nasuh mahruki
Türkiye'nin içinden çıkmış öncü dağcılardandır. Everest dağına tırmanan ilk Türk ve ilk müslüman dağcıdır. Sovyet Asya’da ki beş tane 7 bin metrelik dağlara tırmanarak Sovyet Rusya'nın prestijli ödülü kar leoparı ünvanını almıştır. Tam adı Ali Nasuh Mahruki'dir. Ali Nasuh Mahruki 1999 yılında gerçekleşen büyük Marmara depremi sonrasında 3 yıl önce kurduğu AKUT derneği sayesinde 220 kişiyi kurtarmışdır. Bir başka başarısı ise ''Yedi Zirveler'' projesi kapsamında dünyanın yedi kıtasının en yüksek zirvelerine tırmanmış olmasıdır. Çok yönlü bir kişiliği sahip olan Nasuh Mahruki bugüne kadar 7 kitap yazmıştır.
Herkes dağcılığını öne çıkarır ama diğer doğa sporlarına da düşkün bir gezgindir aslında... dünyanın büyük bir bölümünü gezmiştir. ailesiyle birlikte gittiği hindistandan yeni döndü.
Sohbeti çok keyiflidir ve mutlaka size birşeyler katar. evinde misafir ağırlamayı çok sever. davetlere, özellikle öğrencilerden gelen davetlere mümkün olduğunca icabet eder. aşırı sosyal bir insandır ve insani yönü çok kuvvetlidir.
Sohbeti çok keyiflidir ve mutlaka size birşeyler katar. evinde misafir ağırlamayı çok sever. davetlere, özellikle öğrencilerden gelen davetlere mümkün olduğunca icabet eder. aşırı sosyal bir insandır ve insani yönü çok kuvvetlidir.
köşe yazılarındaki muhalif söylemleri yüzünden hükumet tarafından kurmuş olduğu (bkz: akut) başkanlığı tarafından istifası istenmiş, eski başbakan bülent ecevit'in hazineye ait şişli'de eski bir binayı 49 yıllığına akut'a tahsis etmiş ve istanbul valiliği tarafından 15 yıl sonra 2016 yılının ekim ayında binayı 15 gün içerisinde boşaltmaları istenilmiştir. mahruki'nin istifası üzerine bina tahliye edilmeden mevcut düzenine devam etmektedir.
Ben 9 yaşındayken sakarya akyazı'da yakalandığımız 17 ağustos 1999 depreminde tanıdım akut ve nasuh abiyi, 150 gönüllüsüyle 230'un üzerinde hayat kurtardılar. o günleri yaşayanlar bilir ancak, şu an bunları yazarken bile tüylerim diken diken oluyor. mahallemiz fay hattının bulunduğu konumda olduğu için yerle bir olmuştu. sokağa ailecek sağ salim indiğimizde gökyüzündeki yıldızları, yerden gelen fokurdamaları, yıkıntılar içinden gelen çığlıkları, sesimi duyan var mı haykırışlarını, binaların çöküş seslerini, akut ve nasuh abinin yaptıklarını unutmadım. akut'un kuruluşundan beri 2000 kişinin yaşamını kurtaran bir dernekten, ona öncülük eden bir insana yapılan bu çirkin müdahaleleri hazmediyorum açıkçası. nerde kaybettiğimizi çok iyi biliyorum. böyle değerleri el üzerinde tutmak yerine rıza zarrap gibi insanları yücelttiler.
(bkz: vatan lafla değil eylemle sevilir)
asya yolları ve himalayalar kitabını okuduktan sonra asya kültürüne ve enduro motorlara ilgimi artıran insandır. etiler'de dede yadigarı evinde mütevazi bir yaşantısı vardır, ayrıca hayallerimin evidir. yaşamını ve yaptıklarını takdir ettiğim nadir insandır. umarım bir gün tanışma fırsatı bulup kitaplarımı imzalatma fırsatı bulurum.
Ben 9 yaşındayken sakarya akyazı'da yakalandığımız 17 ağustos 1999 depreminde tanıdım akut ve nasuh abiyi, 150 gönüllüsüyle 230'un üzerinde hayat kurtardılar. o günleri yaşayanlar bilir ancak, şu an bunları yazarken bile tüylerim diken diken oluyor. mahallemiz fay hattının bulunduğu konumda olduğu için yerle bir olmuştu. sokağa ailecek sağ salim indiğimizde gökyüzündeki yıldızları, yerden gelen fokurdamaları, yıkıntılar içinden gelen çığlıkları, sesimi duyan var mı haykırışlarını, binaların çöküş seslerini, akut ve nasuh abinin yaptıklarını unutmadım. akut'un kuruluşundan beri 2000 kişinin yaşamını kurtaran bir dernekten, ona öncülük eden bir insana yapılan bu çirkin müdahaleleri hazmediyorum açıkçası. nerde kaybettiğimizi çok iyi biliyorum. böyle değerleri el üzerinde tutmak yerine rıza zarrap gibi insanları yücelttiler.
(bkz: vatan lafla değil eylemle sevilir)
asya yolları ve himalayalar kitabını okuduktan sonra asya kültürüne ve enduro motorlara ilgimi artıran insandır. etiler'de dede yadigarı evinde mütevazi bir yaşantısı vardır, ayrıca hayallerimin evidir. yaşamını ve yaptıklarını takdir ettiğim nadir insandır. umarım bir gün tanışma fırsatı bulup kitaplarımı imzalatma fırsatı bulurum.
Atatürk havalimanına metroyla gidenler bilir dünya ticaret merkezi vardır. O binalar yapıldığı zaman reklam kampanyası yapmak istemişler ama bina o kadar skimsonikmiş ki bişey bulamamışlar. Sonra binaların dış kaplamasında Himalaya bişeysi kullanıldığını farketmişler ve Mahruki'yi binaya tırmandırıp gazete ve tvlerde boy boy reklamlar yapmışlar. İşe yaramış.