yemek sepeti’nin halis karataş’lı reklamı
cevaplanabilir entry
kadına şiddetin bu denli içimizi kanattığı, hayvanlara yapılan eziyetler için ısrarla hayvan hakları yasası çıksın diye bağırdığımız bu dönemde hiç başka adam kalmamış gibi daha birkaç ay önce atını acımasızca döven halis karataş yemek sepeti’nin 20. yıl lansman reklam filminde oynatılmış. ne bu? siz istediğiniz kadar bağırın-çağırın biz bildiğimizi okuruz kafasının devamı mı? bu tipler kadar bu tipleri marka yüzü olarak kullanan markaların da gözümde ufacık bir değeri yok! yazıklar olsun!
Başlık üzerine reklamı izledim. reklamda halis karataş'ın bulunduğu sahneyi amacına yönelik olarak değerlendirdiğimde çok başarılı bulduğum ancak hayvan hakları açısından düşündüğümde yerinde görmediğim bir sahne. Halis Karataş yerine Kenan Sofuoğlu(Sporcu kimliği ile) daha uygun olurdu.
Ayrıca tartışılması gereken hususlardan birisi hayvanlara karşı yapılan eziyetlerden ayrıca hayvanların kendi iradeleri dışında günümüz ekonomik sisteminin içerisinde sırf para kazanabilmek amacıyla acımasızca kullanılmaları olmalıdır. Para için hayvanların acımasızca, doğalarından kopartılarak hiç kimseye fayda olmaksızın sırf kumar üzerinden para kazanabilmek için kullanılmaları devam ettiği sürece, bu süreç içerisinde hayvanlara şiddetin önüne geçilmesinin önüne geçemeyeceğimizi düşünmekteyim.
Toplum içerisindeki hayvana şiddetin önüne ise ancak gerek ahlaki gerek kültürel kalkınma ile geçilebileceğini düşünmekteyim.
Ayrıca tartışılması gereken hususlardan birisi hayvanlara karşı yapılan eziyetlerden ayrıca hayvanların kendi iradeleri dışında günümüz ekonomik sisteminin içerisinde sırf para kazanabilmek amacıyla acımasızca kullanılmaları olmalıdır. Para için hayvanların acımasızca, doğalarından kopartılarak hiç kimseye fayda olmaksızın sırf kumar üzerinden para kazanabilmek için kullanılmaları devam ettiği sürece, bu süreç içerisinde hayvanlara şiddetin önüne geçilmesinin önüne geçemeyeceğimizi düşünmekteyim.
Toplum içerisindeki hayvana şiddetin önüne ise ancak gerek ahlaki gerek kültürel kalkınma ile geçilebileceğini düşünmekteyim.
Yemeksepeti alman bir şirkete satılmıştı bildiğim kadarıyla, şirketin Türkiye'deki sosyal dinamiklere aşırı hakim olma gibi bir zorunluluğu olmasa bile bu sorumluluğu olan reklam için anlaştığı şirket nasıl böyle bir seçim yaptı onu çok anlamadım. Ayrıca at yarışına gelene kadar hız vurgusu yapılacak 392771 farklı seçenek varken onda niye karar kıldılar o da ayrı. Nerden baksan tutarsızlık.
