doğaya saygı
Doğanın bize ihtiyacı olmadığı, bizim ise doğaya ihtiyacımız olduğu gerçeğini düşündükten sonra, bir mecburiyet olması gereken eylem. (bkz: venüs)
çöpleri yerlere atmakta sorun görmeyen, tuvalet ihtiyacını sokakta giderdiği evcil hayvanının pisliğini temizlemeyen, geri dönüşüme katkı sağlamayan, elektrik, su, tek kullanımlık plastik/kağıt kullanımını azaltmayan insanları görünce deli oluyorum deli. hele bir de bu saydıklarım sözde eğitim almış insanlarsa hepten afakanlar basıyor! hayır, işin kötüsü bu insanlar ürüyorlar bir de..
bu dünyadan başka evimiz yok arkadaşlar. burası tek yuvamız. okyanusta birer damla olsak da elimizden geleni yapmalıyız, çevremizdekilere de yaptırmak için gayret etmeliyiz. hepimiz birer kişiye çevre bilinci aşılasak, milyonlara ulaşırız zamanla. damlaya damlaya göl oluruz.
bu dünyadan başka evimiz yok arkadaşlar. burası tek yuvamız. okyanusta birer damla olsak da elimizden geleni yapmalıyız, çevremizdekilere de yaptırmak için gayret etmeliyiz. hepimiz birer kişiye çevre bilinci aşılasak, milyonlara ulaşırız zamanla. damlaya damlaya göl oluruz.
teknolojimiz ne kadar gelişirse gelişsin, bilim hangi noktaya ulaşırsa ulaşsın, gerekirse tüm dünya güçlerini birleştirsin hayatta mücadele edemeyeceğiz tek şey var : doğa. denizlerini alıp doldurduğumuz, ağaçlarını kestiğimiz, nehirlerini kuruttuğumuz, topraklarını kirlettiğimiz, havasını, iklimini bozduğumuz doğa. tüm çocuklarını üzdüğümüz, kendini yorduğumuz doğa. elbet bir gün aldıklarımızı bizden geri alacak hem de içinde bizim vermek istemeyeceklerimizle birlikte. işte o zaman anlayacağız doğaya nasıl da saygı duymamız gerektiğini. saygıyı ona lütfetemeyecek kadar aciz, onun da bana saygı duyun demeyecek kadar yüce olduğunu.