Ulusal çapta bir kriz sebebidir. Ortalık karışmış ama ülkenin cumhurbaşkanı millete tek bir açıklama dahi yapmıyor. Bu ülkeyi kim yönetiyor? Nerede cumhurbaşkanın açıklaması? Neden millete bir açıklama yapılmıyor. Bunun hiçbir mantığı yoktur. Fabrika değil ülke yönetiliyor! Bir şirket bile yaşanan kriz anlarında açıklama yapmak zorundayken koskoca ülkede uluslararası çapta bir kriz yaşanıyor fakat ülkenin cumhurbaşkanı açıklama yapmıyor!
boğaziçi dayanışması hesabından paylaşılan 12. cumhurbaşkanına hitaben kararlı bir üslupla kaleme alınan ülkenin son 19 yıldaki önemli olaylarını da gündeme taşıyarak boğaziçi öğrencilerinin hak mücadelelerini savunan mektup.
kaynak
--- spoiler ---
12. cumhurbaşkanına açık mektup
daha önce melih bulu'ya "bir provakatör üstünde şiir denemeleri" şiiriyle yanıt vermiştik. konunun asıl
sorumlusunun siz olduğunuzu anlayıp yanıt vermeniz sevindirici.
bugüne kadar bizimle türgev aracılığıyla el altından görüşmeler talep ettiniz. şimdi de bizimle basın
aracılığıyla tartışmaya çalışıyorsunuz. biz aracıları sevmiyoruz, doğrudan ve herkese açık bir şekilde
konuşmayı tercih ediyoruz. umarız siz de böyle devam edersiniz.
önce size eylemlerimizin nedenini ve taleplerimizi hatırlatalım:
üniversitemize öğrencileri ve öğretim üyelerini hiçe sayarak bir kayyum atadınız. yaptığınız yasal mı?
evet her firsatta tekrar ettiğiniz gibi yasal ama meşru değil. bu atama, toplumda içinde zerre kadar adalet
kırıntısı taşıyanı isyan ettirecek bir atama!
üstüne üstlük, bir cuma günü bir gece yarısı kararıyla daha; hocası, öğrencisi, emekçisi tüm kurumu sindirmek adına fakülteler açıyor, dekanlar atıyorsunuz. üniversitemizi kendi siyasi militanlarınızla doldurma çabanız, içine düştüğünüz siyasi krizin göstergesidir.
krizinizin mağdur ettikleri günden güne büyüyor!
biz kendi anayasal haklarımızı toplumun tüm kesimlerinin maruz bırakıldığımız haksızlığın farkına
varması için kullanıyoruz. taleplerimiz şunlardır:
bu süreçte gözaltına alınan, tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın!
lgbtı+ arkadaşlarımıza ve diğer hedef gösterilen bütün gruplara yönelik itibarsızlaştırma kampanyaları
sona ersin!
başta bu gözaltılara, tutuklamalara ve hedef göstermelere sebebiyet veren melih bulu olmak üzere bütün kayyumlar istifa etsin!
üniversitelerde, üniversitenin bütün bileşenlerinin katıldığı demokratik rektörlük seçimleri yapılsın!
yürekleri yetiyorsa diye başlayan bir cümle kurmuşsunuz.
cumhurbaşkanım istifaya çağırmak bir anayasal hak mıdır? evet!
o halde bir anayasal hakkı kullanmak ne zamandan bir cesaret sorunu oldu?
bizi size koşulsuz itaat edenlerle karıştırmayın. siz padişah değilsiniz, biz de tebaanız değiliz.
ama madem yürek demişsiniz kısaca ona da cevap verelim.
bizim hiçbir dokunulmazlığımız yok! sizse 19 senedir bir dokunulmazlık zırhının altında esip gürlüyorsunuz.
içişleri bakanı dini hassasiyetleri kaşıyan yalanlar söylüyor. biz kendimize otosansür uygulamayacağımızı söylüyoruz.
lgbti+ arkadaşlarımıza sapkın diyorsunuz, biz lgbti+ hakları insan haklarıdır diyoruz.
parti üyeleriniz soma'da madencileri tekmeliyor. biz işçilerin yanında eylemli bir şekilde saf tuttuk,
tutacağız.
hdp genel başkanını hukuksuz bir şekilde hapishanede tutuyorsunuz. gazetecileri de sendikacıları da...
bizse gerçekleri korkmadan haykıranlarla biriz, beraberiz, tüm kayyumların karşısındayız diyoruz.
