıyor. İstanbul için rota çizmeyin. Bir yere gidin ve çevresinde dolanın yeter.
Olsa olsa tarihi yarımada turu olur, zira kimse sevgilisini bağcılar, sancaktepe, Silivri, Tuzla gibi yerlere götürmez, götürürse de o ilişkiden hayır gelmez. Şöyle kuzeye doğu yönelin: Beykoz ve Şile köyleri Anadolu yakasında, Belgrad Ormanı, garipçe gibi yerler de Avrupa yakasında nefes alacağınız tek yerler, ayrıca bira, midye tava, aşığım ben sana da olabilir Anadolukavağında.