bahis oynayarak para kazandığını sanmak
insan beyninin kazandığı şeyleri öne çıkarma algısı yüzünden zihinde oluşan büyük yanılma etkisidir. yaklaşık olarak 13-14 yıldır bazen 2 liralık bazen 200 liralık bahis oynamaktayım. Yeri geldi 2-3 bin lira kazandığım da oldu yeri geldi aylarca kazanamadığım da ama zihin hep o kazandığı dönemleri hatırlatarak büyük bir oyun oynuyor. İşte bu yüzden kumarın büyüğü küçüğü olmuyor. Sadece kazandığın anki etkisi unutulmuyor. Eğer çok paraya ihtiyacın olduğu bir an az da olsa tutturuyorsan işte o zaman sıçtın. Bu döngü içinde hep bir minnet duygusu yaşayıp bir sonraki sefere daha fazla para yatırıyorsun. Bahis yapan arkadaşlar şöyle bir düşünsün, bugüne kadar yatırdıkları ile aldıkları arasında 1 tl bile zarar varsa işte o zaman gerçek dünyaya hoş geldiniz.
Ha bu arada bugün 14.00 maçlarına da bahis yapmaya devam edeceğim. Siz beni bırakın kendinizi kurtarın.
Ha bu arada bugün 14.00 maçlarına da bahis yapmaya devam edeceğim. Siz beni bırakın kendinizi kurtarın.
Hayali bir hedefin peşinden koşmaktan dahi daha hayali bir başarı hissidir.
Bahisi abim çok oynar ve işin şans değil bahisin matematiğini çözmekle ilgili olduğu ifade ederek oynadığı oyunun kumar sayılmadığını iddia eder. Fakat bu benin çoğu zaman istemsiz olarak onu babamla özdeşleştirerek kendisini de kumara meyilli algılamama yol açıyor. Sırf bu psikolojiyi anlayabilmek için dostoyevski’nin kumarbaz kitabını okumuştum. Kişilerin insanlarla “sağlıklı” bir bağ kuramadığı durumlarda böyle şeylere yöneldiğini düşünüyorum. Fakat bahis ya da diğer şans oyunlarının matematiği filan yoktur çünkü bunu permütasyon, kombinasyon gibi temel matematik bilgilerinden söz ederek kanıtlayabilirim. Bir oyun ile ikinci oyun arasında olasılık bağı yoktur, birbirinden tamamen bağımsızdır her zarın atılma ya da he oyunun oynanma hali. Amma da uzattım böyle benim için manasız ve aslında bir açıdan da olumsuz açıdan manalı bir konuda.
Bahisi abim çok oynar ve işin şans değil bahisin matematiğini çözmekle ilgili olduğu ifade ederek oynadığı oyunun kumar sayılmadığını iddia eder. Fakat bu benin çoğu zaman istemsiz olarak onu babamla özdeşleştirerek kendisini de kumara meyilli algılamama yol açıyor. Sırf bu psikolojiyi anlayabilmek için dostoyevski’nin kumarbaz kitabını okumuştum. Kişilerin insanlarla “sağlıklı” bir bağ kuramadığı durumlarda böyle şeylere yöneldiğini düşünüyorum. Fakat bahis ya da diğer şans oyunlarının matematiği filan yoktur çünkü bunu permütasyon, kombinasyon gibi temel matematik bilgilerinden söz ederek kanıtlayabilirim. Bir oyun ile ikinci oyun arasında olasılık bağı yoktur, birbirinden tamamen bağımsızdır her zarın atılma ya da he oyunun oynanma hali. Amma da uzattım böyle benim için manasız ve aslında bir açıdan da olumsuz açıdan manalı bir konuda.