çamlıca tepesi
burası genelde karıştırılır, şöyle ki
adalara bakan yanı (acıbaden tarafı) küçük, boğaza bakan (üsküdar tarafı) büyük çamlıcadır.
fakat gezilebilir alan ve yeşillik sebebiyle genellikle ikisi birbirine karıştırılır.
büyük çamlıca: 90 larda burada fayton olurdu gezinti yapabilirdiniz, bir kaç tane mezar vardı mezar taşlarında oluklar bulunan rivayete göre bu oluklara taşınızı tutturursanız dileğiniz kabul olurdu, yeme içme yerleri, dondurma, kağıt helva (bugün 1 tl) falan inanılmaz pahalıydı o kadar pahalı ki 100 kere gittiysek babam 2 kere ancak almıştı, birde girişte (şimdi sanırım anaokulu oldu orası) sağda bir müze vardı.
sonra ibb işe el attı fiyatlar ucuzladı, kişi kalitesi düştü.
küçük çamlıca: burayı hiç sevemedim oldum olası aklımda ordan annemlerin falan bir ot topladığı kalmış , birde macuncu emin dayı kalmış, büyük zenginler içinde küçük orta halli insanlar içindi diyebiliriz ayrım yapmak gerekiyorsa.
ikiside güzeldir, kışın gidilmesi tavsiye edilir.
adalara bakan yanı (acıbaden tarafı) küçük, boğaza bakan (üsküdar tarafı) büyük çamlıcadır.
fakat gezilebilir alan ve yeşillik sebebiyle genellikle ikisi birbirine karıştırılır.
büyük çamlıca: 90 larda burada fayton olurdu gezinti yapabilirdiniz, bir kaç tane mezar vardı mezar taşlarında oluklar bulunan rivayete göre bu oluklara taşınızı tutturursanız dileğiniz kabul olurdu, yeme içme yerleri, dondurma, kağıt helva (bugün 1 tl) falan inanılmaz pahalıydı o kadar pahalı ki 100 kere gittiysek babam 2 kere ancak almıştı, birde girişte (şimdi sanırım anaokulu oldu orası) sağda bir müze vardı.
sonra ibb işe el attı fiyatlar ucuzladı, kişi kalitesi düştü.
küçük çamlıca: burayı hiç sevemedim oldum olası aklımda ordan annemlerin falan bir ot topladığı kalmış , birde macuncu emin dayı kalmış, büyük zenginler içinde küçük orta halli insanlar içindi diyebiliriz ayrım yapmak gerekiyorsa.
ikiside güzeldir, kışın gidilmesi tavsiye edilir.
Yağmurlu bir günde sokaklarda dolaşıp eski evler gördük. Sonra Çamlıca’ya çıktık. O 5 kilometre yürüdüğüm en güzel yoldu. Evden öylesine çıkıp bir yerde bulmak kendini paha biçilemez. Sonra Atsız’ın romanı geldi aklıma bankta Selim’in tek başına oturuşu, Yahya Kemal’in o meşhur dizeleri sıralandı içimde:
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü'yada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.
Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer.
Nice revnaklı şehirler görülür dünyada,
Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan.
Yaşamıştır derim, en hoş ve uzun rü'yada
Sende çok yıl yaşayan, sende ölen, sende yatan.