türkiye'nin gücü
Pek çözemedim ama sanırım inancıdır: zeka felan hikaye peh ama burada yaşayan havasından mıdır suyundan mıdır bilinmez isterse alır ırk fark etmiyor hacım bakınız tarihe ...
Parasal olarak Konya’daki bor madenleri ve Rize’deki gizli uzay üssü birde Boğaz’ın altındaki anti madde satılırsa Rusya ve abd den daha fazla paramız oluşabilir.
Askeri güç: insanları saymazsak sıradan ülkelerdendir. Öyle almanya abd Fransa ya askeri donanma olarak zor...
Kültürü:yemek kültürümüz muhteşemdir aynı zamanda şaşırtıcı derecede kültürlüdür aslında misal köydeki bir çoban a louis ferdinand celine kim derseniz bilirse pek şaşırılmıyor. Gurbetçiler hariç onlar peh
Ahlak: ahlak din demek değildir ve görecelidir ama altı Eren üstü verenleri saymazsak genel ahlak kurallarına bağlıdır belirli kırmızı çizgi vardır geçmişten gelen.
Zeka gücü: (bkz: türk milleti zekidir) yorumsuz
Kas gücü: imam bacaklı gördüysem onla 10a2 girmekten çekinmem.
Velhasıl kelam bilmem kaç yüz ülke içerisinde kaça gireriz bilmem ama mazisine yakaşını yapmadığı sürece vasat bir ülkedir burası.
(bkz: attan inip eşeğe binmek)
Parasal olarak Konya’daki bor madenleri ve Rize’deki gizli uzay üssü birde Boğaz’ın altındaki anti madde satılırsa Rusya ve abd den daha fazla paramız oluşabilir.
Askeri güç: insanları saymazsak sıradan ülkelerdendir. Öyle almanya abd Fransa ya askeri donanma olarak zor...
Kültürü:yemek kültürümüz muhteşemdir aynı zamanda şaşırtıcı derecede kültürlüdür aslında misal köydeki bir çoban a louis ferdinand celine kim derseniz bilirse pek şaşırılmıyor. Gurbetçiler hariç onlar peh
Ahlak: ahlak din demek değildir ve görecelidir ama altı Eren üstü verenleri saymazsak genel ahlak kurallarına bağlıdır belirli kırmızı çizgi vardır geçmişten gelen.
Zeka gücü: (bkz: türk milleti zekidir) yorumsuz
Kas gücü: imam bacaklı gördüysem onla 10a2 girmekten çekinmem.
Velhasıl kelam bilmem kaç yüz ülke içerisinde kaça gireriz bilmem ama mazisine yakaşını yapmadığı sürece vasat bir ülkedir burası.
(bkz: attan inip eşeğe binmek)
53ten beri olduğu yerden geriye doğru istikrarlı bir şekilde azalmaktadır. Basitçe örneklendireyim, darbeler falan demeyeceğim. Sn Bülent Ecevit ve Sn Tayyip Erdoğan’ın ekonomi politikasını ufakça kıyaslayacağım. (bkz: 2001 krizi) üçlü koalisyon dönemi ağır ekonomik zorluklar(ambargo vs) insanları çok agresifleştirmiştir fakat koalisyonun politikası gereği özelleştirmeler yapılmamıştır. Eğer ki 2003 sonrası yapılan özelleştirmeler sonrası giren sıcak para Karaoğlan zamanında girmiş olsaydı belki de bu ülke en parlak dönemini yaşayacaktı. Herneyse şimdilik bunu kenara bırakacağız. Özelleştirmeler ile ülke ekonomisinin şahlandığı gerçeği doğrudur. Bunu basitleştirelim isterseniz. Dedenizden kalan bir yalı, arsa vs var. Siz bunları satıyorsunuz ve gidip kıyıda köşede bir gecekondu yapıyorsunuz. Üste kalan parayı da bir güzel çarçur ediyorsunuz. Bu kısım şahlanmanın görüldüğü kısımdır(Balon). Peki bu parayı düzgün şekilde kullanamadık ve çarpık kentleşmeyi tetikledik diyelim. Sonucunda ne olabilir? Parayı büyükşehirlerde tutuyorsunuz; portları canlandırmak amacıyla satıyorsunuz, ptt’nin bir T’sini satıyorsunuz vs. Bu sefer sizin çarçur edeceğiniz paradan köylü kısmı yeterince pay alamadığı için köyünü terkediyor ve üretim(yiyecek) azalıyor.
Burda size bir selam çakayım. Üçlü koalisyon başarılı bir iktidar değildir ama herkesi yerinde çalıştırmaya uğraşmıştır.
