otostop anıları

/ 9
gürcistan, ermenistan ve iran destinasyonu için gruptan arkadaşla sözleştik artvin/hopa'dan yola koyulup otostopa başladık sonrasında gürcistan/kobuleti ye kadar rahat bir şekilde geldik her halde sıkıntı yaşamadan gideriz dedim ki demez olaydım, türlü türlü şebekliklerimize rağmen araçtaki insanlar gülümseyip geçmeye başladı sonrasında baktık böyle olmuyo şehrin sonuna kadar yürüdük orada 2 kafadar genç otostop çekmediğimiz halde jeep marka aracına alarak "Senaki" ye kadar getirdi. senaki (sırf fotoğraf çekilmek için bile buraya gelinir.) oradan bir kaç araç değiştirip uyuyarak tiflis'e gece 02:00 sularında geldik neyse araçtan indik arkadaş telefonum yok dedi (1 haftalık iphone 7 plus+ kılıfa sıkıştırılmış 400-500 lira) çantasını bırakıp aracın arkasından koşmaya başladı, o arada yoldan geçen taksiyi durdurup eşyaları hızlı bi şekilde arabaya yükleyip şöföre aracı takip etmesini söyledim bu esnada arkadaş yetişemeyip taksiye bindi o arada da araç çoktan kayıplara karıştı..sonra durumu adamın dibi olan couch'umuz abdurrahim haydar purtaş'a anlattım. o da gelin bir şeyler yaparız dedi neyse eve gittik, ne yapabiliriz diye konuşuyoruz derken bizim eleman ben gidecem diye tutturdu biz de purtaş'la bak yorgun ve uykusuz bi haldeyiz şuan ülkeye dönmen bir şey kazandırmaz en azından sabah olsun detaylı bakalım dememize rağmen dinlemedi gitti gecenin bi vakti, sonra biz de purtaş ve bi arkadaşıyla yana yakıla gürcistan'da "georgian tours" yazılı aracı bulmaya çalışıyoruz. Kime sorsak böyle bir tur şirketi biliyor musunuz diye herkes aynı yazılı kendi kartvizitini gösterme başladı ee hal böyle olunca ve plaka da elimizde olmayınca bizimkisi samanlıkta iğne aramaya benzedi..
ilk otostop. sarhoşlara denk gelmesi ve arkasında kükürt çuvalları olan arkası açık pikapta yolculuk. 80 km yol ömrünüzden 7 yıl yer.
İlk otostop maceram aslında kısa mesafede eve gitmek amacliydi ta ki amcama rastalayana kadar o gun bugundur otostop cekerken dikkatle araba plakasini incelerim
Üniversite ev arası mütemadiyen otostopla gidip geliyoruz ev arkadaşım ile bir gün otostop da üniversiteki işlerini halletmek üzere bir mühendisin arabasına bindik eve varmak üzere iken mühendis şehiti bilmediğini ve yemek yemek için mekan sordu yani bizde nerelere gidebileceğini söyledik ve adam bize inatla yemek ısmarlamak istedi bizde öğrenciyiz zaten evde yemek de yok neyse yemeği yedik birde üstüne adam harçlık olsun diye arkadaşla bana 100 e lita cep harçlığı vermişti
fethiyeden istanbul niyetiyle parmak kaldırdım, hamama gidiyomuş araç. evet hamama.
6 yaşındaydım ilk otostop çektiğimde, 17 km lik bir mesafe icin cekmistim. dede eşiyle konuşurken beni arka koltukta unuttu ve evine kadar gittik. ardından bana biraz yemek verip istedigim yere kadar birakmislardi...
Gezginfest17 sonrası geri dönüşte Fethiye'den çıkarken alkol kullanmamıştım memleketime döndüğümde evin anahtarını deliğe sokamayacak kadar sarhoştum. Gelene kadar bindiğim her araçta bir boklar ikram ettiler
Otostopta duyulan insanı derinden etkileyen hikayeler topluluğu.

Denizli yolunda Mitsubishi bayii önünde tırdan indim ve telefonumun yanımda olmadığını fark ettim. Acilen arayıp geri almak için Mitsubishi bayiine daldım ve birinden telefonunu rica ettim. Bir kadın telefonunu verdi. Telefonu aldım, mesajını gördüm. "Benim de senin yaşında oğlum var, neye ihtiyacın olursa ara."

Aradan zaman geçti ve o ablayı ziyaret etmeye gittim. Ofisinde bana soda ısmarladı sonra da işten çıkacağını, eşinin onu almaya geleceğini söyleyip beni yemeğe davet etti. Yemek yemeye gittik. Alabalık yedik. Sonra bana tanışma hikayelerini anlattılar.

İkisinin de nişanlılarından ayrıldığı bir gün olan 1 Nisan gününde tanışmışlar. 8 nisanda evlenmişler. Çalışıp çabalayıp her şeyi beraber kazanmışlar. 17 senedir evliler.
sene 2016. bi gece arkadaşımla antalya-kaleiçi'nde paşa paşa oturup biramızı içerken bir anda dönüp "izmir'e gidek mi la" dememle ertesi sabah kendimizi yolda bulduk. kalacak yerimiz yok, sadece matımız var, 2 koca adam olarak cebimizde toplam 11 lira var. (denizli'de bi teyze "yavrım dolmuşa binersiniz" diye 5 lira verdi. etti mi sana toplam 16 lira)

denizli'den bizi kurtaran imam abi sağolsun bi' şekilde izmir'e vardık. cebimizdeki tüm parayla (teyzenin verdiği para da dahil) birer bira aldık, kordon'a çöktük. 4'e kadar orada uyuduk, sonra alsancak garı'nın karşısındaki parka çöktük, orada 5-6 şehir eşkıyası bizi uyandırıp "len, şişt, baghele, geylik yapmıyonuz di mi lan buralarda. geylik yabdığınızı görürsem s*kerim ha. yapmayın geylik." diyip gittiler.

sabah tekrar yola koyulduk. yemeksiz sigarasız susuz 2 saatlik beklemenin ardından bir araç durdu sağ olsun. direkt antalya'ya gidiyormuş şansımıza. "ohh" dedik bindik lakin abi tam bir trafik canavarı çıktı. diğer araçlara sürekli küfürler, saçma sapan sollamalar, ilginç yollardan gitmeler falan. abi biraz da dengesiz, camdan attığı sigara izmaritleri rüzgar vasıtasıyla arkada oturan bendenizin kafasına kafasına geliyor, abiyi uyardığım zaman da s*kine dahi takmıyor. cevap bile vermiyor.

önde oturan arkadaşımla aynadan bakışıyoruz. ben bakışlarımla "ulan ölmesek bari" diyorum, "senin aklına uyanı.." diye sövüyor bana ayna vasıtasıyla.

6 saatlik mesafeyi 3 buçuk saatte geldi trafik canavarı abimiz. o sırada her ne kadar dehşetler içerisinde olsak da şu an tatlı sevimli bir anı olarak hatırlayıp gülüyoruz.

yola çıkın; sonuç iyi olursa mutlu olursunuz, kötü olursa da tecrübe kazanırsınız.
ankaradan otostopla evimin önüne tek attım. adam çok uykuluydu. arabayı kullanmamı teklif etti. ehliyet yok diye almadım. eskişehire kadar dayandık ve eskişehirde bir arkadaşımı evine götürdüm . gittiğimizde çocuk çok şaşırmıştı çünkü bu kültürden uzaktı . sonra adam uykusunu aldı kaalktık yola çıktık ..
/ 9