anadolu rock
anadolu rock tarihsel olarak ne zaman başladığı ile ilgili sınırları kesin olmayan, 1960’lı yılların ortalarından itibaren ülkemizdeki müzikal hareketler içerisinde yeşermeye başlayan bir akımdır. yerel müzikal temaların popüler müziğe uygulanabilirliği deneyi olarak başlayan çalışmalar, zamanla kendine özgü bir yapıya ve içeriğe sahip bir tür haline dönüşmüştür. bu alanda ilk ürünleri veren müzisyenler içinde bulundukları türün adım koymasalar ve çeşitli tanımlar getirmeye çalışmışlarsa da, 1970 yılına kadar tür herhangi bir isimle anılmamıştır. 1970 yılında türün önemli temsilcilerinden olan (bkz: moğollar) grubunun gitaristi taner öngür, yaptıkları müziği anadolu pop olarak tanımlamış ve daha sonra bu tanım genel bir kabul görmüştür. ancak tür, günümüze kadar belirli isimler çerçevesinde hem pop hem rock olarak anılmıştır. konuyla ilgili yazılmış kaynaklara bakıldığında genellikle tek ismin kullanıldığı görülmektedir. (bkz: cem karaca)
ülkemizdeki popüler müzik tarihi içerisinde, karakteristik özellikleri ve özgünlüğüyle önemli bir yere sahip olan akım, olgunluk dönemi diyebileceğimiz 1970 ve 1980 yılları arasında bir çok müzisyeni etkisi altına almış ve en verimli dönemlerini bu yıllarda yaşamıştır. ülkemizdeki müzik piyasasında çok ağırlıklı bir yeri olmasa da günümüzde anadolu rock türünde çalışmalar yapan müzisyenler ve gruplar halen bulunmaktadır.
anadolu rock akımının ilk tohumları 1960’ lı yıllarda istanbul gibi büyük şehirlerde müzik yapan, sahne alan bazı müzisyenlerin repertuarlarına yerel melodilerden oluşan şarkı ve türküleri eklemeleri, bunun sonucunda da olumlu tepkiler almalarıyla atılmaya başlanmıştır denilebilir. bu tür denemeleri yapan gruplar veya müzisyenler, popüler batı müziği örneklerini icra eden ve bu müzikleri en iyi şekilde orjinali gibi çalma çabasında olan, taklide dayalı bir müzikal çizgi izlemekteydiler. akımın içerisinde yer almış bir çok müzisyenin bu yıllarda rock’n roll ve beat tarzındaki müzik çalışmaları hem batı çalgılarını kullanmak hem de bu türlerin armonik yapısına hakim olmaları açısından önemlidir. zira bu süreç, sonraki yıllarda akımın karakteristik özelliği olan yerel melodileri batılı sound ve batı çalgılarıyla seslendirme meselesi için bir zemin hazırlamıştır.
türde baskın müzikal yapı genelde beat ve rock düzenlemelerdir. bu sebeple aşağıda anadolu rock akımının temsilcilerinin müzikal geçmişlerinde önemli bir yer tutan, türün müzikal altyapısının zemini olan rock’n roll ve beat etkisinden bahsetme gereği duyulmuştur.
rock’n roll akımının, başta amerika olmak üzere tüm dünyaya yayılması ve türün öncüleri chuck berry, elvis presley, jery lee lewis, billy haley gibi isimlerin türkiye’de de duyulmaya başlaması, o dönem dünyadaki popüler müzik akımlarını takip eden barış manço, cem karaca gibi pek çok yerli müzisyeni etkilemiştir. elvis presley’ in plaklarının ülkemizde dinleniyor olması, billy haley’ in “(bkz: rock around the clock)” isimli (bkz: rock’ın roll) şarkısının yer aldığı (bkz: blackboard jungle) vb. filmlerin istanbul’da gösterimlerinin yapılmaya başlaması gibi etkenler sonucunda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu müziğin popülaritesi artmıştır. dolayısıyla birçok yerli orkestra rock’n roll türündeki şarkıları repertuarlarına eklemeye başlamışlardır. aslında bu dönemlerde ortaya çıkan her hangi özgün bir yorumdan bahsetmek pek mümkün değildir. daha çok, şarkıları aslına bire bir uygun olarak seslendirmenin başarı sayıldığı, sadece müzikal olarak değil sahne kostümlerinin ve sahnedeki mizansenlerin de taklit edildiği bir dönemdir.
ülkemizdeki popüler müzik tarihi içerisinde, karakteristik özellikleri ve özgünlüğüyle önemli bir yere sahip olan akım, olgunluk dönemi diyebileceğimiz 1970 ve 1980 yılları arasında bir çok müzisyeni etkisi altına almış ve en verimli dönemlerini bu yıllarda yaşamıştır. ülkemizdeki müzik piyasasında çok ağırlıklı bir yeri olmasa da günümüzde anadolu rock türünde çalışmalar yapan müzisyenler ve gruplar halen bulunmaktadır.
anadolu rock akımının ilk tohumları 1960’ lı yıllarda istanbul gibi büyük şehirlerde müzik yapan, sahne alan bazı müzisyenlerin repertuarlarına yerel melodilerden oluşan şarkı ve türküleri eklemeleri, bunun sonucunda da olumlu tepkiler almalarıyla atılmaya başlanmıştır denilebilir. bu tür denemeleri yapan gruplar veya müzisyenler, popüler batı müziği örneklerini icra eden ve bu müzikleri en iyi şekilde orjinali gibi çalma çabasında olan, taklide dayalı bir müzikal çizgi izlemekteydiler. akımın içerisinde yer almış bir çok müzisyenin bu yıllarda rock’n roll ve beat tarzındaki müzik çalışmaları hem batı çalgılarını kullanmak hem de bu türlerin armonik yapısına hakim olmaları açısından önemlidir. zira bu süreç, sonraki yıllarda akımın karakteristik özelliği olan yerel melodileri batılı sound ve batı çalgılarıyla seslendirme meselesi için bir zemin hazırlamıştır.
türde baskın müzikal yapı genelde beat ve rock düzenlemelerdir. bu sebeple aşağıda anadolu rock akımının temsilcilerinin müzikal geçmişlerinde önemli bir yer tutan, türün müzikal altyapısının zemini olan rock’n roll ve beat etkisinden bahsetme gereği duyulmuştur.
rock’n roll akımının, başta amerika olmak üzere tüm dünyaya yayılması ve türün öncüleri chuck berry, elvis presley, jery lee lewis, billy haley gibi isimlerin türkiye’de de duyulmaya başlaması, o dönem dünyadaki popüler müzik akımlarını takip eden barış manço, cem karaca gibi pek çok yerli müzisyeni etkilemiştir. elvis presley’ in plaklarının ülkemizde dinleniyor olması, billy haley’ in “(bkz: rock around the clock)” isimli (bkz: rock’ın roll) şarkısının yer aldığı (bkz: blackboard jungle) vb. filmlerin istanbul’da gösterimlerinin yapılmaya başlaması gibi etkenler sonucunda, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bu müziğin popülaritesi artmıştır. dolayısıyla birçok yerli orkestra rock’n roll türündeki şarkıları repertuarlarına eklemeye başlamışlardır. aslında bu dönemlerde ortaya çıkan her hangi özgün bir yorumdan bahsetmek pek mümkün değildir. daha çok, şarkıları aslına bire bir uygun olarak seslendirmenin başarı sayıldığı, sadece müzikal olarak değil sahne kostümlerinin ve sahnedeki mizansenlerin de taklit edildiği bir dönemdir.