work and travel
Work and Travel hakkında (programa katılmış birisi olarak) uzun uzun yazmak isterim ama şuanda çok fazla zamanım yok. Buraya rez alıyorum, düzenleyeğim. Şimdilik kısaca özet geçeyim.
Programın iyi geçmesi %50 size %50 ise sizin şansınıza bağlıdır. Size ayrılan kısmını; güzel, kaliteli, referansları olan bir şirketle görüştüğünüzde büyük kısmını halledersiniz. Çünkü bu şirketler, daha önce yolladıkları öğrencilerden geri bildirim alıyorlar ve çalıştığı yeri beğenip beğenmediklerini soruyorlar. Eğer beğenmemişlerse bir sonra ki sene o iş yerine öğrenci göndermiyorlar. Bu da, gideceğiniz eyalet neresi olursa olsun sizin için programın güzel geçeceğine baştan bir işaret.
Sizin yapabileceğiniz bir diğer şey ise, ingilizce bilerek gidin. Bizim öğrencilerimiz intermediate veya upper indermediate biliyorum deyip, orada geliştiririm mantığıyla gidiyor. Ama havaalanına indiğiniz andan tutun da işe başlayıp, iletişim aslında hayatın her saniyesinde olduğunu fark edince keşke biraz daha öğrenseydim diyorsunuz. İletişim önemli. Yeni bi insanı tanıyacak kadar hepimiz İngilizce biliyoruz. Ama önemli olan onunla muhabbet edebilmek. Kültür, sanat, siyaset, tarih hakkında konuşmak istiyorsanız ve bu kısacık 4 ay'ın her anını daha güzelleştirmek istiyorsanız biraz daha fazla ingilizce öğrenin gitmeden önce.
Kalan %50'lik kısım ise tamamen şans. Ben bile kendimi hayatın her alanında şanslı sayan bir kişi olarak, başıma talihsiz olaylar geldi W&T programında.
Tek bir tavsiyem var programla ilgili. Katılmadan ölmeyin.! (vize yasağı kalkarsa tabi :D )
Evet, bu özet kısmıydı. Yakın zamanda burayı sayfalarca doldurmak isterim.
Programın iyi geçmesi %50 size %50 ise sizin şansınıza bağlıdır. Size ayrılan kısmını; güzel, kaliteli, referansları olan bir şirketle görüştüğünüzde büyük kısmını halledersiniz. Çünkü bu şirketler, daha önce yolladıkları öğrencilerden geri bildirim alıyorlar ve çalıştığı yeri beğenip beğenmediklerini soruyorlar. Eğer beğenmemişlerse bir sonra ki sene o iş yerine öğrenci göndermiyorlar. Bu da, gideceğiniz eyalet neresi olursa olsun sizin için programın güzel geçeceğine baştan bir işaret.
Sizin yapabileceğiniz bir diğer şey ise, ingilizce bilerek gidin. Bizim öğrencilerimiz intermediate veya upper indermediate biliyorum deyip, orada geliştiririm mantığıyla gidiyor. Ama havaalanına indiğiniz andan tutun da işe başlayıp, iletişim aslında hayatın her saniyesinde olduğunu fark edince keşke biraz daha öğrenseydim diyorsunuz. İletişim önemli. Yeni bi insanı tanıyacak kadar hepimiz İngilizce biliyoruz. Ama önemli olan onunla muhabbet edebilmek. Kültür, sanat, siyaset, tarih hakkında konuşmak istiyorsanız ve bu kısacık 4 ay'ın her anını daha güzelleştirmek istiyorsanız biraz daha fazla ingilizce öğrenin gitmeden önce.
Kalan %50'lik kısım ise tamamen şans. Ben bile kendimi hayatın her alanında şanslı sayan bir kişi olarak, başıma talihsiz olaylar geldi W&T programında.
Tek bir tavsiyem var programla ilgili. Katılmadan ölmeyin.! (vize yasağı kalkarsa tabi :D )
Evet, bu özet kısmıydı. Yakın zamanda burayı sayfalarca doldurmak isterim.