okan bayülgen
gerçek adı kaan okan bayülgen'dir. bir çok işler yapmaktadır. oyuncudur, fotoğrafçıdır, seslendirme sanatçısıdır, gösteri adamıdır. halkın adamı değildir. belli bir kafaya seslenmektedir. sistemle, statükoyla, insanlarla dalga geçmeyi sever. saçma sapan yasakların mantıksız olduğunu televizyon programlarıyla onu anlayan bir kitleye anlatmaya çalışır. programlarında kafasını anlayamadığımız seksi kızları oturtup onları anlamaya çalışır. her şeyi bilal'e anlatır gibi anlatır. türk toplumunu çok iyi analiz eder. evet bir okan fan clup üyesi değilim ama sadece sesi güzel olan insanları değil zeki insanları da sevebiliriz.
anlam veremediğim şekilde, saçma sapan linç yiyormuş gibi geliyor bana. övmesi gerekene övmesini sövmesi gerekene sövmesini gayet iyi bilen biri olduğunu düşünüp bir beyazıt öztürk değil ki bu ayrımı yapamasın derim. ayrıca en son malum ödül töreni ile o güzelim programlarından uzak kaldık geri dön kıırrral
Türkiye'nin en önemli entelektüellerinden biri olduğuna inandığım sanatçı.
bu hafta itibari ile tv100de program yapmaya başlamış, bazı konularda sevmesem de yaptığı işlerindeki başarıları sebebiyle çok saygı duyduğum biridir.
gerek eğitim gördüğü okullar gerekse öğrenmeye açık duruşu ve zekası sayesinde ciddi bir entellektüel birikime sahiptir. oyunculuk ve seslendirme sanatçılığının yanı sıra televizyon ve radyo program sunuculuğu da yapmıştır.
burjuva tavrı, üst perdeden yaptığı konuşmalar sebebiyle seveni kadar sevmeyeni de vardır.
yakın zamanda "kabare tiyatro"yu açmıştır; interaktif ve denenmiş sahneleme biçimleri kullanan, sanat eserleri sergilenen güzel bir sanat merkezdir.
burjuva tavrı, üst perdeden yaptığı konuşmalar sebebiyle seveni kadar sevmeyeni de vardır.
yakın zamanda "kabare tiyatro"yu açmıştır; interaktif ve denenmiş sahneleme biçimleri kullanan, sanat eserleri sergilenen güzel bir sanat merkezdir.
bir türlü sevemedim. son dönemlerde “kaçıncı yüzyılda yaşıyoruz sanatçıların siyasi fikri olmaz” gibisinden bir açıklamasını okumuştum. daha da bir sevemedim. sanatçı sanatını halktan yana halkın içinden ve halk için yapmalı. yani halkın saffında yer almalı, taraf olmalı. zaten sevmiyordum al sana tuz biber.