salda gölü'nün en görülesi noktası. plaj adını göletin suyunun azalmasıyla ortaya çıkan 7 adet ufak adacıktan alıyor. plajda kamp işletmesi mevcut değil. gözleme falan satan birkaç baraka mevcut. temizliğini salda köyü muhtarlığı üslenmiş ve gerçekten bu görevi başarılı bir şekilde yerine getiriyorlar. pek çok kamp işletmesinden ve milli parktan daha temiz. bu temizlik hizmeti karşılığında çadır başına 5 tl talep ediyorlar, o da sahil girişinde görevliye denk gelirseniz.
belirtmeden geçemeyeceğim; araçların sahile kadar girmesinin önüne geçilmeli, zira o bembeyaz kumlar araç geçişleri yüzünden beton gibi olmuş, grileşmiş. yakında asfalta dönecek. buna bir çözüm bulunması gerekiyor.
belirtmeden geçemeyeceğim; araçların sahile kadar girmesinin önüne geçilmeli, zira o bembeyaz kumlar araç geçişleri yüzünden beton gibi olmuş, grileşmiş. yakında asfalta dönecek. buna bir çözüm bulunması gerekiyor.
Ağrının en gelişmiş ilçesidir. Öyledir ki ağrıdan bile daha gelişkindir. Gürbulak sınır kapısını bünyesinde bulundurur. İrana geçişler için gezginlerin bir numaralı durağıdır. Doğubeyazıtta sınırdan geçtikten sonra bazargan adlı iran şehirine ulaşırsınız. Doğubeyazıtta eğer güvenlik sıkıntısı yoksa ağrı dağına çıkıp zirve yapabilirsiniz her gittiğimde pkk ile çatışmaların yoğun olduğu dönemler olduğu için bi türlü çıkamadım elbet bir gün o zirveye çıkacağım. Couch da bulursunuz çok kolay hatta elinizden tutup götürüp karnınızı doyuran insanlar da vardır.
Kod adı: BEYAZ
Türk sunucu, şovmen, televizyon ve radyo programcısı, oyuncu, komedyen.
(bkz: beyaz show)
(bkz: gemilerde talim var)
Türk sunucu, şovmen, televizyon ve radyo programcısı, oyuncu, komedyen.
(bkz: beyaz show)
(bkz: gemilerde talim var)
İlk bölümü 1996’da yayınlanmıştır. 1996’dan bugüne eğlendirir, güldürür.
Bu sezonda bugün bu başlıkla beraber başlıyor!
(bkz: beyazıt öztürk)
Bu sezonda bugün bu başlıkla beraber başlıyor!
(bkz: beyazıt öztürk)
ertem şener adlı şaklaban'ın sunuculuğunu üstlendiği bir futbolcu bir gazeteci bir hakem ve bir adet de futbol yönetim kadrosundan oluşan ekibi vardır, bayılıyorum bu programa.
futbol dışında her şeyi konuşurlar, aslında futbol programı değil bir show'dur. Show'un başını da Rasim Ozan çekmektedir
futbol dışında her şeyi konuşurlar, aslında futbol programı değil bir show'dur. Show'un başını da Rasim Ozan çekmektedir
Tum ev halkini bi uzuntu sarar.buzdolabi bozulduysa soyle dusunulur sanki dunyadaki son buzdolabi bu kaldi,nerde korucaz yiyeceklerimizi,napcaz yeaaa diye.camasir makinasi icinde,yandik camasirlari elde yikicaz,diye dusunulur.vb.halbuki makinaya para sikismistir.cozum budur
beyinleri kanatan programa giriş videosu
israil'deki tel aviv kentinde yer alan ve bauhaus tarzında inşa edilmiş yerleşim yeri.
1930 yılında almanya‘dan kaçan yahudiler tarafından inşasına başlanan yapı her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor.
ayrıca dünyada bu tarzda en çok binanın bir arada bulunduğu noktadır. 2003 yılında unesco tarafından dünya kültür mirasları listesine eklenmiştir.
1930 yılında almanya‘dan kaçan yahudiler tarafından inşasına başlanan yapı her yıl binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor.
ayrıca dünyada bu tarzda en çok binanın bir arada bulunduğu noktadır. 2003 yılında unesco tarafından dünya kültür mirasları listesine eklenmiştir.
20 yaşında okuduğum için utanç duyduğum herkese tavsiye ettiğim kitaptır. Konusu için;
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline geldi.
Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya’yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir. Halkların destansı özverisiyle yoksulluktan kurtularak, ekonomik, politik ve kültürel olarak nasıl mükemmel bir ülke yaratılabileceğini gösteren, okurlara dudak ısırtan ölümsüz bir eser.
Kitapta beğendiğim yerlerden biri
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Mustafa Kemal Atatürk zamanında Türkçeye ilk kez çevrildi. Atatürk, kitabı okuduğunda bu destansı başarıya tek kelimeyle hayran olmuştu. Derhal kitabın ülkedeki okulların, özellikle askeri okulların müfredatına dahil edilmesini emretti. Türk askerleri ülkelerindeki “yaşamı yenilemek” için mutlaka bu kitabı okumalıydılar. O vakitler, kitap o kadar çok ilgi gördü ki, Kuran-ı Kerim’den sonra en çok okunan kitap haline geldi.
Bu kitap tüm yoksulluğa, imkansızlıklara ve elverişsiz doğa koşullarına rağmen, bir avuç aydının önderliğinde; askerlerden din adamlarına, profesörlerden öğretmenlere, doktorlardan işadamlarına kadar, her meslekten insanın omuz omuza bir dayanışma sergileyerek, Finlandiya’yı, ülkelerini geri kalmışlıktan kurtarmak için nasıl büyük bir mücadele verdiklerini, tüm insanlığa örnek olacak biçimde gözler önüne sermektedir. Halkların destansı özverisiyle yoksulluktan kurtularak, ekonomik, politik ve kültürel olarak nasıl mükemmel bir ülke yaratılabileceğini gösteren, okurlara dudak ısırtan ölümsüz bir eser.
Kitapta beğendiğim yerlerden biri
bana göre çağımızın en büyük yazarı dostoyevski'nin benim en sevdiğim eseri. yıllar önce melankolik bir aşk yaşarken okumuş ve bu kitapla bağ kurmuştum. hayatımın sonraki dönemlerinde de elime aldım ve farklı farklı şeyler hissettim. radyo tiyatrosu hali de fena değil. şöyle de bir alıntı yapayım kitaptan,
''...öylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?"
''...öylesine güzel bir gökyüzünün altında bu kadar kötü insan nasıl yaşayabiliyordu?"