ilk turum italya ve her 30 ülkeden olmak üzere 45 kişilik geziye katildim. kesinlikle kar amacı gütmeyen kuruluş. sadece interrail gibi ögrenci yapılanması. 2 haftalık barınma yeme içme ulaşım 200 euro verdim.
ilklerim ilki olacak italya da en absürt ve ilginç anim ise ahalinin gece gündüz içip soyunma oyunu oynamasıydı. bunu ilginç kilan bunlari hristiyan mabedinde yapmaları.
oo milletin tamami hristiyan bunu yapacak kadar rahatlar (*swh)
ilklerim ilki olacak italya da en absürt ve ilginç anim ise ahalinin gece gündüz içip soyunma oyunu oynamasıydı. bunu ilginç kilan bunlari hristiyan mabedinde yapmaları.
oo milletin tamami hristiyan bunu yapacak kadar rahatlar (*swh)
Haziran ayının 3. Pazar günü kutlanır.
Edit: @3 haklı, yazdığını okuyunca hatırladım ''imam'' ve ''drift'' kelimeleri aydınlattı beni. yanlış bahsetmişim size bu anlattığım 2. abantrail eylül 2015.
interrail türkiye'nin gelenekselleşen etkinliklerinden biridir. her abantrail etkinliğine gittim ancak hiçbiri birincisi gibi olmadı. bende en çok etki bırakan birinci abantrail(2015 diye hatırlıyorum) ve kış kampı(gece-18 dereceyi gördük)(2017) olan en son düzenlenen abantrail etkinliğiydi. size birincisinden bahsetmek istiyorum; grup olarak sanırım ilk kez bu kadar kalabalık bir etkinlik yapılmıştı ve katılım beklenenin baya üzerindeydi (yaklaşık 450 çadır hatta fazla da olabilir). sabahtan otostopla çıktık yola öğlen kamp alanına vardık ve adımımızı atar atmaz ateş başında oturmuş 10-15 kişi birden hoş geldiniz diye bağırıp gülümseyerek karşıladılar. tabi böyle olması ortama kolay ısınmamızı sağladı hatta çantaları bir kenara bırakıp çadırı kurmadan önce onların yanına oturduk sohbet muhabbet sanki herkes birbirini kırk senedir tanıyor öyle dostane bir muhabbet dönüyor. tabi bu arada gelenlere de aynı şekilde hoş geldiniz deyip buyur ediyoruz. bir süre sonra kalktık çadırı ve eşyaları ayarladık yerleşme işini bitirdik. önümüze çıkan herkesle tanışıyor sohbet ediyorduk. orada o kadar kısa sürede öyle güzel bir ortam oluştu ki anlatamam. akşam oldu 3-4 tane büyük ateş yakılmış yer yer ufak ateşler var bizde her ateş başına gidiyoruz sırayla bir yerde saz çalıyorlar bir yerde gitar bir yerde dans ediyorlar bir yerde hoparlörü almış eğleniyorlar kimisi de oturmuş sadece sohbet ediyor. Sabah oluyor ara ara gelin buyurun beraber kahvaltı yapalım sesleri geliyor erzağı olan olmayan fazla gelen az gelen herkes her şeyi paylaşıyor. derken bu güzel iki gecelik hafta sonu kampı yavaş yavaş son buluyor insanlar toplanıp gitmeye başlıyor yavaş yavaş. giden herkesi sarılarak uğurluyoruz. Görsele bıraktığım fotoğraf ise 2-3 gün sonra bir gazetenin ekinde çıktığımız o günden kalan muhteşem fotoğraftır. o günü kelimeye dökmek zor özetin özetini çıkardım bu yazıyı yazarken. umarım etkinlikler bu çizgide bozulmadan devam eder ve umarım sizde bir gün katılabilirsiniz.
interrail türkiye'nin gelenekselleşen etkinliklerinden biridir. her abantrail etkinliğine gittim ancak hiçbiri birincisi gibi olmadı. bende en çok etki bırakan birinci abantrail(2015 diye hatırlıyorum) ve kış kampı(gece-18 dereceyi gördük)(2017) olan en son düzenlenen abantrail etkinliğiydi. size birincisinden bahsetmek istiyorum; grup olarak sanırım ilk kez bu kadar kalabalık bir etkinlik yapılmıştı ve katılım beklenenin baya üzerindeydi (yaklaşık 450 çadır hatta fazla da olabilir). sabahtan otostopla çıktık yola öğlen kamp alanına vardık ve adımımızı atar atmaz ateş başında oturmuş 10-15 kişi birden hoş geldiniz diye bağırıp gülümseyerek karşıladılar. tabi böyle olması ortama kolay ısınmamızı sağladı hatta çantaları bir kenara bırakıp çadırı kurmadan önce onların yanına oturduk sohbet muhabbet sanki herkes birbirini kırk senedir tanıyor öyle dostane bir muhabbet dönüyor. tabi bu arada gelenlere de aynı şekilde hoş geldiniz deyip buyur ediyoruz. bir süre sonra kalktık çadırı ve eşyaları ayarladık yerleşme işini bitirdik. önümüze çıkan herkesle tanışıyor sohbet ediyorduk. orada o kadar kısa sürede öyle güzel bir ortam oluştu ki anlatamam. akşam oldu 3-4 tane büyük ateş yakılmış yer yer ufak ateşler var bizde her ateş başına gidiyoruz sırayla bir yerde saz çalıyorlar bir yerde gitar bir yerde dans ediyorlar bir yerde hoparlörü almış eğleniyorlar kimisi de oturmuş sadece sohbet ediyor. Sabah oluyor ara ara gelin buyurun beraber kahvaltı yapalım sesleri geliyor erzağı olan olmayan fazla gelen az gelen herkes her şeyi paylaşıyor. derken bu güzel iki gecelik hafta sonu kampı yavaş yavaş son buluyor insanlar toplanıp gitmeye başlıyor yavaş yavaş. giden herkesi sarılarak uğurluyoruz. Görsele bıraktığım fotoğraf ise 2-3 gün sonra bir gazetenin ekinde çıktığımız o günden kalan muhteşem fotoğraftır. o günü kelimeye dökmek zor özetin özetini çıkardım bu yazıyı yazarken. umarım etkinlikler bu çizgide bozulmadan devam eder ve umarım sizde bir gün katılabilirsiniz.
