nice delikanlıları peşinde koşturan, birçoğunu üzen birçoğunu sevindiren bıçak gibi bıçak.
sene 2001, istanbul işletme öğrencisiyiz. uluslararası işletme dersine giren hocamız vardı (isim vermeyeceğim ama sonradan iktidar yancısı olup, thy’de güzel yerlere geldi). hakkını yemeyeyim, dersleri oldukça rahat, şen şakrak geçerdi. çıkışta kâh basketbol oynar, kâh avcılar’da künefeciye giderdik. velhasıl o yıllarda bu bahsini ettiğim markalar daha türkiye sınırları içine girmemişti. sadece karaköy’deki amerikan pazarı’nda bulunabiliyordu ama inanılmaz pahalı ürünlerdi. o yaşıma kadar bu markalardan bir haber yaşamıştım. hocayı başka bir şey giyerken de görmezdiniz zaten. yaz kış yandan cepli jack wolfskin kargo pantolon, columbia gömlek, north face outdoor bot, north face mont falan giyerdi. evinin, arabasının, üniversitede odasının anahtarlarının bulunduğu anahtarlık bile dağcı klipslerindendi. o zamanlar sadece ithal olarak bulunabilen bu ürünler artık türkiyede dikiliyor. bu markalara ait hiçbir ürüne sahip olamadığım için bir karşılaştırma da yapamayacağım ama north face hep bir sempatik gelmiştir bana.
edit: imlâ
edit: imlâ