bir ülkeyi güzel yapan detaylar
dertsiz tasasız insanlarıdır benim için. başlığı gördüğümde ilk aklıma gelen şey şu anımdı; doğum günüm için budapeşte'ye gitmiştik, o gün biraz daha özel olduğu için koşuşturmak yerine biramızı alıp margaret island'da çimlerde uzanıp, orada yaşamanın hayallerini kurup kendimize paralel evrende bir hayat kuruyorduk, saat akşam 5 civarıydı (haftaiçi). biraz uzağımızda (tabi muasırdaki parklar bahçeler bizim caddebostan gibi olmuyor malum bolluk, benim uzak dediğimiz mesafe adamların en yakın mesafesi) iki ağaca bir ip bağlamış anne, baba ve kız çocukları bu ipin üzerinde yürümeye çalışıyor, güle oynaya inanılmaz vakit geçiriyorlardı. ipin üzerinde yürümek dünyanın en zor şeyi bu arada, benim adam da iki kere izin isteyip denedi daha ipin üzerine çıkamadı, adamlar cayır cayır yürüyor be sözlük. birden kendimizi düşündük, ben işten akşam 7'de çıkıyorum (o da yoğun değilsem), istanbul trafiğinde eve 8'de varıyorum, yemek yapıp yiyelim desek saat 9 oluyor, çocuğum olsa nasıl çocukla vakit geçireceğiz? haftaiçi saat 5'te anne, baba ve çocuğu nasıl parkta oyun oynayabilir? bir ülkeyi güzel yapan detay işte budur benim için.