ezel

bu dizi sevdiğimiz pek çok diziyi içinde barındırıyor.. las vegas olsun, prison break olsun.. güzel derleyip toparlamışlar velhasıl.. ama mesela ali kardeş, sen bi mahone olabilir misin? o resimleri dizip dizip sinirlenerek mahone olunmuyor, scofield'lar da yakalanmaz öyle, önce o eli indireceksin.
Bu diziye ilk başladığımda beğeneceğimi düşünmüyordum. Başta ali, eyşan ve cengizin oyununa maruz kalan ömerin nam-ı diğer ezelin hayat hikayesi ve arkadaşları ile aşkının ona olan ihanetini sorgulamaya başlar. Ona ait olmayan bir suç ile içeri atılır. İzlerken hep geri sarardım sahneleri bu arada. En güzel dizilerdendi geldi, geçti, gitti. (bkz: tuncel kurtiz) işte bu adam bu diziye o kadar gitmiş ki. Sarının yanına laciverti koyarsın ha aynen öyle. O seslendirmeleri insanı kendinden alıyor başka diyarlara götürüyor, kalbimizde yaşıyorsun tuncel baba. Dizide bir o kadar da oyunculuk kalitesi olumlu derecede hatsafhadadır. Cengiz aşıktır, haindir, arkadaşını satandır. Ama yolundan hiçbir zaman dönmeyen bir kötüdür. Alinin para hırsı içindeki güzel, mert insanın önüne geçmiştir. Kardeşini en çok o severdi. Gelelim eyşana. Eyşan babası gibiydi. O ses tonu hala kulaklarımda. Eyşan çok severdi, ama öldürdü ömeri genç yaşında. Tuncel babanın dediği gibi ömerin ölmeden son gecesinde şehvetli elleriyle boğmuştur. Dizinin finali ise yürek burkan cinstendir. İzlenmeli efenim
Tuncel kurtiz'in ramiz dayı'yı canlandırdığı türk işi "the count of monte cristo".