toplumdan izole dağ köyleri

hiç gence rastlanmayan, muhtarın kahvesi ve bakkalın karşılıklı olduğu, sadece belli saatlerde minibüs geçen garip dağ köyleri. üzerine yazılacak çok şey olan fakat kelimelerin yetersiz kaldığı yerlerdir. gezmeye buralardan başla. bu köylerin mezarlıklarında dolaş. isimsiz mezarlarda yatan onlarca insanı hisset. gezmek sadece görmek değildir. gezerken öğreneceksin. şehrin negatif yükünü doğaya bırak. doğada utanmak korkmak yok. git ve rahatla. önce kendini sonra başkalarını üzmekten vazgeç. ilacın doğa annendir.
Hep kazara bulunduğunu sandığım köylerdir, zira bulmaya çalıştığında bulunamadığının canlı bir örneğiyim. Yok arkadaş ben buldum şöyle bir yer var diyeniniz varsa, yol tarifini bana mesaj atabilir mi? Söz kimseye söylemicem.
anneminde babamında köyleri toplumdan izolenin de izolesi dağ köyleridir. günün belli saatlerinde kamyonlarla uğrayan bakkallar sayesinde alışverişler tamamlanıyor. bakkal dahi yokken bu köylerde kahvehane, ptt, sağlık ocağı vs. kuruluşlar aramak tabi ki saçmalık oluyor. e bunlar olmazda yol olur mu hiç ? tabi ki olmaz. bozuk yollarda arabayla şehir merkezine inmeyi göze alan otomatikmen sanayiye uğramayı da göze almış oluyor. ha artık yol yapıldı kargı'da asfaltsız köy kalmadı diyorlar o ayrı mevzu. ancak yine de en yakın medeniyet belirtisine öyle bir uzaklığa sahip köyler ki, yazın annemin köyünde çıkan bir yangına itfaiye ekipleri yetişene kadar 40 evin 35 i yandı. bunları göze alıp gidince de göz alabildiğine bir yeşillik, sessizlik ve sakinlik sizi karşılıyor. ama böyle bi amaçla ben en son ne zaman gittim bilmem. çok uzak be abi.
Kahvesine çökün ve saatlerce oturun bir şey yapmadan yavaş yavaş köy olduğunuzu görüceksiniz değişik bir duyguya sürüklüyor
Ucakla seyehat halinde inis yapildigi sirada eger ege bolgesi uzerindeyseniz bu sekilde sayisiz koy gorebilirsiniz. birkac haneden olusan belki ismi dahi olmayan koyler
Uc sene motosikletimle karadenizin butun yaylalarini gurcustana kadar gezdim
ozellikle trabzon artvin arasinda o kadar cok varki
Ne dostlkuklar ne sohbetler
Omrum oldukca tekrar gezecegim
Doğu Karadeniz dağlarıdır. filoloji ile ilgilenen bir arkadaşımdan duyduğum bir hikayeyi paylaşayım, tanıma benzer dağ köylerinden birinde lazcanın bir şivesini konuşan insanlara rastgeliyor ve ne olduğunu öğrenmek için yanlarına gidiyor bu dil ile ilgili yazılı bir kaynakları varsa ona göstermelerini istiyor. Dedelerinden kalma kitap şok edici (daha sonra yaptığı uzun araştırma sonucu gerçeği öğreniyor) Ermeni alfabesi ile yazılmış lazcanın kafkaslarda konuşulan bir lehcesi.
Bu tarz azınlıklar o bölgede iyikide bu kadar izole yaşıyor ve Türkiye’nin çeşitli kültürlülüğüne zenginlik katıyor.
Ziyaret edilesi yerler
Bir yer var biliyorum, herşeyi söylemek mümkün, epeyce yaklaşmışım duyuyorum, anlatamıyorum.
Safranboludan araç'a doğru giden vadinin sağ yamacında yazın iki kişinin kışın kimsenin yaşamadığı köydür. Edit: İsmini öğrenme imtiyazını mülakat sonucu hakedebiliyorsunuz.