ayrildiktan 1-2 hafta sonra icini kemirmeye baslayan sozleridir, once onemsenmez sonra el ayak titrer bi sikinti baslar.

"çok sıkıcı birisin"
"hayata karşı dimdik durmuyosun"
"çalışıyorum biliyorsun"
"öf"
"pöf"
"tamam"
"sana da"
"ben de"
"günaydın"
"neyse uyuyorum ben iyi geceler"

zaten bunlarla geçti aylarimiz. smile bile atmazdi lanet karı. ulan botla mi sevgili olmuşuz napmisiz aylarca şimdi fark ettim de.
söylemesi ve okuması keyifli cümlelerdir. başlıcaları birçok insan tarafından bilinir. dün akşam her gün bir tane öğreneceğime dair bir karar aldım, öğrendiklerimi buraya yazacağım ki hem bir yerde dursun hem de başkalarına bir faydam dokunsun.
en bilinenlerinden bazıları:
(bkz: carpe diem)
(bkz: cogito ergo sum)
(bkz: primum non nocere)


benim köşem burada başlıyor, anlamlarıyla birlikte yazacağım.
(bkz: amici diem perdidi) - dostlar bugünü de harcadım
sana seni seviyorum diyemem ama aynı ortamda bulunursak ve komik bir şey olursa ilk sana bakarım gülüyor musun diye
bir tanesi dövme olarak yaptırmayı planlamakla, diğerini yaptırıp yaptırmama arasında olduğum sözlerdir.

biri Ghandi'he ait; "be the change you want to see in the world." türkçesi dünyada görmek istediğin değişiklik ol.
bu söz hayat felsefem olmakla, birçok kararı alırken harekete geçmemde büyük etkisi olan bir sözdür.

diğeri ise Lennon'a ait; "life is what happens to you while you're busy making other plans." türkçesi, hayat, sen planlar yaparken başına gelenlerdir.
genç yaşta bunu düşünecek nasıl bir psikolojiye sahibim bilmiyorum ancak avukat arkadaşıma çok öncesinden vasiyet ettiğim cemal süreya'nın dört kelime iki dizelik hayatın özeti olan şiiri tercihim olacak.

"Hayat kısa,
Kuşlar uçuyor.
hayat gezince güzel
geziyorum görüyorum yaşıyorum
fiçiçuçuuu yeni insanlar tanıyacağım
Bahçedeki yar mıdır
Al fistanı dar mıdır
Sevip de alamayan
Dünyada adam mıdır

(bkz: kadına şiddet)