bozcaada
güneşin batışını izlemek için harika bir yer.
şaraplarınınsa fazlaca abartıldığını düşünmekteyim. 2 sene önce gittiğimde çeşit çeşit reçellerinden almıştım. sırf o çeşit çeşit reçeller için bile yeniden gidilebilir.
ada içerisinde toplu ulaşım vasat düzeyde. biz çok kısıtlı zamana sahip olduğumuz için iner inmez gün batımı turlarından birine katılmıştık. bir saat içinde adadaki bir iki yeri gezdirip (şarap evleri, beylik koyu vs) gün batımı ile baş başa bıraktılar bizi. güneş batar batmaz da apar topar kaldırıp hadi gidiyoruz dediler. neye uğradığımızı şaşırdık.
gün batımının en güzel izlendiği adanın batısındaki tepelere ulaşım biraz zor. adadakiler araçlarına otostopçu almayı sevmiyor. yürünmesine yürünür ama çok kısa bir yol değil. o kısma giden dolmuş sormuştuk ancak 2 sene öncesinde dolmuş yoktu.
burada yaşadığım en ilginç olaysa çadır atalım diye gittiğimiz koyda daha çadırlarımızı yeni sermeye başlamışken jandarmanın gelip bizi kovmaya çalışmasıydı. sonradan öğrendik ki ordaki kamping işletmesi sürekli çadır atılan koyları gözetliyor ve birileri geldiği zaman jandarmaya haber vererek kişileri zorla attırıyormuş. aslında kıyı kullanımı anayasal düzeyde hak ancak bu gözünü para bürümüş kampingciler hakkınızı kullanmanızı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar. jandarmaya sormuştum, ne diye şikayet ediyorlar diye. çevreyi kirletiyorlar diye şikayet ediyorlar demişti. jandarma bizi zora sokmayın, emir kuluyuz sonra biz kötü oluyoruz diyince el mahkum topladık çadırları. peki dedik biz napcaz bu saatten sonra? onlar dediler jandarmanın karşısında otopark var oraya kurun çadırlarınızı. otopark! neyse en son el mahkum bir traktörün yanına çadır kurup akşam gezmesine çıkmıştık. üstünden bu kadar zaman geçmesine rağmen söz konusu kampinge sinirim gelmedi. burdan yeniden iletmiş olayım.
şaraplarınınsa fazlaca abartıldığını düşünmekteyim. 2 sene önce gittiğimde çeşit çeşit reçellerinden almıştım. sırf o çeşit çeşit reçeller için bile yeniden gidilebilir.
ada içerisinde toplu ulaşım vasat düzeyde. biz çok kısıtlı zamana sahip olduğumuz için iner inmez gün batımı turlarından birine katılmıştık. bir saat içinde adadaki bir iki yeri gezdirip (şarap evleri, beylik koyu vs) gün batımı ile baş başa bıraktılar bizi. güneş batar batmaz da apar topar kaldırıp hadi gidiyoruz dediler. neye uğradığımızı şaşırdık.
gün batımının en güzel izlendiği adanın batısındaki tepelere ulaşım biraz zor. adadakiler araçlarına otostopçu almayı sevmiyor. yürünmesine yürünür ama çok kısa bir yol değil. o kısma giden dolmuş sormuştuk ancak 2 sene öncesinde dolmuş yoktu.
burada yaşadığım en ilginç olaysa çadır atalım diye gittiğimiz koyda daha çadırlarımızı yeni sermeye başlamışken jandarmanın gelip bizi kovmaya çalışmasıydı. sonradan öğrendik ki ordaki kamping işletmesi sürekli çadır atılan koyları gözetliyor ve birileri geldiği zaman jandarmaya haber vererek kişileri zorla attırıyormuş. aslında kıyı kullanımı anayasal düzeyde hak ancak bu gözünü para bürümüş kampingciler hakkınızı kullanmanızı engellemek için ellerinden geleni yapmışlar. jandarmaya sormuştum, ne diye şikayet ediyorlar diye. çevreyi kirletiyorlar diye şikayet ediyorlar demişti. jandarma bizi zora sokmayın, emir kuluyuz sonra biz kötü oluyoruz diyince el mahkum topladık çadırları. peki dedik biz napcaz bu saatten sonra? onlar dediler jandarmanın karşısında otopark var oraya kurun çadırlarınızı. otopark! neyse en son el mahkum bir traktörün yanına çadır kurup akşam gezmesine çıkmıştık. üstünden bu kadar zaman geçmesine rağmen söz konusu kampinge sinirim gelmedi. burdan yeniden iletmiş olayım.