efenim çok doğru önermedir.

bu önermeyi türkiye ligindeki futbol kulüpleri için örnekleyecek olursak;

eğer bizim liglerin birinde top koşturuyorlarsa pek çok güzel şehirimize deplase olurlar. bunu türkiye içi otostop gibi düşünebiliriz.
(izmir,bursa,gaziantep)

eğer avrupa kupalarına katıldıysalar en kötü ihtimalle iki ülke görürler. maçları kazandıkça göreceği ülkerde farklılık gösterir.bunu interrail olarak düşünelim. (bkz: galatasaray uefa kupası maçları)

milan
bologna
borussia dortmund
real mallorca
leeds united
arsenal

Güzide kulübümüz 2 italya 1 almanya 1 ispanya ve en son 2 ingiltere gezisi yaparak kupayı ülkemize getirmiştir.

eğer birde milli takım oyuncuysanız işte o zaman kıtalararası seyahat başlar. 2 sene de bi avrupa kupası turu 4 sene de birde dünya kupası turu yapabilirler.

eğer başarılı futbolcu olursanız paranız olmasa da dünya turu yapabilirsiniz. buradan türkiyedeki tüm klüblerin yıldız takımlarındaki genç oyuncularımıza sesleniyorum. bakın bu fırsatı bir daha bulamazsınız.

edit : tromso, salzburg, granada, razgrad küçük şehirler. daha da eklerim
dünya kupası üçüncülüğü- milli takım
uefa kupası + süper kupa - galatasaray
2001 avrupa basketbol şampiyonası finalistliği - milli takım basketbol
dünyanın en güzel arabistanı'ndan güzel bir turgut uyar şiiri. şöyle ki:


......(ekmek vardı tereyağı vardı utanılacak bir şey yoktu
......bir şey daha yoktu ama kavrıyamıyordum)
işte böyle olmak en iyisidir olmakların
bir küçük çocuğu tuttum otobüsten indirdim
......(indirmiştim
......yok olan önemli bir şeydi allah kahretsin)
tüm kavgasız tüm duruk tüm başıboş
üç sayı kötü bir sayı iyi şiir dinledim
çıkıp okudular durup dinledim
bitmeseydi daha dinlerdim kötü mötü
saat kaç diye sordular birisi beş yani dedi
......(ha kavgada ha aşkta
......bu gök bomboş ha kavgada ha aşkta)
göğe baktım yerli yerinde
haydutlar dalavereciler yerli yerinde
vurguncular hayınlar vurdumduymazlar öyle
iyi dedim içim rahatladı
düzen bozulmamış dedim sevindim
tenhaca bir bölgelerinden şehre girdim
......(ben herkese varım
......başka türlü olmuyor inanmayın)

bakın bu şehri ben kurdum ben büyüttüm ama sevemedim
......(ekmek vardı tereyağı vardı söylemiştim önemlidir
......utanılacak bir şey yoktu kime anlatmalıyım)
ben sevemezsem sevmek kimselerin elinden gelemez
bizi tutkulara çağırdı otobüse sosise buzdolabına
telefona sinemalara radyolara bir sürü kancık sevdalara
sürü sürü mutsuz alışkanlıklara
yalana dolana itliklere keten elbiselere
......(sonra karısı öldü o çocuğun
......yalnızdı güçsüzdü herkesler gibiydi
......kirlendi kötülendi sarhoşladı pis karılara dadandı
......anladık onu ölenden başkası kurtaramaz
......ölen de kurtarmamıştı)

bak ben seni nerenden kurtaracağım şaşacaksın
şimdi bu taşları biz çektik değil mi ocaklardan
bu asfaltı biz döktük biz onardık değil mi
bu yapıları oniki kat yapmak bizim aklımızdı
biz kurduk istersek umursamayız ya
......(abluka burada başlıyordu çünkü)
ekmek yiyelim tereyağı yiyelim çocuk büyütelim
sen beraber yatacağımız yatakları hazırla
sen bir onu yap yeter bak göreceksin.
İstanbul Eminönünde bulunan terasından eşsiz manzarası izlenebilen tarihi han.
Yakın bir zamana kadar terasına çıkılabiliyorken sonradan 30 ar kişilik grupların kubbelere şuursuzca aynı anda çıkması, kubbelerin üstünde anlamsızca zıplayıp fotoğraf çektirilmesi ve tarihi yapıya grafitiler yapılması gibi anlamsız hareketlerle tarihi yapının zarar görmesi sonucu çıkılması belediye tarafından yasaklanmıştır
gün itibariyle kapanmış, 23.5 yıl hizmet vermiş, memleketin en büyük kavşaklarından biridir.
bir önceki gün tayyip geliyor diye otobüsleri ücretsiz yapan belediyenin 29 ekim için ücretli şekilde devam ettiği rezilliktir.
facebook'ta oluşturulan bir etkinliktir. etkinliğe sadece marijuana tüketimi yapan insanların katılımı beklenmektedir.