siz berkin elvan'ın annesini mitinglerde yuhalatıyorsunuz.
biz berkin elvan'ın yanındayız diyoruz.
siz "osman kavala'nın karısı da bu provokatörlerin arasında yer alıyor" diyerek adını bile anmadan ayşe
buğra'ya sataşıp, hedef gösteriyorsunuz. bir kadının bahse değer tek özelliğinin onun eşi olduğuna dair
cinsiyetçi boş inancı çiğ bir üslupla dile getiriyorsunuz. biz ise "ayşe buğra kıymetli bir hocamız, ve bir bilim insanıdır." diyoruz. "ona yapılmış bir saldırıyı kendimize sayarız." diyoruz.
(siz şimdi de bu mektup için suçluyu övmekten, cumhurbaşkanına hakaretten düzinelerce dava açarsınız. biliyoruz ama doğruyu söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz, onu da biliyoruz!)
kendi atadığınız rektörü okulda tutacak gücünüz olmadığı için, yeni kurulacak fakültelerle, şişirme
kadrolarla ayakta tutmaya çalışmak da pek yüreklice bir tutum olmasa gerek.
bu nedenle yürek konusunda söylediklerinizi ciddiye almiyoruz.
biz farkındayız ki ne boğaziçi üniversitesi türkiye'nin en önemli kurumu ne de melih bulu’nun kayyum
olarak başımıza gelmesi türkiye'nin en önemli sorunudur.
istifanız talebine gelince, biz sizi bu mesele nedeniyle istifaya çağırmayız.
niye mi?
siz istifa edecek olsanız,
hrant dink katledildiğinde istifa ederdiniz!
soma'da 301 madenci katledildiğinde istifa ederdiniz!
roboski'de 34 kürt öldürüldüğünde istifa ederdiniz!
çorlu'daki tren kazasından sonra istifa ederdiniz!
başta khk'lılar olmak üzere, işsiz bıraktığınız ya da iş bulamayan binlerce yurttaşın geçim derdini
görüp istifa ederdiniz!
o zaman halkı yoksulluğa mahkum eden ekonomi politikalarınız içinden çıkılmaz hale gelince damadınızı kurban etmek yerine sorumluluğu üstlenirdiniz.
örnekler çoğaltılabilir fakat siz hiç istifa etmediniz.
sizin tabirinizle yürekli olmak yerine safça kandırılan olarak görünmeyi tercih ettiniz.
şimdi sizi niye istifaya çağıralım?
biz melih bulu o koltukta oturduğu sürece protestomuzu boyutlandırarak sürdüreceğiz.
bu konuda gerekeni yapıp yapmamak ise sizin bileceğiniz iştir.
biz demokratik hak ve özgürlükleri gasp edilenlerin yanındayız!
bu topraklarda ezilenleri meydanlardan, kürsülerden bağırıp tehdit ederek hedef göstererek
susturamayacağınızı anlamanız dileğiyle.
--- spoiler ---
kaynak
--- spoiler ---
12. cumhurbaşkanına açık mektup
daha önce melih bulu'ya "bir provakatör üstünde şiir denemeleri" şiiriyle yanıt vermiştik. konunun asıl
sorumlusunun siz olduğunuzu anlayıp yanıt vermeniz sevindirici.
bugüne kadar bizimle türgev aracılığıyla el altından görüşmeler talep ettiniz. şimdi de bizimle basın
aracılığıyla tartışmaya çalışıyorsunuz. biz aracıları sevmiyoruz, doğrudan ve herkese açık bir şekilde
konuşmayı tercih ediyoruz. umarız siz de böyle devam edersiniz.
önce size eylemlerimizin nedenini ve taleplerimizi hatırlatalım:
üniversitemize öğrencileri ve öğretim üyelerini hiçe sayarak bir kayyum atadınız. yaptığınız yasal mı?
evet her firsatta tekrar ettiğiniz gibi yasal ama meşru değil. bu atama, toplumda içinde zerre kadar adalet
kırıntısı taşıyanı isyan ettirecek bir atama!
