kamp ateşinde aşık olmak
16 Ağustos 2018
Bu tarih kamp ateşinde kendimi bir pervaneye çevirdiğim günün ta kendisi. Yaptığım ikinci kamptı. Gümüşlük’te evimden yarım saat uzaklıkta sahile attığım çadırımla ben bi anlık aşka düşeceğimden habersiz kurulmuştuk sakin gecede zemine. Arkadaşımla hamaklarımızı kurduğumuz sırada, arkadaşımın kamp hamağı yerine normal hamak almasından sebep üzerine oturayım derken yere çakılmasıyla ben yerlere yatıp kahkahamla tüm koyu inlettim. Bunun yarım saat sonrasında 30-40 metre ötemizde ateş yakan ekibin ateş başına davet etmesiyle münasip yerlerimizi kaldırıp davete icabet ettik.
Gittiğimizde ateş başında 7-8 kişilik bir ekip oturuyordu. Tesadüfi karşılaşmalarla birleşen bu ekip gecenin körüne kadar sohbet etti, şarkılar söyledi, dans etti hatta ve hatta hararetli bir tartışmaya bile tanık oldu. Fakat gece tartışma ateşiyle sona yaklaşsa da herkes keyifli bir şekilde çadırına döndü. Tabi o sohbetler sırasında bende serseri bir mayınla arada bir bakışmıştım. İlk kurşun o gece sıkılmıştı işte yürecağzımın kıyısına.
Ertesi gün ekipteki arkadaşlar kısa aralıklarla hamağımda keyif yapma talebinde bulundu. Kampçı hamağımın davetkarlığı yüksetti anlayacağınız. Serseri mayınla gün içinde kısa diyaloglarımız ve kaçamak bakışlarımız olmuştu. Bir ara gözden kayboldu serseri mayınım. Bir şeyler içip dönmüşlerdi. O sırada ben hamak keyfi yapıyordum. Arkadaşım ile ekipteki kızlardan biri de hamağımın önünde sohbet ediyorlardı. Oda yolunun üzerinde olduğumuz için geçerken selam çaktı bize. Fakat bir beş dakika sonra döndü ve benim hamağımın yanına geldi. Hayal meyal hatırlıyorum aramızda geçen diyaloğu çünkü bayağı şaşkındım. İşin sonunda hamakta yan yana uzanmış yıldızları seyrediyorduk. 21 yaşındaydım ama daha önce bir erkekle yakınlaşmamıştım. çünkü aile içi travmatik sebeplerden güven sorunum vardı ve hayatıma kimseyi almamayı tercih etmiştim. Fakat o gece nasıl oldu da bu sağlam pabuç durmayan çapkın çocukla böylesine güzel bir an yaşadığımı bende bilmiyorum. Sanırım onun sözlerinde, gülüşünde ve en önemlisi gözlerinde gördüğüm şeyden etkilenmiştim. Sadece sarılıp yıldızları seyretmiştik ama öpüşüp, sevişmekten daha değerliydi bence bu. İki ruhun yan yana derinlere dalışı. Olay tensel değil ruhsaldı. Bana o gece yıldızlardan bahsetmişti. Zayıf noktamı çözmüş ve beni ordan vurmuştu.
o gecenin benim için en can alıcı yanı şuydu. Ona “böylesi bir anı sadece aşık olduğum adamla yaşamak isterdim” demiştim. Bunun üzerine sarf ettiği sözler sertçe yutkunmama sebep olmuştu. “bana aşık olabilirsin” işte ben bu yalana kandım. Çünkü o da adı gibi biliyordu ona aşık olursam yanardım.
Fakat iş bu ya ben o gece ona aşık oldum. O ise yalanını da alıp gitti.
Olan yine kalbime oldu.
Bir not: ulan şu entryi girdikten iki dakika sonra serseri mayının Gümüşlük’te çektiğim fotoğrafın altına manidar bir yorum yazmasının sebebi nedir? Evrenin espri anlayışı mı?