Peki o dönemdeki kriz ağır sonuçlandı diyelim. Her ne kadar özelleştirmeler ile borçları kapattıksa da, Sn R. Tayyip Erdoğan döneminde bu kriz gelirse yetersiz üretim nelere yol açar diye düşünmek gerekir. Umarım bu balon patlamaz ama eğer patlarsa açlıktan ölecek insanlar olacak. Açlık ise dünyada büyük değişiklikler yaptıran etkili bir faktördür.
Not: keşke bilgisayarda yazsaydım, kaynak eklerdim.
Burda size bir selam çakayım. Üçlü koalisyon başarılı bir iktidar değildir ama herkesi yerinde çalıştırmaya uğraşmıştır.
Peki o dönemdeki kriz ağır sonuçlandı diyelim. Her ne kadar özelleştirmeler ile borçları kapattıksa da, Sn R. Tayyip Erdoğan döneminde bu kriz gelirse yetersiz üretim nelere yol açar diye düşünmek gerekir. Umarım bu balon patlamaz ama eğer patlarsa açlıktan ölecek insanlar olacak. Açlık ise dünyada büyük değişiklikler yaptıran etkili bir faktördür.
Not: keşke bilgisayarda yazsaydım, kaynak eklerdim.
Daha yazmam ama yukarıdaki şahsına münhasır olmayan sıradan kahvede görülecek bir dayı konuşmuş bana dememiş ama bende cahilim bir kaç şey paylaşmak istedim:
Evanjelistlerin artık sahnede açık açık boy gösterdiği biliniyor. Tabi birde semitistler. Kim mi bunlar:
Dünyanın tüm enerji sektörünü elinde bulunduranlar. Enerji nedir? Bir ülkenin herşeyidir. Bu reisler nükleer enerjilerin tamamını elinde tutuyor inkar edilemez.
“Vaad edilenleri vermenin zamanı geldi” bu sözü Trump’ın Kudüs kararını açıkladığında demişti. Bu ne demek şöyle açıklayayım bildiğim okuduklarım kadarıyla:
Yahudiler(semitistler) ve Evanjelist(yani yeni AHitin yanlış yorumlandığını düşünen hristiyanlar.) ortak inançlara sahiptir ve günümüz Amerika’sında Avrupa’da da.
Bu iki inanış bir çok ortak noktaya bir çok ortak inanışa sahip ve amaçlarının çoğunu gerçekleştirdiler son yüz yılda.
Misal:Yahudilerin Filistin’e geri dönmeleri ve kendilerine ait toprağı olan bir devlet kurmaları,Kudüs’ün başkent yapılması...
Bu sövdüğünüz yerdiğiniz insanlar bakınız ülkeler değil insanlar tarım,enerji,sanayi(özellikle askeri) gibi alanların tamamını elinde bulunduruyor.
Bu ne demek? Tüm Anglo-Sakson ülkelerinin birleşmesi İsrail’in başı çekmesi demek. Haliyle bu ülkeleri değerlendirirken bir ülke olarak değerlendirirsen kahvedeki “omoreko büzdün koorkoyor”demekle yetinilir.
Yani vasatça değerlendirmeler at gözlüğü takarak 1 yılla değerlendirilmez .bunun sonucu yüksekten betona düşmekten farklı olmaz. Nükleer başlıklar mı bizde hiç yokken sırf bu ülkelerin toplamında binden fazla var . Biri savaşta kullanılsa gayet inanç kırılır.
Neyse tamam tankımız var silahımız kendimizin bu iyi birşey ama nasıl denir Hindistan 50 li yıllarda nükleerle uğraştı düşmanı Pakistan da haliyle uğraştı ve o listeye girdi. Bilmem kaç on milyar dolar yazılım satarak kazandı. Hale’n anlayamadığımz dünya ülkesi değil ülkeler dünyası var . Ve bu ülkeler savaşacak kadar gerizekalı değil,aklı ön plana çıkaran bir inanca sahipler... sırf o saydığın tanklardan biri milyon dolarlar. Bir ülkeye girmek tamamen ekonomine zarar verir ganimet almadığın sürece. Bunları tabi bilinçli toplum düşünür.
Neyse 1000 den fazla nükleer füze bir o kadar tanıtıma çıkmamış özel silah bir o kadar asker ve bir o kadar enerjiye sahip ülkeler bizim toplamda 10 bin tank ve uçağımızdan korkması normaldir.
Abi kıçımızdan din uydurduk şimdi de kıçımızdan dünya lideri mi ilan ettik kendimizi.kendini beğenmişlik hat safhada...
Bazen düşünmekte yetmiyor araştırmak gerekiyor. Nasıl oluyor da savunma bütçemiz aşğıda , nükleer başlığımız olmadığı halde ilk 10 da oluyoruz? Bence çelişkiler prensleri burada sahne alıyor.
