belgrad

yaklaşık 6 asır osmanlı hakimiyetinde kalmış sırbıstan'ın baş ve en büyük şehri.

toplam alanı 360 km2 fakat sadece old town'u 120 km2 kare civarı, bu alan içerisinde yürüyerek gezebilirsiniz. zemun (new belgrad) taraflarına ben geçmedim ,geçen arkadaşlar anlatırlar.demem o ki yürüyün arkadaşlar sokaklar güzel , insanlar her yere park yapmış.parklarında basket sahaları , yürüyüş/koşu parkurlar,futbol, tenis alanları var.

(bkz: novak djokovic)
(bkz: aleksandar kolarov)
(bkz: nemanja matic)
(bkz: milos teodosic)
(bkz: bogdan bogdanovic)

bu yüzden tenis ve basketbolda ekol seviyesindeler . tabi bunun yanında sosyalizmin etkisi yadsınamaz. dağılmadan önce yugoslavya sosyalist federal cumhuriyeti'nin başkentiydi.sosyalizmin bir artı yönü olarakta gökdelenlerin yapımı gecikmiş ve şehrin eski dokusu ayakta kalmış .

dışarıdan gelen turistler bundan hoşlanırken , orada yaşayanlarsa binaların çok eski olmasından şikayetçiydi.

osmanlı'nın etkisi en çok dilde hissediliyor.tanıştığım biriyle 10 kadarını bulup sonra bırakmıştık. bazıları ; bajram - bayram , cevabi - kebap , burek - börek vs. bir de diziler çok seviliyor , özellikle konuştuklarım ,kanuni'ye bayılıyorlar ki belgrad 1521 yılında kanuni tarafından fethedilmiştir .buna çok da takıldıkları söylenemez .

Sırbıstan'ın asıl kini 1995 yılında Kararlı Güç Harekâtı'nda meclislerini bombalayan nato'ya karşı, meclisi hala onarmıyorlar ve sizi asla affetmeyeceğiz pankartları yıllardır orada.

şehir çok güvenli gece 01'de şehrin biraz dışında fabrikaların arasında club aradım , bizim buralarda aynı tarz bi yerde yürürken böbreğinizi çalarlar.

ne yapılır , ne edilire gelecek olursak.

herşeyden önce citymaps2go indirip , belgrad haritasını çevrimdışı olarak kaydedin, gideceğiz yerlere yer imi ekleyip rahatınıza bakın.

eğer atlasglobal ile giderseniz , uçağın inişine müteakiben havaalanı önünden servis kalkar . şoförü her ne kadar türk'e benzese de değil arkadaşlar.servis kullanacak iseniz hiç parayı havaalanında bozdurmayın .bunun dışında yine havaalınında önünde şehir merkezine giden otobüsler var ücreti 300 dinar yanlış hatırlamıyorsam. taksi de diğer seçenek fiyatını bilmiyorum.


servis önce new belgrad'dan geçer ardından old town'a gider . student square tam merkezdeki durakları denilebilir.

şurayı gezin burayı gezin tavsiyelerini her yerden bulabilirsiniz. ben daha detay tavsiyeler yazmak istiyorum .

ben bir kaç yerde para bozdurdum. en iyi oranı buradaki döviz bürosu ndan aldım . eğer giden olursa numaramı vereyim de lütfen burada çalışan arkadaşa iletsin. ooolm çok güzeldi, öhööm neyse.
şehirle ilgili dikkat çekici diğer detay her yerde kadın çalışıyor , bakkal,market,döviz bürosu,hediyelik eşya dükkanı,börekçi,müze güvenliği hep kadın çalışanlar.

kalacak yer için hostel che 'yi kesinlikle tavsiye ederim. kalemeydan'ın hemen yakınında aziz michael kilisenin yanında, tek dezavantajı yarım saatte bir çanlar çalıyor. her çan çaldığında aklıma gelen şarkı for whom the bell tolls . sahibi zorona çok tatlı biri , ilk gün tüm hostel ahalisini toplayıp ile 11 e kadar muhabbet çevirip , ardından pub crawl tarzı gezmiştik.
bunun alternatifi olarak hostel zen 'de kalabilirsiniz. japon tarzı kapsül gibi düşünülmüş ama daha çok ranza-kapsül tarzı olmuş, fena değil fakat fazla soğuk(sıcaklık olarak değil)

