kamil koç'un flixbus'a satılması
pamukkale'nin konkordato beklerken iflas kararıyla karşılaşmasıyla aynı sebeplerden gerçekleştiğini düşündüğüm olaydır. çünkü ülke ekonomisindeki kötü gidişat otobüs firmalarını fazlasıyla etkilemektedir. günden güne ülkedeki yerel şirketlerin çoğunun satılması kötüleşen ekonomiyi içinden çıkılmaz bir hale getirmektedir. fakat bu ekonomik durumdayken şirketlerin satıştan başka bir çıkar yolunun olduğu meçhul açıkçası. iki ucunun da birbirinden farksız olduğu durumlardan biridir.
ülkede güzel şeyler de oluyor dedirten bir haberdir. kek verip koltuk seçtirip fiyatları yüksek tutan firmalara alışmış tabi bizim millet, şimdi yok yer seçemiyoruz yok keksiz nasıl olur diye üzülüyorlar bu habere. Ayrıca parasını ödeyerek koltuk da seçilebiliyor flixbus’ta. Hiçbir şey olmasa bile kadın yanındaki boş koltuğu almama engel olan ortadoğu zihniyetine sahip uygulama ortadan kalmış olacak. Bir de yurtdışındakiler gibi otobüslere tuvalet koydular mı dinleme tesisi sömürücülerine de ihtiyaç kalmayacak. Muavin, kek gibi masrafların kısılarak fiyata olumlu yönde yansıyacağını, bunun da diğer firmaları fiyat düzenlemesi yapmaya zorlayacağını düşünüyorum. Ayrıca otobüsün nerde olduğunu canlı takip edebilecek ve kampanyaya güzel fiyatlar bulabilceğiz. En azından öyle umuyorum. Avrupa’da böyle işliyor çünkü. Geçen sene 5 € ‘ya Salerno’dan Venedik’e bilet bulabilmiştim. Yapınca güzel kampanya yapıyorlar. Hem de sürekli indirim kodu bulabileceğin bir firma.
uygun fiyata seyahat imkanı sağlaması açısından olumlu bir gelişme olabileceğini düşünüyorum. artık şehirler arası ulaşım sektöründe rekabet yok. ankara istanbul arası bilet (ki bu hat türkiye'de en çok insanın ikamet ettiği iki şehir arasındaki hat) 80 liradan aşağı değil. rekabet ortamı yaratması ve fiyatları düşürüp kaliteyi artırması açısından çok olumlu buluyorum. varsın kek vermesin. ne yapalım?