Amaç kötülemek değil amaç az realist olmak ben elle tutulabilir şeyler gösterdim güçlü diyince ülke güçlü olmaz.bu tür ültimatomların konuşulması bile gereksiz.
Hemde bu eğitim sistemiyle
Neyse çaylar benden .
Evanjelistlerin artık sahnede açık açık boy gösterdiği biliniyor. Tabi birde semitistler. Kim mi bunlar:
Dünyanın tüm enerji sektörünü elinde bulunduranlar. Enerji nedir? Bir ülkenin herşeyidir. Bu reisler nükleer enerjilerin tamamını elinde tutuyor inkar edilemez.
“Vaad edilenleri vermenin zamanı geldi” bu sözü Trump’ın Kudüs kararını açıkladığında demişti. Bu ne demek şöyle açıklayayım bildiğim okuduklarım kadarıyla:
Yahudiler(semitistler) ve Evanjelist(yani yeni AHitin yanlış yorumlandığını düşünen hristiyanlar.) ortak inançlara sahiptir ve günümüz Amerika’sında Avrupa’da da.
Bu iki inanış bir çok ortak noktaya bir çok ortak inanışa sahip ve amaçlarının çoğunu gerçekleştirdiler son yüz yılda.
Misal:Yahudilerin Filistin’e geri dönmeleri ve kendilerine ait toprağı olan bir devlet kurmaları,Kudüs’ün başkent yapılması...
Bu sövdüğünüz yerdiğiniz insanlar bakınız ülkeler değil insanlar tarım,enerji,sanayi(özellikle askeri) gibi alanların tamamını elinde bulunduruyor.
Bu ne demek? Tüm Anglo-Sakson ülkelerinin birleşmesi İsrail’in başı çekmesi demek. Haliyle bu ülkeleri değerlendirirken bir ülke olarak değerlendirirsen kahvedeki “omoreko büzdün koorkoyor”demekle yetinilir.
Yani vasatça değerlendirmeler at gözlüğü takarak 1 yılla değerlendirilmez .bunun sonucu yüksekten betona düşmekten farklı olmaz. Nükleer başlıklar mı bizde hiç yokken sırf bu ülkelerin toplamında binden fazla var . Biri savaşta kullanılsa gayet inanç kırılır.
Neyse tamam tankımız var silahımız kendimizin bu iyi birşey ama nasıl denir Hindistan 50 li yıllarda nükleerle uğraştı düşmanı Pakistan da haliyle uğraştı ve o listeye girdi. Bilmem kaç on milyar dolar yazılım satarak kazandı. Hale’n anlayamadığımz dünya ülkesi değil ülkeler dünyası var . Ve bu ülkeler savaşacak kadar gerizekalı değil,aklı ön plana çıkaran bir inanca sahipler... sırf o saydığın tanklardan biri milyon dolarlar. Bir ülkeye girmek tamamen ekonomine zarar verir ganimet almadığın sürece. Bunları tabi bilinçli toplum düşünür.
Neyse 1000 den fazla nükleer füze bir o kadar tanıtıma çıkmamış özel silah bir o kadar asker ve bir o kadar enerjiye sahip ülkeler bizim toplamda 10 bin tank ve uçağımızdan korkması normaldir.
Abi kıçımızdan din uydurduk şimdi de kıçımızdan dünya lideri mi ilan ettik kendimizi.kendini beğenmişlik hat safhada...
Bazen düşünmekte yetmiyor araştırmak gerekiyor. Nasıl oluyor da savunma bütçemiz aşğıda , nükleer başlığımız olmadığı halde ilk 10 da oluyoruz? Bence çelişkiler prensleri burada sahne alıyor.
Amaç kötülemek değil amaç az realist olmak ben elle tutulabilir şeyler gösterdim güçlü diyince ülke güçlü olmaz.bu tür ültimatomların konuşulması bile gereksiz.
Hemde bu eğitim sistemiyle
Neyse çaylar benden .
