chp 36. olağan kurultayı

baykal statükosunun izlerini silerek öncesinde istemeye istemeye partiye rey veren şahsım gibilerin kalbini partiye ısıtan genel başkan kemal kılıçdaroğlu'nun kaybetmesine ilk defa üzülmeyeceğim kurultay. bunun sebebi ise kemal kılıçdaroğlu'nun yetersiz olması ya da yorulması değil, artık milletimin kendisini anlamayacağından, anlamaya çalışmayacağından, at gözlüklerini asla çıkarmayacağından maalesef emin olmam. burada tek kusur milletimde mi? tabii ki hayır.

gelelim muharrem ince'ye, muharrem hoca'ya. kendisini yıllar yılı sempatik bulurum, dişli bulurum severim de. ancak devlet yönetimi için ne kadar donanımlıdır? orası tartışılır. gönlüm selin sayek böke gibi kültürlü, tam donanımlı, kadın (ülkedeki eril politikaları alaşağı etmek için) birini isterdi lakin yapacak bir şey de yok. ha ülkenin birinde lise mezununun teki cumhurbaşkanlığı bile yapabiliyor. demokrasinin yerleşmediği bu topraklarda hala tuttuğunu koparmak iş yapıyor. o yüzden derdim de değil açıkçası. barolarla alakası olan tipler (kocasakal ve feyzioğlu) aday olmadığı/olamadığı için gönlüm ferah. kim kazanırsa kazansın üzülmeyeceğim ancak muharrem ince kazanırsa içimi taze bir heyecan kaplayacak. ondan da şüphem yok.

ülkem, milletim, geleceğim kazançlı çıksın bu kurultaydan.