hoşlanılan kişinin hoşlandığı kişi olamamak

Çok çaresiz bir durum değil mi? Diyemezsin ki beni neden sevmedin diye. Sevmemiş işte. Sevgi öyle isteyerek olan bir şey değil. Ben bunu seveceğim diye çıkılmaz ki yola. Sen yürürsün ve yolu sen seçemezsin. Ne kadar dikenli de olsa yürüyeceksin o yolu, ne kadar çürük de olsa geçeceksin o köprüden. Başka çaren yok çıktın mı yola dönemezsin. O seni sevse de, sevmese de ilerlemek zorundasın.

Zaten aksi milyonda kaç ihtimal ki.

Nefret edilesi durum. Hele bir de gurbetteyseniz ve hoşlantıdan öte nişanlıysa, eliniz kolunuz bağlanır. Tanımadığınız görmediğiniz bir insandan nefret etme durumudur. Bu acıyı kullanıp kendinizi derse verirseniz iyi ortalama yaparsınız ama haberiniz olsun. Çok güzel gülüyor ama zalımın kızı.

(bkz: platonik aşk)

ismail yk'yı kendinden şüpheye düşürten doğal afet.
" Beni beğeneni ben, ben beğenmem
Benim beğendiğim ise beni beğenmez
Yoksa ben tipsiz miyim hea?"


nerdeyse anonim bir şiire göre ise;
"hayatın en hüzünlü anı, mevsimine kapıldığın kişinin bahçesinde açabilecek bir çiçek olmadığını anladığın andır.."

sıçtığının resmidir.Takıntıya dönüştürmemeniz dileğiyle :*

Sadece hoşlanma seviyesindeyse sıkıntı değil de aşksa büyük yıkım maalesef. Ayrıca benim gibi imkansız aşklara meyilliyseniz daha beter bir durumdur.

sonu gelmeyen bir durumdur. ne onun hoşlandığı kişi olabilirsin kolayca ne de ondan hoşlanmaktan vazgeçebilirsin. kolay olmadığı gibi imkansız da değil. lakin yanlış adımlar, olmayan şanslar ve hayat koşulları sonucunda sonu genelde aynı olur.

(bkz: platonik aşk)

Hayatınızı ümit besen şarkısına çeviren durumun ta kendisidir.