Allah belanı versin tümcesinin kısaltmasıdır. goygoyrailde çok kullanılır.
hayatımdan sıkıldığım dönemlerde sarmak istediğim başlık. film, dizi, müzik, felsefe, eğlence içerikli konularda konuşmak isteyen aylaklar aduket atarsa sevinirim.
eskişehir'in çifteler ilçesinden arabayla 10 dakika mesafedeki doğa harikası yer.
sakarya nehrinin doğduğu yerdir. toprak altından çıkan su burada sakarya nehrini başlatır. inanılmaz bir doğası vardır. dalışla uğraşan insanların son zamanlarda gözde yerlerinden birisidir. su altı ekosistemi bakımından türkiye'nin en zengin yerlerinden biridir.
yüzmek için kadınlara özel bir havuzu vardır. bu havuzun yanında erkeklerin girebileceği bir restorana ait küçük bir havuz bulunur. bu havuz sakarya nehrinden ayrılmış bir kısımdır. su sürekli yenilendiğinden aşırı soğuk ve çok temizdir. küçük bir havuz olmasına rağmen derinliği 7-9 metre arasında değişir. biri 2.5 biri 5 metre olan iki tramplen bu havuzlarda mevcut fakat 5 metrelikten atladığımda su yüzüne çıkmaya çalışırken allahımı kaybettiğimi hatırlıyorum. malum tatlı su...
bildiğim kadarıyla belirli bir kamp alanı yok ama giderseniz bulabileceğinizi sanıyorum.
sakarya nehrinin doğduğu yerdir. toprak altından çıkan su burada sakarya nehrini başlatır. inanılmaz bir doğası vardır. dalışla uğraşan insanların son zamanlarda gözde yerlerinden birisidir. su altı ekosistemi bakımından türkiye'nin en zengin yerlerinden biridir.
yüzmek için kadınlara özel bir havuzu vardır. bu havuzun yanında erkeklerin girebileceği bir restorana ait küçük bir havuz bulunur. bu havuz sakarya nehrinden ayrılmış bir kısımdır. su sürekli yenilendiğinden aşırı soğuk ve çok temizdir. küçük bir havuz olmasına rağmen derinliği 7-9 metre arasında değişir. biri 2.5 biri 5 metre olan iki tramplen bu havuzlarda mevcut fakat 5 metrelikten atladığımda su yüzüne çıkmaya çalışırken allahımı kaybettiğimi hatırlıyorum. malum tatlı su...
bildiğim kadarıyla belirli bir kamp alanı yok ama giderseniz bulabileceğinizi sanıyorum.
Ölüdeniz'den arabayla yaklaşık yarım saatlik uzaklıkta bulunan fethiye'ye bağlı bir koy. Koy'a ulaşım patika yollardan ve dolmuşlarla sağlanabilmektedir. şehrin getirdiği stresten uzaklaşarak doğanın kalbinde ruhunuzu temizlemeniz için harika bir alternatiftir. birçok camping bulunmaktadır. Koyun iç tarafında yapılacak bir saatlik tırmanış ile çok güzel doğal havuzlar ve şelaleye de ev sahipliği yapan türkiye güzelliklerinden biridir.
babalar interrail grubuna eklenir ve bir hafta beklenir
sırf kendisini tatmak için bile porto'yu ziyaret edin diyebileceğim şaraptır.
%20ye yakın alkollü ve tatlı olan bu şarap, ne kadar içerseniz için mide bulantısı veya ertesi gününde baş ağrısı yapmıyor. içine kesinlikle mutluluk verici bir şey kattıklarına nerdeyse yemin edebilirim.
porto'da yapılabilecek en güzel şey kesinlikle ünlü ribeira manzarasında porto şarabı yudumlamaktır. üstelik en kalitelisinin bile sadece 6 euro gibi bir fiyatı vardır.
%20ye yakın alkollü ve tatlı olan bu şarap, ne kadar içerseniz için mide bulantısı veya ertesi gününde baş ağrısı yapmıyor. içine kesinlikle mutluluk verici bir şey kattıklarına nerdeyse yemin edebilirim.
porto'da yapılabilecek en güzel şey kesinlikle ünlü ribeira manzarasında porto şarabı yudumlamaktır. üstelik en kalitelisinin bile sadece 6 euro gibi bir fiyatı vardır.
yeşili, günde 4 mevsim yaşatan agresif havası ve havasına ayak uyduran milletiyle ünlenmiş şehir. görmek isteyenler acele etsin. yeşilin ömrü beş sene daha anca yeter.