kuzey ülkelerinde intiharın yaygın olduğu yalanı
yıllardır araştırmalarda ve 2019 istatistikleriyle bir akdeniz ülkesinden fazla olmayan intiharlardır. adamlar zengin,medeni,rahat,gelecek kaygısı yok,çeşitli toplumsal baskılar yok neden intihar etsinler lan.
ha aşırı bilmekten ya da felsefik durumdan dünyanın saçma bir yaşam sistemine sahip olduğuna kanaat getirip intihar ediyorlarsa da zaten mantıklı.
mesela şurayı okuduğunuzda nalaka lan bile diyebilirsiniz.
ha aşırı bilmekten ya da felsefik durumdan dünyanın saçma bir yaşam sistemine sahip olduğuna kanaat getirip intihar ediyorlarsa da zaten mantıklı.
mesela şurayı okuduğunuzda nalaka lan bile diyebilirsiniz.
türkiyede intihar teşebbüsünün boğaz köprüsünde çok olmasıyla, boğaz adamı intihara teşvik ediyor bağlamına varabilen zekanın ürünü olduğunu düşündüğüm yalandır. boğaz insanı intihara teşvik ediyor desem bana gülersiniz. ama intihar teşebbüsünde bulunacak türk insanı, popüler olması ve en azından ölümünün ilgi çekeceğini düşünmesi sebebiyle bu lokasyonu tercih ediyor olabilir. aynı durumu kuzey ışıklarına uyarlarsanız, kafanızda bir kıvılcım çakabilir.
edit: ahanda sayfası bile varmış. buda sayfası
edit: ahanda sayfası bile varmış. buda sayfası
kavga edenler kaybedebilir. kavga etmeyenler çoktan kaybetmiştir." diye bir söz söylemiş bertold brecht. pek bir afilli söz, değil mi?..
sizce aşağıda yaşanan söylenen şeylerin iskandinav ülkeleriyle mi bizim ülkemizle mi alakası var ?
evet ama gerçek hayat bazıları için bambaşka bir şey, bambaşka bir kavga. yetmez öyle cici laflar, kuru gazlar.. kişi, kavga etmenin anlamsız olduğu kanısına varmış, yolun sonu ile başı arasında aslında hiçbir fark olmadığını sezmiş olabilir; kişi, kazandığı zaferlerden bile haz alamaz hale gelerek hissizleşmiş olabilir; kişi, milyarlarca türdeşinin yaşadığı dünyada kimliğini kaybetmiş, kendisine bebekliğinden beri zerre sevgi ve saygı duyulmamış fakat bu eksikliklerini başkaları gibi nefret, şiddet gibi duygularla tatmin edemeyecek kadar temiz ruhlu olabilir; kişi, kavgasının onurunu zedeleyecek şeyler yaşadığını düşünüp, bunlardan takıntılı derecede rahatsızlık duyuyor olabilir; kişi çektiği fiziksel acının ölümün renksiz hissizliğinden, hiç olmamaktan bile beter olduğunu düşünüyor olabilir... kötücül sebeplerin sonu yok, gün gelir o kadar farklı şeyler duyulabilir ki, insan zamanla bunun "kaçış" diye basite indirilebilecek bir olgu olmadığını anlar.
sizce aşağıda yaşanan söylenen şeylerin iskandinav ülkeleriyle mi bizim ülkemizle mi alakası var ?
evet ama gerçek hayat bazıları için bambaşka bir şey, bambaşka bir kavga. yetmez öyle cici laflar, kuru gazlar.. kişi, kavga etmenin anlamsız olduğu kanısına varmış, yolun sonu ile başı arasında aslında hiçbir fark olmadığını sezmiş olabilir; kişi, kazandığı zaferlerden bile haz alamaz hale gelerek hissizleşmiş olabilir; kişi, milyarlarca türdeşinin yaşadığı dünyada kimliğini kaybetmiş, kendisine bebekliğinden beri zerre sevgi ve saygı duyulmamış fakat bu eksikliklerini başkaları gibi nefret, şiddet gibi duygularla tatmin edemeyecek kadar temiz ruhlu olabilir; kişi, kavgasının onurunu zedeleyecek şeyler yaşadığını düşünüp, bunlardan takıntılı derecede rahatsızlık duyuyor olabilir; kişi çektiği fiziksel acının ölümün renksiz hissizliğinden, hiç olmamaktan bile beter olduğunu düşünüyor olabilir... kötücül sebeplerin sonu yok, gün gelir o kadar farklı şeyler duyulabilir ki, insan zamanla bunun "kaçış" diye basite indirilebilecek bir olgu olmadığını anlar.
Doğru olma ihtimali yüksek geliyor bana. Şöyle ki eğer güneş yüzü görmüyorsanız her ne kadar ben umursamam diye düşünseniz de bir süre sonra psikolojik olarak etkilenmeye başlıyorsunuz. Kaldı ki Kuzey ülke insanlarının Akdeniz insanı gibi çok sıcak olmadığını düşünecek olursak, arkadaşlık ilişkileri (yalnızlık) ve sürekli karanlık ve kapalı hava intihara sürüklüyor olabilir.