yemek için ; domuz etine bayılırlar , neredeyse her et yemeğinde dana ve domuz etini karıştırırlar eğer sevmiyorsanız her zaman sormanız gerekir.
yemek için ideal yerler; manufaktura sırbistan ortalamasına göre biraz pahalı yalnız şık ve kaliteli bir mekan , içindeki müşterilerde gayet şık giyinip gelmişlerdi fakat ben terlik , şort gittim , hiç kimse de sen hayırdır felan demedi. akşamları canlı müzikleri var , kalabalığa göre rezervasyon isteyebilirlermiş ona göre. kırmızı şaraplarından 2.ve 3. sıradakiler gereğinden fazla acıydı , çekirdeklerini fazla ezmişler ya da damak tatları öyledir bilemiyorum . (vedat milör'e selam)

diğer ise mala gostionica kapısında ingilizce bir şey yazmıyor , bulduğunu dışında masalar olan yer , evet orası .birinin tavsiyesi üzerine burada da sırp burgeri yedim . koca bir et parçası , söğüş soğan (domuz eti kadar sevdikleri diğer şey soğan , her yerde yemeğin yanında hep soğan geldi ) , patates ve heineken (şişe) bira için türk lirası ile 22 lira ödedim .

bunların yanında her yerde dilim pizzacı var , istediğiniz yerde karnınızı dilim pizza ile doyurabilirsiniz. kahvaltı içinse kocaman ekmeğin içinde kuru et , sahanda yumurta , peynir , marul , domates için 190 dinar / 1.6 euro / 6,4 lira ile karnınızı doyurabilirsiniz.

marketlerde 2litlrelik plastik şişelerde çeşit çeşit bira var, affetmeyin . farklı ve güzel tatları var.

işaretli yerde halk pazarı var , köylerden gelen meyve sebzeler burada satılır. ayrıca elbise felan da var.
44°48'58.6"N 20°27'29.3"E koordinatlarında canınız çekerse irish pub var

eğlence içinse chill out için kulturni centar grad'ı tercih edebilirsiniz. burada türkçe müziklerde duymanız olası.
clublerden shake'n' shake'ye götürüldüm ortamı gayet güzeldi,diğer ünlü club freestyler'dır. freestyler pazar günleri kapalı olabilir ve rezervasyon isteyebilirler .hostel'in duvarında asılı olan öneri tahtasını ekliyorum.


tesla müzesi için ; önce tesla'nın hayatını ve buluşlarını anlatan film gösterirler sonra deneylere geçilir. oraya gitmişken deneylere şahit olmadan dönmeyin. bir de projelerinin tesla'nın kendisinin anlattığı vr teknolojisi ile yapılan tur var onu da deneyimleyebilirsiniz.

belgrad ruhu olan bir şehir , eski taş devrinden , romalılara , osmanlılardan , cermen imparatorluğuna kadar bir çok kültüre ev sahipliği yapmıştır.
tanıştığım portekizli 6.defa geliyordu. insanlara sadece merhaba deyin ve hayatlarına temas edin .
Gruptan okuduğum postlar yüzünden efsane önyargılı olduğum yerdi. Yok efendim" türk olduğumuz için otobüsten indirdiler " yok efendim "gözaltına aldılar" .

Bu düşüncelerle vardık Belgrad'a. 4 kişiyiz ama ben yol boyu sırplar bizi sevmiyor, sakın türk olduğunuzu söylemeyin diye baskı yapıyorum. Trenden bi indik her yer çevik kuvvet.polisler ellerinde silahlarla bekliyor. Tabii benim düşüncemi destekleyen bir durum "bakın diyorum demiştim size."

Gardan çıktık yol sormak için bir dükkana girdik. Adam tarif etti en son: "where are you from?" Dedi.
Eyvah dedim birisi türküz der mi derken arkadaş atıldı:
"we are from Turkey"
Bir saniyelik bir bakışma oldu, o bakışma neden oldu bilmiyorum ama adam elindeki döner bıçağını birimize saplayacak diye gözümün önünden geçti. Sonra büyük bir kahkaha attı ve vedalaştık.

Hep yorumlarda çok soğuk ve katı oldukları yazıyordu ama yolun karşısındaki adama bile yol sorunca koşarak yanımıza geldi. Ve bize enyardımcı olan ve en sıcakkanlı gelen millet oldu

İşin kısacası önyargılar kötüdür, silin kafanızdan. Belgrad'ın güzelliği hakkında yazmıcam kendiniz görün
İnsanı kendine çeken bir şehir. Ben burada yaşarım dedirtmez ama senede birkaç hafta gelmelisiniz deyip durur.
Kalemegdan'ı sabah, akşam, gece ayrı ayrı olmak üzere ve farklı hava koşullarının kombinleriyle bile birkaç ayda hissebilirsiniz. Yaşanmaz ama her sene gidilir.
Gidiniz efendim.
mc'de gündüz iki masayı birleştirip saatlerce uyuyunca hiç rahatsız etmeyen çalışanları olan şehir. cağım şehir.