hissizlik

ne bir sevenim var ne seven bir kalbim

demir attım yalnızlığa

yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte

artık bülbül ötmüyor gül dolu penceremde

...........................

daha devam edebilirim ama etmeyeceğim....


sevdiklerini unutur da insan ya sevmeyi unutursa???


problemin başladığı yer unutmakda değil hatırlayamamaktaaa hem de hisleri!!!!
insanların üst üste yaşadığı travmatik düzeyde yaralayıcı olaylar üzerine zihnin "daha fazla ne olabilir ki?" algısına kendini inandırıp içerisinde her hangi bir his baloncuğunun oluşmasına müsade etmemesi durumudur. bu mental olduğu kadar fiziki olarak da mümkündür, fiziki olrak çok acı çektiğinizde(ağır ameliyat, yanık, yoğun tedavi vb) ya da kendinizi mental olarak üst düzey bir acıya hazırladığınızda bir takım hisleri, acıları diğer insanlardan daha hafif hissetmeye başlarsınız.
Önceden kafaya çok takardım. Çocukluk travmalarım hassas biri yapmıştı beni. Duygusal bir insandım. Fakat son birkaç yılda yaşadığım zorlayıcı olaylar gamsızlaştırdı. Hissizleşiyorum gitgide ve bu hissizlik bazen can sıkıcı olabiliyor. Bu kadar gamsızlaşmak insanı rahatsız ediyor. Çünkü sadece olumsuz duyguları hissetmemekle kalmıyor olay. Ben ağaçlara sarılmayı seven biriyim ve artık bir ağaca sarılınca hissettiğim o huzuru hissetmemeye başlıyorum. Ben o içsel huzurumu geri istiyorum. Hissizlik yazmakla haşır neşir olan insanlar için bir ilhamsızlıktır. Fazlası zararlıdır. Hissizliğin bile yeri vardır. Daimi hissizlikte yorucu bir iştir. İnsanın ruhunu tüketir.
Zaman zaman iyi gelen duygudur. Hissetmemek olarak da tanımlanabilir. Fiziksel ve ruhsal olarak ikiye ayırabiliriz. Fiziksel olanı biraz ek gereçler gerektirebilir ama ruhsal olanı tamamen random gelişir. Huzurludur. Fazlası zararlı olabilir.