Var olduğu halde hangi kafanın beyni olduğunu anlamadığım bazı insanlar tarafından kabul edilmeyen gerçektir. Günümüz dünyasinda günümüz Türkiyesi elbette bu potansiyelle daha iyi bir yerde olabilirdi fakat şu an olduğumuz yerde son zamanlarda yaşanan, atlatilan, hala arınma sürecinde olan askerden istihbarata hükümetten millete kadar yayılmış bazı geri çekim tehditlerine rağmen, olduğu kadar ayaklarının üstünde, yapılabildigi kadar restini çeken, girebildigi kadar inlere giren, korkmayan, stratejisini en layığı ile değil ama batan bir gemiden kurtarilacaklari en iyi şekilde kurtarmiscasina yapmaya çalışan, bunları yaparken iktidar konusunda da uyanmaya başladığı için artık net ve somut şeyler sunulan, aptallıktan uyandıktan sonra çabuk akillanan bir millete sahip olan tüm bunlar olurken ses çıkarmasıni bilen, her şeyi konuşabilen, sorabilen, sorgulayabilen, gerek milli şuur ve feda gerek ekonomik gerek de askeri bakımdan olduğu yerde zirve için buyuk adımlar atma potansiyeline sahip ve umut vaad eden Türkiye için nasıl olur da güçsüz diyebiliyorsunuz gerçekten anlamıyorum, ülkenizi İngiliz haberciliginden ve Amerikan gazetelerinden takip etmeye devam ettiğiniz sürece bu potansiyeli vaad eden milyon tane kişiye haksızlık etmeye devam edeceksiniz. Şuur olarak neyden besleniyorsunuz bilmiyorum ama teknolojide ve teçhizatta önce satın alıp sonra tasarlayan, önce üretip sonra kullanan, önce içeriye satıp sonra dışarıya satabilen bir ülkeye dönüşmüşken yok efendim hala Rusya bize catara patara veriyor da yok bu igne bile Çin malı vay efendim Hollandadan lale tohumu alıyormusuz diyenler olarak kusura bakmayın ama sizin var olmayı nasıl başardığını çok merak ediyorum. İşi bir de siyasetten dallandirmissiniz güç güçtür, güç milletin ve ülkenindir. Abd ve Rusya sokağı siyasetinden çok mu memnun sanıyorsunuz, putin in gerçek bir diktatör olduğu Trump in arıza bir kıl kuyruk olduğu ortada ama güç güçtür. İktidarla sorun yaşamak ayrı, iktidarlarla sorun güclü ülkelerde de var, güçlü ülke olmak/olma potansiyeline sahip olmak/ ayrı arkadaşlar. Gözünüzu seveyim şu batı medya ağzını bırakın.
Gelecek için konuşacak olursak 3 yıl 2000-2010 arası doğan gençlere eğitmenlik yapmış biri olarak vasat olduklarını söylemek mümkün ama şu an 2010dan sonra doğmuş çocuklara öğretmenlik yapan biri olarak söylüyorum, gerçekten dahi, bilinçli, sorguya ve cavaba erken başlayan pırıl pırıl gençler yetişiyor olacak daha 2040lara gelmeden bir çok alanda bir çok şeyi başarmaya başlayan insanlar büyüyor. Daha 4,5 yaşında ve bana 'bu boyamayı yaparım ama sen de bana moleküler biyoloji hakkında bir şeyler anlatacaksın öğretmenim' diyen, daha dün hawking in ölümunu duyunca hüzünlenen, Atatürke benzediği için Atatürk kim biliyor musun sorusuna ' başkumandan olabilir mi?' diye yanıtlayan ,serbest zamanlarda izledikleri ve duyduklarından ilham alarak afrin ile ilgili olarak bile bir çok fikri olan, karışık boyama yapınca mazeretini gogh gibi yaptım öğretmenim diye sunan çocuklar var. Ve sadece benim sınıfımdaki 10 kişilik bir mevcut sınırı yok bu çocuklarin. Güç bu, bakın güç bunların varolmasi. Ama ortaya çıkar ama çıkmaz, potansiyel var mı var. Kabul edin artık.
Gelecek için konuşacak olursak 3 yıl 2000-2010 arası doğan gençlere eğitmenlik yapmış biri olarak vasat olduklarını söylemek mümkün ama şu an 2010dan sonra doğmuş çocuklara öğretmenlik yapan biri olarak söylüyorum, gerçekten dahi, bilinçli, sorguya ve cavaba erken başlayan pırıl pırıl gençler yetişiyor olacak daha 2040lara gelmeden bir çok alanda bir çok şeyi başarmaya başlayan insanlar büyüyor. Daha 4,5 yaşında ve bana 'bu boyamayı yaparım ama sen de bana moleküler biyoloji hakkında bir şeyler anlatacaksın öğretmenim' diyen, daha dün hawking in ölümunu duyunca hüzünlenen, Atatürke benzediği için Atatürk kim biliyor musun sorusuna ' başkumandan olabilir mi?' diye yanıtlayan ,serbest zamanlarda izledikleri ve duyduklarından ilham alarak afrin ile ilgili olarak bile bir çok fikri olan, karışık boyama yapınca mazeretini gogh gibi yaptım öğretmenim diye sunan çocuklar var. Ve sadece benim sınıfımdaki 10 kişilik bir mevcut sınırı yok bu çocuklarin. Güç bu, bakın güç bunların varolmasi. Ama ortaya çıkar ama çıkmaz, potansiyel var mı var. Kabul edin artık.