Bu tarih kamp ateşinde kendimi bir pervaneye çevirdiğim günün ta kendisi. Yaptığım ikinci kamptı. Gümüşlük’te evimden yarım saat uzaklıkta sahile attığım çadırımla ben bi anlık aşka düşeceğimden habersiz kurulmuştuk sakin gecede zemine. Arkadaşımla hamaklarımızı kurduğumuz sırada, arkadaşımın kamp hamağı yerine normal hamak almasından sebep üzerine oturayım derken yere çakılmasıyla ben yerlere yatıp kahkahamla tüm koyu inlettim. Bunun yarım saat sonrasında 30-40 metre ötemizde ateş yakan ekibin ateş başına davet etmesiyle münasip yerlerimizi kaldırıp davete icabet ettik.
Gittiğimizde ateş başında 7-8 kişilik bir ekip oturuyordu. Tesadüfi karşılaşmalarla birleşen bu ekip gecenin körüne kadar sohbet etti, şarkılar söyledi, dans etti hatta ve hatta hararetli bir tartışmaya bile tanık oldu. Fakat gece tartışma ateşiyle sona yaklaşsa da herkes keyifli bir şekilde çadırına döndü. Tabi o sohbetler sırasında bende serseri bir mayınla arada bir bakışmıştım. İlk kurşun o gece sıkılmıştı işte yürecağzımın kıyısına.
Ertesi gün ekipteki arkadaşlar kısa aralıklarla hamağımda keyif yapma talebinde bulundu. Kampçı hamağımın davetkarlığı yüksetti anlayacağınız. Serseri mayınla gün içinde kısa diyaloglarımız ve kaçamak bakışlarımız olmuştu. Bir ara gözden kayboldu serseri mayınım. Bir şeyler içip dönmüşlerdi. O sırada ben hamak keyfi yapıyordum. Arkadaşım ile ekipteki kızlardan biri de hamağımın önünde sohbet ediyorlardı. Oda yolunun üzerinde olduğumuz için geçerken selam çaktı bize. Fakat bir beş dakika sonra döndü ve benim hamağımın yanına geldi. Hayal meyal hatırlıyorum aramızda geçen diyaloğu çünkü bayağı şaşkındım. İşin sonunda hamakta yan yana uzanmış yıldızları seyrediyorduk. 21 yaşındaydım ama daha önce bir erkekle yakınlaşmamıştım. çünkü aile içi travmatik sebeplerden güven sorunum vardı ve hayatıma kimseyi almamayı tercih etmiştim. Fakat o gece nasıl oldu da bu sağlam pabuç durmayan çapkın çocukla böylesine güzel bir an yaşadığımı bende bilmiyorum. Sanırım onun sözlerinde, gülüşünde ve en önemlisi gözlerinde gördüğüm şeyden etkilenmiştim. Sadece sarılıp yıldızları seyretmiştik ama öpüşüp, sevişmekten daha değerliydi bence bu. İki ruhun yan yana derinlere dalışı. Olay tensel değil ruhsaldı. Bana o gece yıldızlardan bahsetmişti. Zayıf noktamı çözmüş ve beni ordan vurmuştu.
o gecenin benim için en can alıcı yanı şuydu. Ona “böylesi bir anı sadece aşık olduğum adamla yaşamak isterdim” demiştim. Bunun üzerine sarf ettiği sözler sertçe yutkunmama sebep olmuştu. “bana aşık olabilirsin” işte ben bu yalana kandım. Çünkü o da adı gibi biliyordu ona aşık olursam yanardım.
Fakat iş bu ya ben o gece ona aşık oldum. O ise yalanını da alıp gitti.
Olan yine kalbime oldu.
Bir not: ulan şu entryi girdikten iki dakika sonra serseri mayının Gümüşlük’te çektiğim fotoğrafın altına manidar bir yorum yazmasının sebebi nedir? Evrenin espri anlayışı mı?