üstüne üstlük, bir cuma günü bir gece yarısı kararıyla daha; hocası, öğrencisi, emekçisi tüm kurumu sindirmek adına fakülteler açıyor, dekanlar atıyorsunuz. üniversitemizi kendi siyasi militanlarınızla doldurma çabanız, içine düştüğünüz siyasi krizin göstergesidir.
krizinizin mağdur ettikleri günden güne büyüyor!
biz kendi anayasal haklarımızı toplumun tüm kesimlerinin maruz bırakıldığımız haksızlığın farkına
varması için kullanıyoruz. taleplerimiz şunlardır:
bu süreçte gözaltına alınan, tutuklanan bütün arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın!
lgbtı+ arkadaşlarımıza ve diğer hedef gösterilen bütün gruplara yönelik itibarsızlaştırma kampanyaları
sona ersin!
başta bu gözaltılara, tutuklamalara ve hedef göstermelere sebebiyet veren melih bulu olmak üzere bütün kayyumlar istifa etsin!
üniversitelerde, üniversitenin bütün bileşenlerinin katıldığı demokratik rektörlük seçimleri yapılsın!
yürekleri yetiyorsa diye başlayan bir cümle kurmuşsunuz.
cumhurbaşkanım istifaya çağırmak bir anayasal hak mıdır? evet!
o halde bir anayasal hakkı kullanmak ne zamandan bir cesaret sorunu oldu?
bizi size koşulsuz itaat edenlerle karıştırmayın. siz padişah değilsiniz, biz de tebaanız değiliz.
ama madem yürek demişsiniz kısaca ona da cevap verelim.
bizim hiçbir dokunulmazlığımız yok! sizse 19 senedir bir dokunulmazlık zırhının altında esip gürlüyorsunuz.
içişleri bakanı dini hassasiyetleri kaşıyan yalanlar söylüyor. biz kendimize otosansür uygulamayacağımızı söylüyoruz.
lgbti+ arkadaşlarımıza sapkın diyorsunuz, biz lgbti+ hakları insan haklarıdır diyoruz.
parti üyeleriniz soma'da madencileri tekmeliyor. biz işçilerin yanında eylemli bir şekilde saf tuttuk,
tutacağız.
hdp genel başkanını hukuksuz bir şekilde hapishanede tutuyorsunuz. gazetecileri de sendikacıları da...
bizse gerçekleri korkmadan haykıranlarla biriz, beraberiz, tüm kayyumların karşısındayız diyoruz.
siz berkin elvan'ın annesini mitinglerde yuhalatıyorsunuz.
biz berkin elvan'ın yanındayız diyoruz.
siz "osman kavala'nın karısı da bu provokatörlerin arasında yer alıyor" diyerek adını bile anmadan ayşe
buğra'ya sataşıp, hedef gösteriyorsunuz. bir kadının bahse değer tek özelliğinin onun eşi olduğuna dair
cinsiyetçi boş inancı çiğ bir üslupla dile getiriyorsunuz. biz ise "ayşe buğra kıymetli bir hocamız, ve bir bilim insanıdır." diyoruz. "ona yapılmış bir saldırıyı kendimize sayarız." diyoruz.
(siz şimdi de bu mektup için suçluyu övmekten, cumhurbaşkanına hakaretten düzinelerce dava açarsınız. biliyoruz ama doğruyu söylemekten asla vazgeçmeyeceğiz, onu da biliyoruz!)
kendi atadığınız rektörü okulda tutacak gücünüz olmadığı için, yeni kurulacak fakültelerle, şişirme
kadrolarla ayakta tutmaya çalışmak da pek yüreklice bir tutum olmasa gerek.
bu nedenle yürek konusunda söylediklerinizi ciddiye almiyoruz.
biz farkındayız ki ne boğaziçi üniversitesi türkiye'nin en önemli kurumu ne de melih bulu’nun kayyum
olarak başımıza gelmesi türkiye'nin en önemli sorunudur.
istifanız talebine gelince, biz sizi bu mesele nedeniyle istifaya çağırmayız.
niye mi?
siz istifa edecek olsanız,
hrant dink katledildiğinde istifa ederdiniz!
soma'da 301 madenci katledildiğinde istifa ederdiniz!
roboski'de 34 kürt öldürüldüğünde istifa ederdiniz!
çorlu'daki tren kazasından sonra istifa ederdiniz!
başta khk'lılar olmak üzere, işsiz bıraktığınız ya da iş bulamayan binlerce yurttaşın geçim derdini
görüp istifa ederdiniz!
o zaman halkı yoksulluğa mahkum eden ekonomi politikalarınız içinden çıkılmaz hale gelince damadınızı kurban etmek yerine sorumluluğu üstlenirdiniz.
