aylin sözer
İstanbul Aydın Üniversitesinde öğretim görevlisi olan ve şu saatlerde online derste öğrencileri ile olması gereken Aylin Sözer Eski sevgilisi olduğu iddia edilen cani tarafından evinde yakılarak katledildi.
Kadın katliamlarında maalesef azalma olmuyor aksine gittikçe kan donduran vakalar duyuyoruz. Gökdelenden itilen kardeşimiz, beton dökülüp ormana atılan arkadaşımız, evinde yakılan hocamız. Öğrenci, genç, ev kadını, iş kadını, memur, öğretmen, doktor hiç farketmiyor. Kadınlar bu ülkede öldürülüyor ve biz o canilere söverken bile anasına sövüyoruz babasına değil.
Kadın katliamlarında maalesef azalma olmuyor aksine gittikçe kan donduran vakalar duyuyoruz. Gökdelenden itilen kardeşimiz, beton dökülüp ormana atılan arkadaşımız, evinde yakılan hocamız. Öğrenci, genç, ev kadını, iş kadını, memur, öğretmen, doktor hiç farketmiyor. Kadınlar bu ülkede öldürülüyor ve biz o canilere söverken bile anasına sövüyoruz babasına değil.
"Dolmuşa bindiğinde, şoförün kapıyı kapatıp, gaza basıp ıssız bir yere götüreceği korkusunu yaşamayan,
bu korku yüzünden tek kalmamak için son inenle birlikte inmek zorunda kalmayan, ıssız bir sokakta iki adımda bir arkasına tedirginlikle bakmadan yürüyebilen, arkasından gelen kişinin adımlarının temposuna kulak kesilmeyen,
yanından geçen birinin kendisini taciz edebileceği korkusu yaşamayan,
eve yemek siparişi verdiğinde bile tekse eğer, siparişi getiren kişinin yalnız olduğunu anlamaması için elinden geleni yapan,
hayatında hiç tacize uğramamış olan,
bindiği taksinin plakasını almak zorunda kalmayan,
hayatında bir kere olsun tecavüze uğrama korkusu yaşamamış olan bir kadın kaldı mı bu ülkede?"
Yakılarak diyor ya yakılarak nasıl bir canilik, nasıl bir gözü dönmüşlüktür bu!
Böyle haberler günden güne artıyor ve gördükçe insanın vahşileşip orman kanunlarını uygulayası geliyor fakat bizim gibi biat kültürü olan, güce tapılan ülkelerde idamın varlığı yine en çok muhalifleri, düşünenleri, düşünmek isteyenleri vurur kardeşim. Bu olayların azalmasını istiyorsak yine tutunacağımız dal her ne kadar klişe gelse de eğitim, toplum bilinci olmalıdır.
bu korku yüzünden tek kalmamak için son inenle birlikte inmek zorunda kalmayan, ıssız bir sokakta iki adımda bir arkasına tedirginlikle bakmadan yürüyebilen, arkasından gelen kişinin adımlarının temposuna kulak kesilmeyen,
yanından geçen birinin kendisini taciz edebileceği korkusu yaşamayan,
eve yemek siparişi verdiğinde bile tekse eğer, siparişi getiren kişinin yalnız olduğunu anlamaması için elinden geleni yapan,
hayatında hiç tacize uğramamış olan,
bindiği taksinin plakasını almak zorunda kalmayan,
hayatında bir kere olsun tecavüze uğrama korkusu yaşamamış olan bir kadın kaldı mı bu ülkede?"
Yakılarak diyor ya yakılarak nasıl bir canilik, nasıl bir gözü dönmüşlüktür bu!
Böyle haberler günden güne artıyor ve gördükçe insanın vahşileşip orman kanunlarını uygulayası geliyor fakat bizim gibi biat kültürü olan, güce tapılan ülkelerde idamın varlığı yine en çok muhalifleri, düşünenleri, düşünmek isteyenleri vurur kardeşim. Bu olayların azalmasını istiyorsak yine tutunacağımız dal her ne kadar klişe gelse de eğitim, toplum bilinci olmalıdır.
yüreklerimi dağlayan, acıtan, yoran haberlerden, olaylardan birinin, ne yazık ki yeni ismi. her kadın cinayeti, her hayatını kaybeden kadın listede yerini alıyor, adına hashtag'ler açılıyor ama yine üstünden zaman geçiyor ve unutuluyor. kadın cinayetlerine biri dur demedikçe, bu yaratıklar günden güne caniliklerini arttırıyor. yeter!