ayla

her şeyden önce gerçek olması ve hikayenin sahiplerinin bugün hala hayatta olması inanılmaz bir duygu. gurur verici bir durum. ali atay'ın oyunculuğu harikaydı diyebilirim. oscar olmayacaktır ama umarım başka bütün ödülleri alırlar.

muazzam bir yaşam öyküsünü mükemmel bir oyunculukla izleyiciye aktarmış olan ve bizi tekrar gururlandıran harika bir film...özellikle filmin sonundaki gerçek sahneler tüm izleyicilerin gözlerini yaşarttı...bu kadar iyi olacağını ummuyordum, beklentimin çok ötesindeydi...eksiklik ve kurgu hataları tabii ki var ama filmin artıları eksilerini görünmez kılmış...kesinlikle izleyin, pişman olmazsınız

Senaryo desen 5 Yıldız Kadro desen mükemmel ne kadar iyi isim varsa toplamışlar Çetin Tekindor, İsmail hacıoglu, Ali atay erkan Petekkaya diye gidiyor daha ne olaun bu film oscara aday olur

gerçek bir hikayeden alınmış iyi kadrolu ve iyi çekilmiş güzel bir film. gidilmeli.

Çok hoş film. fragmanın verdiği izlenimden ötürü daha çok aksiyon sahnesi bekledim ama onun dışında beklentilerimi fazlasıyla karşıladı. Ağlattı da aynı zamanda. Gerçek bir hikaye olması zaten yeterince etkileyiciyken bir de sona eklenen video ve fotograflar deldi geçti diyebilirim. İzleyiniz efenim.

Film insani etkisi almaya fragmani izledikten itibaren basliyor, bir anda kendinizi bilet almak icin kuyrukta, sonra gozyaslari ve sumukler esliginde aglayan insanlarin icinde filmi izlerken buluyorsunuz. Ve buyuk bir cilginlik yaparak cantada cips sokan liselilerin hisirtilarida en az bomba efektleri kadar beyninize isliyor.

Film guzel, ozellikle cekimleri harika. Yuksek butceli Amerikan filmi izler gibi oluyorsunuz. Film akip gidiyor zaten, bir an bile ben niye geldimki bu filme dedirtmiyor. Arkadas grubu ile gidildiginde cikista sarilip aglanabilir, guzel Turk yapimi.

Çok severim gerçek hikayeleri. Filmin ilk yarisinda biraz amerikan film ozentisi gibi gelsede, ikinci yarisiyla insani vuran bir film olmus

Senaristinin adının, yapımcıyla aralarında oluşan bir anlaşmazlıktan ötürü, jenerikte yer almadığı, galaya çağrılmadığı, filmin sosyal medya hesaplarindan engellendiği, oscar aday adayi filmimiz. Yazarı olmasaydi, bugün bu filmi konusabilmemizin ihtimali dahi yokken, kendisine yapilan saygısızlık... Ancak bütün bunlara rağmen yazar Yiğit Güralp çok asil davranıp filmini sahiplenerek, sosyal medyadan bütün sevincini paylaşıyor.

yönetmenini ayrı, senaristini ayrı, oyuncuları ayrı tebrik edeceğim güzel film

filmi sadece konusunu okuyarak gittim. nette hiçbir şekilde gerçek görüntü, fotoğraf vs. bakmamıştım. konu olarak gerçekten çok duygu yüklü bir film olmuş. oyunculuklar da gayet başarılı idi bana göre. gerçekten hepsi hissetmiş de oynamış konuyu. tek sorun şu ki, her köşe başında her yerde bir sponsor reklam, ,can sıkıcı.


*** spoiler ***

deprem öncesine kadar harika filmken sonraki kısım ne yazık ki 5/10. tabi bunda çetin tekindor'un normalde marcelo seviyesindeyken filmde hasan ali kaldırım seviyesinde kalması, filmin o sıcak havasından çıkıp televizyon filmi moduna bağlaması da büyük etken bence.

süleyman amca'yla ayla'nın hikayesi gerçekten de sonraki nesillere aktarılması gereken bir hikaye. büyük oranda başarılı olarak filme aktarılması da beni çok mutlu etti açıkcası. umarım filmin gişesi iyi olur da daha iyilerine ön ayak olur.

*** spoiler ***

spoiler vermeden önce söyleceğim şey ; izleyin, izlettirin. türk sineması adına atılmış güzel bi adım .

-----------spoiler-------------

filmi iki bölümde değerlendirmek mümkün. ilk bölüm gerçekten müthiş , özellikle görüntü yönetmeni çok iyi iş çıkarmış. ali atay ve kim seol gerçekten efsanevi performans sergilemişler.

ayla'nın köyü basılırken ; savaş zamanı köylülerin hiç bir önlem almaması biraz saçmayı. adamlar tankla geliyor köylülerin elinde sopa.

ayla ve süleyman'ın diyalogları özellikle süleyman'ın ödül aldığı törenden sonraki bölümde insanın içini yaralayan cinstendi.
sadık karakterini de ayrı uyuz oldum nedense.

2.bölüm ise yeni süleyman yani çetin tekindor etrafında geçiyor.
bu arada film yanlış hatırlamıyorsam 40 yıl sonrasına atıyor. bu aranın koca bir boşluk olması bana biraz yavan geldi. en azından bir kaç kısa sahne koyabilirlerdi diye düşünüyorum.bulmayı

kızını bulmayı bu kadar isteyen bir babanın 40 yılı boş geçirmesi düşünülemez.
40 yıl sonrasına gittiğimizde ise süleyman'ın kızını televizyonda gösterilen ; 1999 depreminde yardıma gelen korelilerin ve 2002 dünya kupası 3.lük maçında tribünler arasındaki yüzlerden araması araması gerçekten ayrılığın ve umudun birbirine ne kadar yakın olduğunu gösteriyordu.

sonunda ise hem filmdeki süleyman'ın hem gerçek hayattaki süleyman'ın ve ayla'nın buluşması ard arda verildi. filmin gerçek hayattan kopmadığını da güzelce göstermiş oldular.

-----------spoiler-------------