seyahat etmek
Benim için gezmek görmek demek. Görmek için fırsat yaratmak, çabalamak. Orda olmanın hakkını vermek, yerinde olmak isteyen insanlara haksızlık etmemek, gezmeleri için cesaret vermek. Benim için gezmek demek bazen çay içmek bazense tüm çabalarına rağmen ingilizce bilmeyen yerel esnafın getirdiği domuz etli böreği yemeyip o öğünü aç geçirmek. Benim için gezmek demek bazen bir şehrin altını üstüne getirmek bazense iki
ağaç arasına kurduğum hamaktan ayrılmayıp o şehri terketmek. Benim için gezmek demek bir çok farklı kültür bir çok yeni arayış demek. Benim için gezmek demek Urfada hiç tanımadığın bir ailenin düğününde halay çekip Mardinde daha önce hiç bitiremediğim Türk kahvesini bitirmek. Benim için gezmek demek otostop çektiğim araçtaki adam sırf Travnik'e gidiyor diye Travnik'e gidip şehre aşık olup hiç dönmek istememek. Belgrad'da Karabatak yiyip Makedonya'da Türk çayı içmek, hem de en afilisinden. Benim için gezmek demek 5 euro'luk bir müzeye kaçak girip çıkarken 1 euro bahşiş bırakmak.
Gezmek, içine birçok anlam sığdırabilirsin.
Peki ya senin için gezmek ne demek?
ağaç arasına kurduğum hamaktan ayrılmayıp o şehri terketmek. Benim için gezmek demek bir çok farklı kültür bir çok yeni arayış demek. Benim için gezmek demek Urfada hiç tanımadığın bir ailenin düğününde halay çekip Mardinde daha önce hiç bitiremediğim Türk kahvesini bitirmek. Benim için gezmek demek otostop çektiğim araçtaki adam sırf Travnik'e gidiyor diye Travnik'e gidip şehre aşık olup hiç dönmek istememek. Belgrad'da Karabatak yiyip Makedonya'da Türk çayı içmek, hem de en afilisinden. Benim için gezmek demek 5 euro'luk bir müzeye kaçak girip çıkarken 1 euro bahşiş bırakmak.
Gezmek, içine birçok anlam sığdırabilirsin.
Peki ya senin için gezmek ne demek?