otostopta fake atan araba
Berbat bir andır..
3 erkek, en zorlu otostopumuzu eskişehirden, kutsal olimpos topraklarında sonlandırmak üzere yola çıkmış, sıcak yaz ayında güneşin hafif devrilmesiyle burdur’a yakın bir yerdeydik. Keyfinden ödün vermeyen keyif pezevenki ben, henüz sözlükte olmayan çiçek sakallı tolga ve entellektüel serdar ile parmaklarımızı kaldırmış bekliyorduk.
3 erkek olarak yola çıkmanın zorluğunu zaten biliyorduk. Ancak moral bozmamak adına hiçbirimiz durumu irdelemiyorduk.
Uzaklardan silüeti yaklaşan arabanın bmw x6 görünce damarlarımızda ki adrenalin artmış akabinde; ben iskemlemden doğrulmuş, tolga sakallarını parçalamış ve serdar uslu bir çocuk olmuştu. Yol boyunca sıcak altında beklemenin acısını bmw’nin klimasıyla sevişerek giderecektik.
Giderek büyüyen silüet en sonunda seçilmeye başlamıştı ve bize doğru geliyordu. Alman plakalıydı, gözlüğümü kafamın üstüne kaldırıp, göz kontağı kurmaya çalışıyordum. Araç iyice yavaşlamıştı duracak gibiydi. Esaretin bittiğini düşünüyorduk. Aracın siyah filmli camı yavaş yavaş açıldı vee..
‘şllaaaaaaapsss’ diye, el ve bilekten çıkan bir yankıyla hızlanarak uzaklaşmaya başladı...
Biranda sessizlik kapladı her yeri. Güneş daha hızlı batmaya başlamıştı. Kimse birbirinin gözünün içine bakmıyordu. İskemleme devrilip, bir sigara yakmak istedim. El sarması sigara içiyordum. Belki de sessizliği bu yüzden uzun tutuyorduk. 3 kişiye sigara sarması biraz zaman alıyordu. Sigaraları sardıktan sonra sessizliği bozan entellektüel serdarın gözyaşları oldu. Dizüstü çökmüş ve devamında sessizliği sadece ağlayarak bozmaya devam edeceği cenin pozisyonunu almaya başlamıştı. Sigarayı içmek yerine çiğneyerek yutmayı tercih etmişti. Sigaraları ateşlerken çiçek sakallı tolgayla gözgöze geldik. Karşılıklı atışarak küfür lügatımızı geliştirmeye başladık. 8 farklı dilde küfür ettikten sonra içimizi rahatlatmayı bir nebze olsa da başarmıştık.
Ancak bu berbat anı otostop tarihi boyunca içimizde kara bir leke olarak varlığını devam ettirecektir.
3 erkek, en zorlu otostopumuzu eskişehirden, kutsal olimpos topraklarında sonlandırmak üzere yola çıkmış, sıcak yaz ayında güneşin hafif devrilmesiyle burdur’a yakın bir yerdeydik. Keyfinden ödün vermeyen keyif pezevenki ben, henüz sözlükte olmayan çiçek sakallı tolga ve entellektüel serdar ile parmaklarımızı kaldırmış bekliyorduk.
3 erkek olarak yola çıkmanın zorluğunu zaten biliyorduk. Ancak moral bozmamak adına hiçbirimiz durumu irdelemiyorduk.
Uzaklardan silüeti yaklaşan arabanın bmw x6 görünce damarlarımızda ki adrenalin artmış akabinde; ben iskemlemden doğrulmuş, tolga sakallarını parçalamış ve serdar uslu bir çocuk olmuştu. Yol boyunca sıcak altında beklemenin acısını bmw’nin klimasıyla sevişerek giderecektik.
Giderek büyüyen silüet en sonunda seçilmeye başlamıştı ve bize doğru geliyordu. Alman plakalıydı, gözlüğümü kafamın üstüne kaldırıp, göz kontağı kurmaya çalışıyordum. Araç iyice yavaşlamıştı duracak gibiydi. Esaretin bittiğini düşünüyorduk. Aracın siyah filmli camı yavaş yavaş açıldı vee..
‘şllaaaaaaapsss’ diye, el ve bilekten çıkan bir yankıyla hızlanarak uzaklaşmaya başladı...
Biranda sessizlik kapladı her yeri. Güneş daha hızlı batmaya başlamıştı. Kimse birbirinin gözünün içine bakmıyordu. İskemleme devrilip, bir sigara yakmak istedim. El sarması sigara içiyordum. Belki de sessizliği bu yüzden uzun tutuyorduk. 3 kişiye sigara sarması biraz zaman alıyordu. Sigaraları sardıktan sonra sessizliği bozan entellektüel serdarın gözyaşları oldu. Dizüstü çökmüş ve devamında sessizliği sadece ağlayarak bozmaya devam edeceği cenin pozisyonunu almaya başlamıştı. Sigarayı içmek yerine çiğneyerek yutmayı tercih etmişti. Sigaraları ateşlerken çiçek sakallı tolgayla gözgöze geldik. Karşılıklı atışarak küfür lügatımızı geliştirmeye başladık. 8 farklı dilde küfür ettikten sonra içimizi rahatlatmayı bir nebze olsa da başarmıştık.
Ancak bu berbat anı otostop tarihi boyunca içimizde kara bir leke olarak varlığını devam ettirecektir.