örnekler çoğaltılabilir fakat siz hiç istifa etmediniz.
sizin tabirinizle yürekli olmak yerine safça kandırılan olarak görünmeyi tercih ettiniz.
şimdi sizi niye istifaya çağıralım?
biz melih bulu o koltukta oturduğu sürece protestomuzu boyutlandırarak sürdüreceğiz.
bu konuda gerekeni yapıp yapmamak ise sizin bileceğiniz iştir.
biz demokratik hak ve özgürlükleri gasp edilenlerin yanındayız!
bu topraklarda ezilenleri meydanlardan, kürsülerden bağırıp tehdit ederek hedef göstererek
susturamayacağınızı anlamanız dileğiyle.
--- spoiler ---
bir sonraki seçimin 2023 yılında olduğunu düşünürsek sadece tahmin edebiliriz şu andan.
benim tahminim ekrem imamoğlu'nun olacağı yönünde.
benim tahminim ekrem imamoğlu'nun olacağı yönünde.
olan biten bu kadar ortadayken, her şeye rağmen, hepsini bir kenara bırakıp sanki böyle aileden biriymiş gibi helallik istemesi durumu. sadece de bizim ülkede olur zaten. kaynak şu . ben enrtyi yazarken utandım, yazık çok yazık.
--- spoiler ---
hkp genel sekreter yardımcısı tacettin çolak, parti binalarına asılan “soru bir: diploma nerede”, “soru iki: amerika’da boynuna takılan yahudi cesaret madalyası nerede?” ve “soru üç: 128 milyar dolar ve 188 ton altın nerede?” pankartları nedeniyle gözaltına alındı. gözaltı kararında pankartların “ima yolu ile cumhurbaşkanına hakaret içerdiğinin” belirtilmesi dikkat çekti.
İzmir Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen talimatta “ima yolu ila cumhurbaşkanına hakaret edildiğini” belirtmesi ise dikkat çekti. Talimatta, “İma yolu ile cumhurbaşkanına hakaret içerdiği değerlendirilen pankartlar doğrultusunda Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak’ın cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması, pankartların fotoğraflanmasının yapılması, parti görevlileri ile görüşülerek pankartların rızaen teslim alınarak muhafaza edilmemesi halinde el konulması, yapılan işlemlerden sonra ek talimat alınması ile tahkikat evraklarının ikmalen gönderilmesi rica olunur” denildi.
--- spoiler ---
kaynak
hkp genel sekreter yardımcısı tacettin çolak, parti binalarına asılan “soru bir: diploma nerede”, “soru iki: amerika’da boynuna takılan yahudi cesaret madalyası nerede?” ve “soru üç: 128 milyar dolar ve 188 ton altın nerede?” pankartları nedeniyle gözaltına alındı. gözaltı kararında pankartların “ima yolu ile cumhurbaşkanına hakaret içerdiğinin” belirtilmesi dikkat çekti.
İzmir Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen talimatta “ima yolu ila cumhurbaşkanına hakaret edildiğini” belirtmesi ise dikkat çekti. Talimatta, “İma yolu ile cumhurbaşkanına hakaret içerdiği değerlendirilen pankartlar doğrultusunda Halkın Kurtuluş Partisi İzmir İl Başkanı Av. Tacettin Çolak’ın cumhurbaşkanına hakaret suçundan şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınması, pankartların fotoğraflanmasının yapılması, parti görevlileri ile görüşülerek pankartların rızaen teslim alınarak muhafaza edilmemesi halinde el konulması, yapılan işlemlerden sonra ek talimat alınması ile tahkikat evraklarının ikmalen gönderilmesi rica olunur” denildi.
--- spoiler ---
kaynak
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu"Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu" dedi. Eğer bu doğru çıkar da aday genel başkanın kendisi olursa çok hır-gür çıkar diyeceğim ama bu ülke ekmeleddin ihsanoğlu gibi bir aday görmüş ülke.
(bkz: busenaz sürmeneli)
2020 tokyo olimpiyatları'nda, kadınlar boksta şampiyon olarak altın madalya kazanan sürmeneli, madalyayı cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'a adamış. kaynak
2020 tokyo olimpiyatları'nda, kadınlar boksta şampiyon olarak altın madalya kazanan sürmeneli, madalyayı cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'a adamış. kaynak
gittiği afet bölgelerinde halkın moralini çayla yükselten erdoğan sel felaketi sonrası gittiği kastamonu'da insanların üstüne çay atmamıştır. vatandaşı ayırmıştır. kastamonuluların neyi eksik?