ingilizce öğrenmek isteyenlere tavsiyeler
ilk olarak işe alt yazılı film izlemekle başlayabilirsiniz. belli bir süreden sonra zaten bakmadan da anladığınızı göreceksiniz.
ayrıca duolingo gibi uygulamaları kullanabilirsiniz, hiç değilse kelime öğrenmek için işinize yarar.
kendi kendinize bazı şeyleri çevirmeyi deneyebilirsiniz. fakat bunu yaparken kelimesi kelimesine çeviri yapmaya çalışmayın. önce bir cümleyi okuyun ne diyor anlayın (her iki dil için de), sonra anlam olarak çevirin.
bir de bence en önemlisi, ingilizce konuşurken/okurken/dinlerken ingilizce düşünün. kulağa çok saçma gelebilir, ne diyo bu diyebilirsiniz ama bir kere bunu başardığınız zaman beni çok daha iyi anlayacak ve hak vereceksiniz. karşınızdaki kişi konuşurken veya bir şey okurken illa kafanızda türkçeye çevirmeyin. mesela biri size rose dediği zaman rose demek ki gül diyor diyip sonra aklınıza o çiçeği getirmeyin, adam rose dediği anda o çiçeği görmeye çalışın. inanın o zaman her şey daha kolay olacak.
en ama en önemlisi de kendinize güvenin. başlar başlamaz veya kısa bir süre içerisinde mükemmel bir ingilizceniz olacak diye bir şart yok. zaman alabilir, bu da gayet doğaldır. gittiğiniz hiçbir yerde aman ben de çok bilmiyorum diyip konuşmamazlık yapmayın. konuşmadan çok zor öğrenmeniz. yamuk yumuk da olsa anlatın bir şeyler, inanın anlaşılır oluyor. mükemmel bir gramer kullanacağım diye de kendinizi kasmanıza gerek yok, anlaşın yeter.
yardım almak isteyen, konuşacağım da konuşacak insan yok diyen varsa seve seve yardım edilir (yanlış anlaşılma olmasın, çok bildiğimden değil, yardım etmeyi sevmekten)
ayrıca duolingo gibi uygulamaları kullanabilirsiniz, hiç değilse kelime öğrenmek için işinize yarar.
kendi kendinize bazı şeyleri çevirmeyi deneyebilirsiniz. fakat bunu yaparken kelimesi kelimesine çeviri yapmaya çalışmayın. önce bir cümleyi okuyun ne diyor anlayın (her iki dil için de), sonra anlam olarak çevirin.
bir de bence en önemlisi, ingilizce konuşurken/okurken/dinlerken ingilizce düşünün. kulağa çok saçma gelebilir, ne diyo bu diyebilirsiniz ama bir kere bunu başardığınız zaman beni çok daha iyi anlayacak ve hak vereceksiniz. karşınızdaki kişi konuşurken veya bir şey okurken illa kafanızda türkçeye çevirmeyin. mesela biri size rose dediği zaman rose demek ki gül diyor diyip sonra aklınıza o çiçeği getirmeyin, adam rose dediği anda o çiçeği görmeye çalışın. inanın o zaman her şey daha kolay olacak.
en ama en önemlisi de kendinize güvenin. başlar başlamaz veya kısa bir süre içerisinde mükemmel bir ingilizceniz olacak diye bir şart yok. zaman alabilir, bu da gayet doğaldır. gittiğiniz hiçbir yerde aman ben de çok bilmiyorum diyip konuşmamazlık yapmayın. konuşmadan çok zor öğrenmeniz. yamuk yumuk da olsa anlatın bir şeyler, inanın anlaşılır oluyor. mükemmel bir gramer kullanacağım diye de kendinizi kasmanıza gerek yok, anlaşın yeter.
yardım almak isteyen, konuşacağım da konuşacak insan yok diyen varsa seve seve yardım edilir (yanlış anlaşılma olmasın, çok bildiğimden değil, yardım etmeyi sevmekten)